CHP’nin yeni haftalık ekonomi raporu yayınlandı. Ben dikkatle izlerim. Sayelerinde siyaset muhabirinden “Çin malı çakma ekonomi muhabiri” oldum. Raporda en çok dikkatimi çeken 2001 krizinden önce yayınlanan “bankalar” raporuna benzer bir rapor oldu. Hazırlanan şemalarda; 22 Temmuz 2019 tarihi itibarıyla; biri devlet bankası olmak üzere 6 banka batık durumda gözüküyor. Bu 6 bankanın sorunlu kredileri öz kaynaklarını aşmış durumda. Alacele meclisten geçirilen özel şirketlerin bankalardan aldıkları finansman kredilerini ödemekte güçlük çekmelerine yönelik kolaylık getiren torba yasanın da nedeni bu. Ama bu durumu kurtaramayacak gibi görünüyor.
Torba yasada yer alan teklife göre, banka bilançolarındaki riskli krediler yılın ilk çeyreğinde toplam 400 milyar liraya ulaşırken, bu tutarın 100 milyar liralık kısmı tamamen batık krediler. Kalan kısım ise ödeme güçlüğüne düşmüş ancak umut kesilmemiş kredilerden oluşuyor. S&P, Moody’s ve Fitch’in iddiasına göre ise tutar çok daha yüksek, yüzde 12’ye kadar ulaşmış durumda ve gerçek tablo gizleniyor.
Aslında durum kriz sonrası her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Örneğin Vakıfbank’ın sorunlu kredileri (batık anlamına geliyor) 37 milyar 910 milyon lira iken bankanın öz kaynağı ise 29 milyar 618 milyon lira olarak görünüyor. Örneğin Yapı ve Kredi Bankası özel bankaların arasında en kötü durumda. Sorunlu kredileri 53 milyar 181 milyon lira olarak gözükürken öz kaynağı ise 39 milyar 73 milyon lira. Diğer bankaların da durumunu yazının sonunda şema olarak görebilirsiniz.
Aslında bu rakamlar tam olarak battıkları anlamına gelmiyor ama eğer yurt dışından sendikasyon adı altında yeni kredi temin edemezlerse (ki uluslararası kuruluşların not indiriminden sonra bu hemen hemen imkansız gibi) o zaman seyreyleyin gümbürtüyü.
Bazı rakamlarda ekonomide herşeyin tadını kaçırmış gibi. Örneğin; 2018 yılı Ocak-Haziran döneminde 46,1 milyar TL olan bütçe açığı, 2019 yılı Ocak-Haziran döneminde neredeyse bunun iki katına yaklaşarak 78,6 milyar TL düzeyine yükselmiş.
İşte size bir başka tepit;
24 Haziran 2018’deki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimlerinde iktidarın kamu kaynaklarını olağanüstü boyutlarda kullanması nedeniyle; Bütçe; 2018 yılı Haziran ayında 25,6 milyar TL, 2019 yılı Haziran ayında 12,1 milyar TL, açık verdi.
Lüten bana kızmayın…!
Bu bizim gerçeğimiz…!...Kimse bunları yazıp çizmekten zevk almıyor…!
Aynı gemideyiz ama birinin kaptana “su alıyoruz kaptaannnn…batıyoruuzzz…!” demesi lazım.
Bunu da şu ortamda bizim gibi herkese “biraz çatlak” görünen ama korkusuz birkaç kalemin yapması gerekir…!
Bakın; yılın ilk yarısında 2019 bütçesinin yılsonu hedefi olan 80,6 milyar TL’nin yakalanmasına 2 milyar TL kaldı. Diğer deyişle Temmuz ayı bütçe açığı 2 milyar TL’nin üzerinde olduğu takdirde, yılsonu açık hedefi yılın yedinci ayında aşılmış olacak. Yani kalan 5 ayda değirmenin suyu nereden gelecek inanın belli değil.
O nedenle TBMM tatile girmeden alelacele çıkarılan Torba Yasa ile Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesine el konulması iktidar tarafından yasalaştırıldı. Buradan gelecek 48 milyar TL’ye yakın kaynak bütçeye aktarılarak yılsonu açık hedefinin aşılması önlenmeye ve Temmuz ayında aylık bazda da olsa, kağıt üzerinde bütçe fazlası verilerek psikolojik algıyla ekonomi yönetilmeye çalışılacak.
Gelelim bizim ferasetli! vatandaşımızın çocuklarının son haline…
“TÜİK’in resmi verileriyle geniş tanımlı işsizlik 8 milyon kişiye yaklaşıyor. Haziran 2019 itibarıyla kayıtlı işsizler ve işsizlik ödeneği alanlarla ilgili verileri açıklayan İŞKUR, bir yılda kayıtlı işsiz sayısının 1,8 milyon kişi arttığını açıklamıştı. İŞKUR verileri kayıtlı işsiz sayısının 4,5 milyonu aştığını bunun yüzde 30’unun 15-24 yaş arası gençlerden, 1 milyonu aşkın kesiminin de üniversite mezunlarından oluştuğunu gösteriyor.”
Durun…!...hemen “durmak yok yola devam” demeyin…!
Gerisi var…!
“Tüketicilerin bankalar ve tüketici finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu 1 Ocak –12 Temmuz 2019 tarihleri arasında 6,5 milyar lira artarak 524,7 milyar lira oldu. Bu borcun 414,3 milyar lirası tüketici kredilerinden, 110,3 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor. Vatandaşın takibe alınan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu ise 2,2 milyar lira daha artarak 12 Temmuz 2019 itibariyle 20,9 milyar lira oldu. Ocak-Mayıs 2019 döneminde 724 bin 831 vatandaş tüketici kredisi ve kredi kartı borcunu (ya da her ikisini birden ödeyemediği için) ödeyemediği için bankalar tarafından takibe alındı. Diğer bir ifadeyle bankalar tarafından haklarında icra takibi başlatıldı. Kredi kartı ve tüketici kredisi borcunu zamanında ödeyemediği için son beş yıl içerisinde icraya verilen ve borcu halen devam eden vatandaş sayısı ise Mayıs ayı sonunda 3 milyon 498 bin 486’ya kadar çıktı.”
Hani hakka kavuşmuşsun da ağlayanın yok…!
Aslında yeniden okuma-yazma kursları açılması lazım. “Bir ülke nasıl yurttaş-siyasetçi işbirliğiyle batırılır” dersi ilk ders olsun.
Öğretmen tahtaya kalkar ve millete sorar…!
“Oku bakayım; batıyormusunuz, battılar, battık…!”