Merhaba kıymetli okuyucularım,
Dün 1 Mayıs İşçi Bayramını burukta olsa kutladık. Alın teri gözyaşlarına karışan, emeğinin karşılığını alamayan tüm işçi ve emekçi dostlarımın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü en içten dileklerimle kutlarım.
Toplumun en kırılgan anlarından biridir yakınını kaybetmek. Ancak sosyal devletin yükümlülüğü, yalnızca yaşarken değil, vefatın ardından da devam etmelidir. İşte bu noktada, “ölüm aylığı” adı verilen sosyal güvenlik kurumu devreye girer. Ne yazık ki, çoğu vatandaş bu hakkı nasıl elde edeceğini, hangi koşulların gerektiğini tam olarak bilmemektedir. Bugün bu yazıda, ölüm aylığı sistematiğini, oranları ve başvuru süreçlerini sade ama kapsamlı bir şekilde ifade etmek istiyorum.
Başvuru, Belge ve Süreç
Vefat eden sigortalının ardından hak sahiplerinin ölüm aylığına başvurabilmesi için, öncelikle Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi doldurulmalıdır. Ölüm aylığına e-devlet sistemi üzerinden de başvuruda bulunabilirsiniz. Ancak bu yeterli değildir. Bazı özel durumlar ilave belgeler gerektirmektedir.
Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu,
Öğrenciler için okul belgesi,
Boşanmış kız çocukları için, eğer nüfus kayıtlarında güncelleme yapılmamışsa kesinleşmiş mahkeme kararı,
Anne ve babalar için ise gelir testi sonucu, yani muhtaçlık durumunu ortaya koyan belge.
Çalışma nedeniyle daha önce aylığı kesilen çocuklar ya da boşandıktan sonra yeniden hak kazanan kız çocukları gibi durumlarda yeniden başvuru zorunludur. SGK bu gibi durumlarda resen işlem başlatmaz; talep esasına dayalıdır.
Kim, Ne Kadar Pay Alır?
Ölüm aylığında en çok merak edilen husus, oranların nasıl dağıtıldığıdır. Bu noktada kanun, net ve oran bazlı bir paylaşım sistemi kurmuştur.
Eşe Bağlanan Aylık: Vefat eden sigortalının dul eşine genelde %50 oranında aylık bağlanır. Ancak sigortalının çocuğu yoksa ve dul eşin herhangi bir geliri ya da sosyal güvencesi bulunmuyorsa bu oran %75’e kadar çıkabilir.
Çocuklara Tanınan Pay: Erkek, kız ya da malul çocuklara genellikle %25 oranında aylık bağlanır. Ancak hem anne hem babasını kaybetmiş ya da başka bir hak sahibi bulunmayan çocuklarda bu oran %50’ye kadar yükseltilebilir.
Anne ve Babanın Durumu: Eğer eş ve çocuklara yapılan ödemeler, hesaplanan ölüm aylığının tamamını doldurmuyorsa, kalan kısım anne ve babaya eşit şekilde verilir. Ancak burada da bir üst sınır vardır: Her biri en fazla %25 oranında hisse alabilir. Anne ve baba hayattaysa bu oran %12,5’e düşer. Eğer artan bir pay yoksa, bu durumda anne ve babaya aylık bağlanmaz. Ancak dikkat: 65 yaş üstü anne-baba için bu şart aranmaz, doğrudan aylık bağlanabilir.
Ne Zaman Başlar, Ne Zaman Kesilir?
Aylık bağlama süreci, vefat tarihi esas alınarak ya da hak sahipliği niteliği daha sonra kazanılmışsa, bu niteliğin edinildiği ayı takip eden dönemden başlar. Ancak bazı özel durumlarda, örneğin daha sonra yeniden hak doğarsa (örneğin kız çocuğunun boşanması), bu kez başvuru tarihi esas alınır. SGK, bu tür yeniden hak doğumu hallerinde geriye dönük aylık bağlamaz.
Prim Borcu ve BağKur Gerçeği!
4/b (BağKur) kapsamında sigortalı olanların vefatı halinde, hak sahiplerinin aylık alabilmesi için sigortalının hiçbir prim borcunun bulunmaması şarttır. Eğer borç varsa, ölüm aylığı ancak bu borcun ödenmesini izleyen ay başından itibaren başlatılır.
Ayrıca bir diğer önemli husus da süredir: Ölümün ardından beş yıl içinde başvuruda bulunulmazsa, bu süreyi aşan alacaklar zaman aşımına uğrar ve kaybedilir. Sosyal güvenlik hakkı, zamanla yarışır.
Sosyal güvenlik sistemi; hakkı olanlara, ihtiyaç anında, yasaların tanıdığı ölçüde destek vermekle yükümlüdür. Ancak vatandaşın bu hakları bilmesi, doğru zamanda doğru adımı atması gerekir. Ölüm aylığı da işte böyle bir hak… Duygusal bir yıkımın ardından gelen ekonomik çöküşü önlemenin tek yolu, bu sistemin doğru işleyebilmesinden geçer.
Ölüm aylığında sigortalılık statülerine göre birçok farklı uygulama söz konusudur. Buda statüler arasında eşitsizliğe yol açmaktadır. Halbuki eşit ve adil bir sosyal güvenlik sisteminin olması temennimizdir. Bunun içinde reform şart.
Sizlerde sorularınızı macenkci@outlook.com mail adresime iletebilirsiniz.
SORU: Akif Bey, ben 2003 ile 2007 tarihleri arasında kendi şirketimde sigortalı oldum. 2024 tarihinde EYT kapsamında emekli oldum. Ancak geçen ay emekli maaşım kesildi ve faiz işletildi. Gerekçesi ise kendi şirketimde sigortalı olamazmışım. SSK günlerimi sildiler. Bu nasıl olur ne yapmalıyım. Murat Kıvırcık/Antalya
CEVAP: Murat Bey, mevzuat gereği kendi şirketinizde SSK’lı olamazsınız. 2019/9 Sayılı SGK Genelgesiyle ne yazık ki bu mümkün değildir. Bu konuda mağdur olan binlerce vatandaşımızın var olduğunu biliyorum. Sigortalılık çakışmalarında iyi bir hesaplama ve planlama yapmak gerekmektedir. Kendi şirketiniz hala açıksa ve SGK’ya borcu yoksa işçi ve işveren paylarının transfer edilmesini talep edebilirsiniz. Bu gerçekleştiğinde siline SSK günü kadar olmasa da BAĞKUR’a gün gelecektir. Kesilen emekli maaşınızla ilgili ise gecikme zammı ve faizine kurum hatası gerekçesiyle itirazda bulunabilirsiniz.