Rusya ile Çin‘in BM'de sunulan ABD'nin Gazze'de 'acil' ateşkes karar taslağını veto etmesi şaşırtıcı gelebilir. Hemen söyleyeyim; bu iki ülke ABD’nin “yasak savmak” kabilinden sunduğu taslağını aslında ateşkes içermediği için onaylamadı. Daha önce sunulan ateşkes karar taslaklarını ABD’nin üç kez veto ettiğini görmezden gelip Rusya’ya, Çin’e tepki gösterenler aceleci davranmasınlar. ABD biri geçen ay Arap devletleri tarafından desteklenen “acil ateşkes” önerisini 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi’nde veto eden tek ülkeydi.
15 üyeli Güvenlik Konseyi'nde yapılan oylamada, konseydeki Arap temsilcilerden Cezayir de dahil olmak üzere 11 üye lehte, üç üye aleyhte oy kullandı. Guyana'dan bir çekimser oy çıktı.
İsrail kuşatması altındaki Gazze’de ölü sayısı 32 bine ulaşmışken, ABD de sunsa ateşkes talep edilen bir kararı geri çevirmek kolay değil. Dünya siyasetinde ne kadar etkili olursa olsun hiçbir ülke bunu, çok haklı gerekçesi yoksa, yapamaz. Rusya ile Çin’in haklı gerekçeleri var. ABD’nin dünyanın gözünü boyamasına fırsat vermemelerini nedeni bu.
ABD’nin karar taslağında yer alan, "acil ve sürekli ateşkesin" "zorunluluğunun" ilan edilmesi ifadesi yanıltmasın, ortada istenen bir ateşkes yok. Çünkü öncelikle taslağın ifadeleri yasal olarak herhangi bir bağlayıcılık taşımıyor. İkincisi asıl gerekli olan (Rusya’nın da Çin’in de defalarca ilan edilmesini istediği) ”hemen/derhal ateşkes” talebini de içermiyor ABD’nin karar taslağı. Acil ya da sürekli bir ateşkesin zorunlu olduğunu söylemek başka, “derhal ateşkes ilan edilsin” demek bambaşka. Çin'in BM Büyükelçisi Zhang Jun’un ABD’nin hazırladığı metni "muğlak" olarak değerlendirmesinde haklılık payı var.
Jun, taslağın "ne derhal ateşkes çağrısında bulunduğunu ne de kısa vadede ateşkesin gerçekleştirilmesi sorusuna bir cevap verdiğini" söylemekte de çok haklı. Konsey üyelerinin mutabakatından açık bir sapma olan bu tutum elbette veto edilmeliydi.
İngiltere'nin Güvenlik Konseyi temsilcisinin, Rusya ile Çin'in ABD'nin karar tasarısını desteklememesinden dolayı "derin bir hayal kırıklığı" yaşadığını söylemesi gerçekten ikiyüzlülük. Aynı İngiltere’nin ABD vetoları karşısında “hayal kırıklığı” yaşamaması çok ilginç tabii.
Dünkü BM oylaması, yine dün İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile bir araya gelerek İsrail'i Refah kentine kara saldırısı düzenlememeye, insani yardımın bölgeye girmesine izin vermek için daha fazlasını yapmaya çağıran ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in diplomasi atağının ortasında gerçekleşti.
Blinken, İsrail'e varışından önceki günleri Gazze'de yeni bir ateşkes sağlamak amacıyla bölgeyi dolaşarak, aralarında Suudi veliaht prensi Muhammed bin Salman'ın da bulunduğu Arap dışişleri bakanlarıyla, liderleriyle görüşerek geçirdi. Görüşmelerde İsrail’in kırılmamasına özen gösterildiği BM’ye sunulan karar tasarısının “acil ateşkes” çağrısını içermemesinden anlamak zor değil.
Şimdi ne olacak peki? Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tüm daimi üyelerin kabul edebileceği yeni bir ateşkes kararı üzerinde çalışacağını söylediğine göre, bekleyeceğiz. Macron Brüksel'deki Avrupa Birliği liderler zirvesinin sonunda yaptığı açıklamada “Güvenlik Konseyi'nde Fransız karar tasarısı temelinde çalışmaya devam edeceğiz, bir anlaşmaya varmak için Amerikalı, Avrupalı, Arap ortaklarımızla birlikte çalışacağız" dedi. İyi güzel de Çin ile Rusya’yı “ikna” etme ihtiyacı neden duymadığı merak konusu haliyle. İki şık var; ya Rusya ile Çin’in daha önce olduğu gibi (dünkü oylama hariç) “aetşkes” içeren her tasarıya onay vereceğini düşünüyor ya da ikna edilmesi gerekenin aslında ABD olduğuna inanıyor.
Yaygın kanı, ABD’nin de Rusya ile Çin tarafından reddedilen karar tasarısına bakılarak “açık bir ateşkesten yana” olduğu. Fransa buna güvendiği için bu tür tasarıları en çok veto eden ABD engelinin bu kez aşılacağını düşünüyor olmalı. İsrail’in hoşuna gitmeyecek hiçbir kararda ABD onayının olmayacağına inanması garip.
Dün sunduğu karar tasarısıyla aslında istediğinin ne olduğunu ortaya koydu ABD. Ama Rusya ile Çin, “ateşkesi istemeyen ülkeler” olarak suçlanma riskini göze alıp ABD’nin bu gözbağcılığına fırsat yaratmadılar.
Rusya ile Çin’i eleştirenler bir sonraki ateşkes konulu tasarı sunulduğunda ABD’ye baksınlar.
Reddedip reddetmeyeceğini görürler.