CHP Lideri Özgür Özel, Türkiye’de Kürt sorununun çözülmesi için bazı koşulların bir arada olması gerektiğini vurguladı.
Özel, bu koşulları şöyle sıraladı:
“Şehit aileleri ve gazilerin rızası, çözümün TBMM zemininde oluşturulması, çözüm konusunda samimi olunması, çözüm sürecinin açık ve şeffaf yürütülmesi.”
Özel, bu koşulların oluşması halinde CHP’nin çözüm için katkı vereceğini, hatta TBMM’de öncülük edebileceğini söyledi.
CHP lideri bir sorunun çözülebilmesi için öncelikle sorunun varlığının kabul edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “eğer sorunun varlığını kabul etmezseniz o sorunu çözemezsiniz” dedi.
“Terör örgütleri sorunu yok sayılmasından beslenir” diyerek şöyle devam etti:
“Siz sorunu yok sayarsanız bu terör örgütlerinin işine gelir. Terör örgütleri sorunun yok sayılmasından beslenir. Siz sorunun varlığını kabul eder ve çözüm üretirseniz, terör örgütünün beslendiği kaynağı ortadan kaldırırız. ‘Kürt sorunu yoktur’ demekle Kürt sorunu çözülmez. Önce sorunun varlığını kabul etmek gerekir. Kürt vatandaşlarımız ‘Kürt sorunu var’ diyorlarsa, Kürt sorunu vardır. Önce bunu kabul etmeniz gerekir ki çözüm üretilebilsin. Bu nedenle iktidarın ‘Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır’ söylemi gerçeği yansıtmıyor.”
Özel, dünkü söyleşimizde, Kürt sorununun Viking kafasıyla çözülemeyeceğini belirterek şu benzetmeyi yaptı:
“İnsan sağlığından örnek verelim. Eski çağlarda ameliyatlar nasıl yapılıyordu, bugün nasıl yapılıyor? Örneğin Vikingler apandisit ameliyatını nasıl yapıyordu? Hastanın karnını yaralım, elimizi sokalım, apandisiti yakalayalım, koparıp çıkaralım! Bugün apandisit ameliyatı böyle mi yapılıyor? Hayır. Ameliyat teknolojisi çok değişti. Bu değişim sosyal ve siyasal sorunların çözümü için de geçerlidir. Bugün Kürt sorununu Viking kafasıyla çözemezsiniz. Devlet Bahçeli’nin Kürt sorununun çözümü için yaptığı öneri Viking döneminin apandisit ameliyatına benziyor. ‘Öcalan Meclis’e gelsin, konuşsun, sorun çözülsün’ demek Viking kafasıdır. Oysa böyle bir sorunun çözülmesi için ifade ettiğim koşulların oluşması gerekir.”
Özel, bu konudaki görüşlerini öğrenmek için şehit ailelerinin dernekleriyle, gazilerle görüştüklerini de belirterek şu bilgiyi verdi:
“Şehit aileleri dernekleriyle arkadaşlarımız görüşüyorlar. Ben de üç dernekle görüşmeye katıldım. Genel eğilimleri terörün bitmesinden memnunluk duyacakları şeklinde. ‘Biz de başka annelerin, babaların bizim yaşadığımız acıya yaşamalarını istemeyiz’ diyorlar. Ancak bu sürecin iç siyasette istismar edilmemesini, kullanılmamasını da istiyorlar.”
CHP Lideri, iktidarın birinci çözüm sürecinde başarısız olduğunu da vurguladı.
Erdoğan, Öcalan ve HDP’nin yürüttüğü sürecin başarısız olmasının nedeninin TBMM’yi devre dışı bırakmak olduğunu belirten Özel şu değerlendirmeyi yaptı:
“İktidar bu süreci yürütürken toplumsal uzlaşmayı TBMM’de aramadı. Meclis’i devre dışı bıraktı. Bir takım heyetler oluşturuldu. Onlar değişik bölgelerde temaslar yürüttüler. Oysa CHP farklı bir okuma yaptı. Dünyada benzer sorunların nasıl çözüldüğünün incelenmesini istedi. Müzakerelerin TBMM’de mutabakatla yürütülmesini, güven oluşturulmasını önerdi. CHP sürecin TBMM’de yürütülmesi, samimi olması ve şeffaf olması halinde kredi verebileceğini söyledi. Ama Erdoğan ‘al krediyi başına çal’ karşılığını verdi. Ortaya kriz çıkınca siyasi polemik yapıldı. Örneğin Habur’daki görüntüler, çadır mahkemelerinin kurulması, hâkimlerin oraya gitmesi hataydı.”
SURİYE OLAYI
Özel, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini belirterek, tüm kesimlerin temsil edileceği bir geçiş yönetimi oluşturulmasını önerdi.
Özel, “Arapların, Kürtlerin, Türkmenlerin, bütün toplumsal kesimlerin temsil edilmesi gerekir. Tek bayrak altında buluşmaları gerekir. Bu başarılırsa demokrasiye geçişe katkısı olur. İç çatışmalara yol açacak gelişmelerin önlenmesi gerekir. Türkiye de masada olmalı ve demokrasi yönünde katkı vermelidir. Böyle bir yapı oluşturulmalı ve işlemelidir. Yoksa HTŞ ve benzeri örgütlerin kravat takmakla, kıyafet değiştirmekle ıslah olduklarını düşünmüyorum.”
ODAK GRUP ÇALIŞMASI
Özel, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmeleriyle ilgili olarak “eve dönüş paketi” çalışması yürüttüklerini söyledi.
CHP’nin bu projesine Avrupa Birliği’nin de ekonomik katkı vermesi gerektiğinin önemine dikkati çeken Özel çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:
“Suriye’den gelen sığınmacılarla ‘odak grup’ çalışmaları yapıyoruz. Ne istediklerini saptamaya çaba gösteriyoruz. Ülkelerine dönmek için hangi şartların oluşmasını istiyorlar? Türkiye’de kalmak istiyorlarsa hangi şartlarda kalmayı düşünüyorlar? Bu soruların yanıtlarını alıyoruz. Çocuklarıyla ilgili ne düşünüyorlar? Bunu öğreniyoruz. Örneğin çocuklarının Türkiye’de eğitim görmesini, üniversitelerde çocuklarına öncelik verilmesini talep ediyorlar. Suriye’ye dönmeleri halinde tatil için Türkiye’ye gelmelerinin kolaylaştırılmasını, Türkiye’de doğan çocuklarının Türk sağlık sistemine dahil edilmesini, Türkiye’deki hastanelerde sevk zinciri kurulmasını istiyorlar.”
Özel, bu taleplerin değerlendirilmesi gerektiğini ve uygulamaya geçirilmesinin mümkün olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:
“Avrupa Birliği’nin de finansal katkısıyla Türkiye’nin Suriye sınırına yakın yerlerinde örneğin tekstil üretim tesisleri kurulabilir. Bu tesislerde Türkiye’deki Suriyeliler çalışabilir. Keza hastaneler ve okullar yapılabilir. Sınıra yakın bölgelerden daha kolayca gelip gidebilirler. Hastanelerden ve okullardan yararlanabilirler.”