Ancak filmlerde rastlanabilecek bir olay bu. Bindikleri uçağın düştüğü Kolombiya’daki dünyanın en sık, en karmaşık amazon ormanlarında tek başlarına kalan, dört küçük kardeşin tam kırk gün sonra sağ bulunmaları gerçek bir mucize. Biri 11 aylık, diğerleri de 13,9,4 yaşlarında olan yerli çocukların jaguarlarla, yılanlarla, zehirli bitkilerle dolu nemli arazide hayatta kalmalarının olanaksızlığı düşünüldüğünde mucizeden başka bir sözcük gelmiyor akla.
Sadece Kolombiya’da değil tüm dünyada sevince yol açan bu “mutlu son” aslında insan eliyle gerçekleşmiş bir mucize. Akılla, karşılıklı anlayışla, yaşanılan sorunları hiç değilse bir süreliğine ertelemekle elde edilen bir sonuç. Toplumsal çatışmaların zaman zaman şiddetlenerek sürdüğü ülkede bugüne kadar yaşanmayan bir gelişme de oldu bu sayede. Kayıp çocukları bulmak için belki de ilk kez yerli gruplar ile ordu Umut Operasyonu adıyla işbirliği yaptı. Yerliler kurtarma ekiplerine ordu mensuplarından daha iyi bildikleri ormanlar hakkında bilgiler verirken ordu da teknolojik becerisini sergiledi. 112’si asker 72’si yerli 184 kişi her gün ormanı taradı.
Göz yaşartan gayret
Sergilenen gerçekten göz yaşartıcı bir çabadır. Yerlilerden biri uçağı bulduğunda aralarında çocukların annesinin de bulunduğu üç yetişkinin cesedine rastladılar ama çocuklardan iz yoktu. İşte o zaman hala hayatta olabileceklerini düşündüler. Bu nedenle haber verdikleri ordu yetkilileri havadan ormana yiyecek paketleri attı. Küçük bir ayak izi, bir biberon ile bir kaç malzemeden başka ipuçu yoktu. Havadan atılan yiyeceklerin tüketildiğini fark ettiklerinde onları hayvanların değil çocukların yiyebileceklerini düşünen araştırma ekipleri, yiyecek artıklarının izini bulmaya yöneldi. Çocuklar bulunursa ses çıkarabilsinler diye koli bantlarına düdükler astılar, dikkatlerini çekmek için farlarla gökyüzünü aydınlattılar, hoparlörler kullanarak büyükannelerinin Uitoto dilinde konuşan, kurtarma ekiplerinin onları bulabilmesi için küçüklerden tek bir noktada kalmalarının istendiği ses kayıtlarını dinlettiler.
Kahraman köpek kayboldu
Havadan, iki Kara Şahin ile dokuz uçakla, yerli dilde 10 bin broşürün yanı sıra gıda kitleri fırlatıldı. Çocukların nerede olduğuna dair ipuçlarını bulmaya yardımcı olan ancak sonunda ormanın derinliklerinde kaybolan, maalesef henüz bulunamayan Wilson adlı bir köpek de araştırma ekibindeydi.
Doğayı bilmek yaşattı
Ne mutlu ki kırk gün gibi çok uzun bir süre sonra çocuklar sağ salim bulundu. Kolombiya Amazon Yerli Halkları Örgütü’nün (OPIAC) sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Çocukların hayatta kalması, anne karnından itibaren öğretilen yaşamın doğal ortamıyla ilgili bilginin bir sonucudur" dendi. Mesajda doğayla iyi geçinen toplulukların doğa düşmanlarına verdiği bir ders de var tabii.
“Yerli topluluklar orman hakkında bizden çok daha fazla bilgi sahibi” diyen Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro mucizenin gerçekleşmesinin altında silahlı kuvvetler ile Amazon ormanlarının Siona ile Araracuara bölgelerinden yerli gruplar arasındaki işbirliğinin yattığını belirterek işbirliğini "bu tür bir ittifakın ülke için neler yapabileceğinin bir örneği" sözleriyle değerlendirdi.
Düşen uçakta yerlilerin ne işi vardı diye sorulabilir. Anneleri Magdalena Mucutuy’u kaybeden çocukların babası Manuel Ranoque, Puerto Sábalo yerli topluluğunun valisi. Ranoque, silahlı bir grup tarafından hayatına yönelik tehditler nedeniyle ailenin geri kalanından önce memleketini terk etmişti. Aile yeniden bir araya gelecekleri bir şehre taşınmaya çalışıyordu. Kaza bu hayali sona erdirdi. Manuel Ranoque 40 gün sonra en azından çocuklarına kavuşabilecek.
Gerçekten de olağanüstü bir gayretle, çatışan kesimlerin yaptıkları işbirliğiyle kazanılan dört hayat var ortada. Bu ittifak, yerlilerin hakları mutlaka verilerek sürdürüldüğünde binlerce hayat kurtulabilir demektir bu.
Ormanda birleşenler düz ovada neden birleşemesinler.
Kolombiya’daki mucize kurtuluş birleşilebileceğine örnektir.