Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan beklendiği gibi, hatta beklenenden de geç bir tarihte görevinden alındı, yerine yardımcısı Nureddin Nebati getirildi. Böylece geçen yılın Kasım ayında önce Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın, ardından Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevden alınmasıyla AKP’nin ekonomi politikasında açılan parantez kapandı.
“Ne parantezi o?” diye soracak olanlar için kısa özet: Lütfi Elvan ve “ekürisi”, Merkez Bankası’nın başına atanan Naci Ağbal, Albayrak ve Uysal’ın politikalarını tersine çevirmiş, politika faizini artırmış, rezerv satışlarına nokta koymuş, döviz cinsinden iç borçlanmaya ara vermişti.
Bu parantez daha geçen Mart’ta, Ağbal’ın Merkez Bankası başkanlığından alınması ve yerine faiz indirimlerinden yana olan Şahap Kavcıoğlu’nun getirilmesiyle kapandı. Elvan aslında o tarihten beri koltuğunda iğreti oturuyordu. Merkez Bankası’nın Eylül’de başlattığı faiz indirimi furyasına destek vermemesi hakkındaki hükmü kesinleştirdi.
Merkez Bankası Eylül’den itibaren faizleri indirir, dolar yükselir, Türkiye ekonomisinde deprem yaşanırken Hazine ve Maliye Bakanı’ndan çıt çıkmadı. Elvan, Merkez Bankası Başkan Yardımcıları Uğur Namık Küçük ve Semih Tümen’in görevlerinden alındığı günlerde Amerika’da düzenlenen G20 maliye bakanları zirvesiyle ilgili tweet’ler atmıştı mesela...
Sanki Türkiye’nin değil başka bir ülkenin maliye bakanı gibiydi. TL’deki çöküşün derinleştiği, doların 14 TL’ye dayandığı son iki haftada hiç ortada görünmedi. Sessizliğinin arkasında faiz indirimleri konusunda Erdoğan’la ters düşmesinin yattığı Ankara kulislerinde konuşuluyordu. Cumhurbaşkanı’nın “Ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam" sözlerinin hedefinin Elvan olduğu bir sır değildi. Erdoğan’ın o sözlerini grup konuşmasında bir milletvekili hariç herkes alkışlamıştı. Alkışlamayan tek kişi Elvan’dı.
Lütfi Elvan, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndaki bir yılında ne yaptı, diye sorulduğunda ne söyleyebiliriz? Anlatacağımız pek bir şey yok. Yukarıdakilerden başka. Elvan’ın bakanlıktaki bir yılının aslında bir dirayetsizlik hikayesi olduğunu söylemek gerek.
Elvan’ın yerine atanan Nureddin Nebati ise ilginç bir siyasetçi. Geçmişte Pensilvanya’ya yaptığı FETÖ ziyaretini, bugün bizde ve birçok sitede yer aldığı için geçiyorum.
Nebati’nin çok konuşulmayan iki önemli özelliği var. Birincisi ve en önemlisi, Berat Albayrak’a yakın bir siyasetçi olarak tanınması. Albayrak’ın son dönemdeki ender fotoğraflarından biri, Nureddin Nebati’yleydi. Albayrak ile Nebati geçen Ağustos’ta Süleymaniye’de otururlarken objektife yakalanmışlardı. (Veya belki de aralarındaki güçlü dostluğu bilerek sergilemek istemişlerdi.)
Nebati ile Albayrak’ın dostluğu, iki siyasetçinin sıradan ilişkisi değildi. Bir kaynağıma göre Nureddin Nebati, Berat Albayrak’a en yakın isimlerden biriydi. Zaten Hazine ve Maliye Bakan yardımcılığına da Albayrak tarafından getirilmişti.
Lütfi Elvan döneminde Albayrak’ın atadığı diğer iki bakan yardımcısı görevlerinden alınırken Nebati kalmayı başardı.
Nebati aynı zamanda bir iş insanı. İlginç olan, iş insanı olması değil, sahibi olduğu şirketin niteliği.
Türkiye’nin en pahalı caddesi olan Nişantaşı’ndaki Abdi İpekçi Caddesi’nden ne zaman geçsem, Gucci, Prada gibi en pahalı markaların arasında çocuk giyim mağazası B&G Store dikkatimi çeker. İtalya’nın lüks ve pahalı çocuk giyim ürünlerini Türkiye’nin hali vakti yerinde kesimiyle buluşturan B&G Store’ın sahibi Nebati Ailesidir; Nureddin Nebati ve kardeşi Seyid Nebati.
Nebatiler bir yandan lüks giyim ithalatı yaparlarken bir yandan da Riccione adlı kendi markalarını ihraç ediyorlar.
Urfalı ağa çocuğu olan Nebatiler’in Şanlıurfa’da büyük arazileri de var. Ama bu işten umutları yok. Nuredddin Nebati, tarımda para olmadığını daha önce şöyle anlatmıştı:
“Çiftçilikte hiçbir kâr yok. Oradaki arazilerin elde ettiği gelirle geçinme şansımız olamaz. Babamız bize ‘Ağa çocuğusunuz ama ağalık yapmayın. Aşiretlik, ağalık eskidendi, siz okuyun’ dedi. Biz ağa değiliz. İstanbul'a gelip üniversite okuduk”
Nebati nerede okudu dersiniz? İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde. Ben de bu okuldan mezunum, Nebati ile aynı dönemde okuduk. Çok farklı siyasi çevrelerdeydik elbette.
Bizimle aynı yıllarda İÜ SBF’de okuyan, gelecekte AKP’nin ekonomi yönetiminde görev alacak bir isim daha vardı. Faiz konusunda Erdoğan’la anlaşmazlık yaşayınca gözden düşen, Lütfi Elvan’ın ekürisi, eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal...