Tıp öğrencisi Enes Kara'nın intiharının ardından CHP'nin Grup Başkanvekili Özgür Özel, tarikat, cemaat ve benzer grupların yurtlarına mahkûm olan gençler için çağrıda bulunmuş, “Bana ulaşın, birlikte çare arayalım" diyerek iletişim bilgilerini paylaşmıştı. İşte o çağrıyı yaptığı gün konuştum Özgür Özel ile... Cevaplar gelmeye başladığında tekrar konuştuk. Sıkıntı yaşayan gençler arıyor, onlara çözüm buluyorlardı. Özel, geldikleri noktada 91 başvurudan 40'ının sorununu çözdüklerini belirtti.
- Enes Kara’nın intiharının ardından bir çağrı yaptınız. O çağrıya kaç cevap aldınız?
Elazığ’da Enes Kara’nın o videosu ve ardında bıraktığı mektupla birlikte intiharı hepimizin yüreğini parçaladı. Bu ülkede bir üniversite öğrencisinin kendisini çaresiz hissederek intihar etmiş olmasının ardından tüm siyasetçilerin bir çözüm için harekete geçmesi gerekirdi. Ancak bu intiharın ardından Enes Kara’yı dahi suçlu gösteren açıklamaları gördükçe, o yaptığımız çağrının ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha anladım. Sosyal medya hesaplarından yaptığımız çağrımıza çok sayıda başvuru aldık. Sadece kendisini cemaat yurtlarında yalnız hisseden ve oradan kurtulmak isteyen kişiler değil, başta ekonomik ve ailevi gerekçelerle eğitim hakkından mahrum kalan çok sayıda genç de bu çağrımıza yanıt verdi. Çağrımızın ardından gelen başvuruları titizlikle tasnifledik. Sosyal medyada yayınladığımız mesajın ardından, çaresizlikleri nedeniyle bir siyasiye sorunlarını iletmek istediği için bizlere ulaşan tüm yurttaşlarımızı katarsak 1000’in çok üzerinde başvuru aldık. Ancak üniversite öğrencilerinin yurt, burs ve farklı şikayetleriyle toplam 178 başvuru aldık. Doğrudan çağrımıza konu 91 başvurudan tam olarak sorununu çözdüğümüz 40 kişi var.
- Elbette isim istemiyorum. Ancak yaşadıklarını öğrenmek isterim. Gençler nelerden şikayet ediyor?
Gençlerimiz, yani ülkemizin geleceği olarak tanımladığımız öğrencilerin en büyük şikayeti umutsuzlukları. Geleceğe dair hayal kuramıyorlar. Her biri, hangi sosyal statüde, hangi kentte olduklarından bağımsız umut edememekten şikayetçiler. Gençler aynı zamanda özellikle cemaat ve tarikat evlerinde ibadetin zorunlu kılınmasından, dini derslerden ve rabıta adını verdikleri sohbetlerden şikayetçi. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yakın vakıfların yurtlarında neredeyse her gün bir iktidar partisi temsilcisinin gelerek zorunlu sohbet yaptığını, bunların ders çalışmalarına engel olduğunu ifade ediyorlar. Ayrılmak isteyenlerden çoğu vakıf girişte imzalatılan sözleşmeye istinaden “cayma bedeli” talep ediyor. Bu ekonomik şartlar altında öğrenciler bu sebeple çaresizlikten bu yurtlardan ayrılamıyorlar.
- Cemaat ve tarikat yurtlarında kalan bu gençlerin aileleri nasıl aileler? Neden çocuklarını oraya gönderiyorlar? Sebep din mi ekonomi mi?
Çocuklarını bu yurtlara gönderen ailelerin çok büyük bir bölümü çaresizlikten ya da gönderdikleri yurtların iktidar ile ilişkileri nedeniyle bu yurtları tercih ediyor. Elbette dini gerekçelerle bunu yapanlar da var ancak bize başvuranlar arasında bu sayının oldukça az olduğunu ifade etmek isterim. Bu süre içinde çocuklarının yurtlardan ayrılabilmeleri için bazı anne / babaların da bir çözüm aradığına şahit olduk. Ama bunların sayısı oldukça az. Özellikle online eğitim verilen 1,5 – 2 yıllık dönemin ardından KYK yurtlarının yetersizliğinin bu cemaat yurtlarının ve tarikat evlerinin önünü açtığı gerçeğini gördük. Bu durum da, kamunun kendi yapması gereken işleri başka tarikat / cemaat ve vakıflara devredince ne gibi sorunlar yaşandığını gözler önüne seriyor. Ancak, Türkiye’nin içinde bulunduğu ve hepimizi derinden etkileyen ekonomik buhranın bu yaşananlar ve bu çaresizlik ile doğrudan ilişkisi olduğunun altını çizmem gerekiyor.
- Çocuklar size başvurduğuna göre mutsuz. Mutsuzluklarından ailelerine bahsettiklerinde ne cevap alıyorlar? Orada neler yaşıyorlar?
Çok çaresiz e-postalar aldık, çok çaresiz telefon görüşmeleri yaptık. Buralardan ayrılmak isteyenlerin en büyük şikayeti bu yurtların eğitim süreçlerini sekteye uğrattıkları gerçeği. Bu öğrencilerimizin bir kısmı ilk kez samimi bir biçimde bu sorunu anlatabildiklerini, kendilerini ilk kez dinleyen birilerinin olduğunu ifade ediyor. Çok umutsuz görüşmeler de yaptık, çok umutsuz başlayan görüşmelerin derdini anlatabilmenin ve çözümü birlikte aramanın rahatlığıyla olumlu ve umutlu bir seyre döndüğünü gördük. Bu eğitim sistemimizin içinde bulunduğu durumun da bir sonucu. Gençler, dinlenmek, sorunlarına çözüm bulunmasını istiyor. Ama maalesef yalnız hissediyorlar. Bu görüşmelerimiz sırasında iktidara yakın vakıfların yurtlarından kalan öğrencilere yatan barınma desteğinin üzerine 600-800 TL koyarak bu öğrencilerin bu yurtlara para ödediğini de tespit ettik. Bu yurtların bedava olduğu izleniminin de doğru olmadığını tespit etmiş olduk.
- Siz bu başvuruları aldıktan sonra neler yaptınız?
Bu başvurularla birlikte bir başka tür başvuru da aldık. Türkiye’nin dört bir yanından, bu girişimimize destek olmak için burs verebileceklerini, maddi katkı yapabileceklerini, hatta çaresiz öğrencilere evlerini açabileceklerini söyleyenler oldu. Başvuruları aldıktan sonra, üç tür çözüm bulduk. Maddi gerekçelerle bu yurtlara mahkum olan öğrencilerimiz, eğer Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yönettiği kentlerdeyse, örneğin Mersin Yenişehir, İzmir Karşıyaka, İstanbul ve Antalya gibi belediyelerimizin yurtlarına ivedilikle yerleştirdiklerimiz oldu. Yurt bulma şansımızın olmadığı kentlerde, kaldıkları yurttan çıkma ve bir eve yerleşmeleri şartıyla, kira bedellerini gönüllüler, milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımızın destekleriyle çözdüklerimiz oldu. Aynı vakfa ait bir yurtta kalan iki öğrenci, Enes Kara’nın intiharından sonra o videoyu paylaştığı gerekçesiyle vakıftan atılmış, bu arkadaşlarımızı hemen başka bir yurda yerleştirebildik. Yine TÜLOV aracılığıyla Türkiye genelinde sıkıntıları bulunan öğrencilere destek bulmaya çalışıyoruz. TÜLOV, kamu yararı olan bir vakıf, bağış yapanlar için vergi muafiyeti avantajı da var. TÜLOV ile iletişime geçmek isteyenler (0232 224 62 24) numaralı telefondan ya da info@tulov.org.tr isimli mail adresinden iletişime geçebilirler. TÜLOV’un kuruluş amacına çok uygun bir amaç uğruna bu süreçte bize gelen başvurulara çözüm aradığının da altını çizmek isterim. Her bir öğrencimize çözüm bulmak için olağanüstü gayret gösterdiğimizin altını çizmek istiyorum.