Öncelikle belirtelim; Avrupa’da hiçbir devlet İngiltere’deki kadar dini bir yapıya sahip değil. Ülkenin resmi kilisesi olan Anglikan Kilisesi’nin başı Kral, bilindiği gibi. Yani İngiltere devlet olarak laik değil ama toplum olarak seküler. Laiklik ile sekülerizm arasında fark var, malum.
Hıristiyanlar azınlıkta
Seküler, yani dine inansalar da, kiliseyle işi olmayan İngiliz toplumunda artık kendilerini dinsiz olarak tanımlayanların sayısında artış olduğu kesinleşti. Yakın zamanda yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre İngiltere ile Galler’de nüfusun yüzde ellisinden fazlası artık Hristiyan olmadığını söylüyor. Böylelikle bu iki ülke Hıristiyanların azınlıkta olduğu ülkeler arasında sayılabilir artık.
Araştırma, adada kendilerini Hıristiyan olarak tanımlayanların sayısının 2011 yılında yüzde 59,3 iken geçen yıl yüzde 46’ya düştüğünü gösteriyor. Bu Hıristiyanların sayısının 5.5 milyon daha azalması demek. Dinsiz olduğunu söyleyenlerin sayısı da yüzde 37. Yani inananlar kadar inanmayanlar da var ülkede.
Anglikanizm zorda
Bu rakamlar zaten katılımın az olmasından yakınan, hayli yaşlı bir cemaate sahip olan Anglikan Kilisesi’nin reformlar yapması için baskı altına alınması sonucunu doğuracak, öyle görünüyor. The Guardian gazetesinde yer alan bir haberde hümanistler ile laiklerin "bu rakamları, piskoposların yasaları onayladığı, dini karakteri olmayan okullarda bile Hıristiyan ibadetinin zorunlu olduğu bir toplumda dinin rolüne ilişkin reform ihtiyacının kanıtı olarak“ ele aldıkları vurgulanıyor, örneğin.
Yani Kilise’nin işi hayli zor. Zor olduğu York Başpiskoposu Stephen Cottrell’in araştırma sonuçlarına ilişkin olarak "bu Mesih'i tanıtmak için üzerimize düşeni yapmada bize bir meydan okumadır" deyişinden belli. Eski bir Anglikan rahibi olan Gavin Ashenden ise bu çabayı beyhude görüyor gibi. Kilise'nin kültürel açıdan güncel kalma çabasının takipçilerini hızla kaybettiğini söylüyor ki, Mesih’i anlatmak gerçekten kolay olmayacak Kilise için.
Artık bir Roma Katoliği olduğunu söyleyen Ashenden, Anglikanların, genel olarak Protestanların, İncil'in otoritesine olan inançlarını kaybetmelerinden bu yana "büyük bir güven krizi" yaşadıklarını söylüyor. Bu nedenle de dinin yerini politik doğruculuğun aldığını iddia ediyor. Şu sözleri ilginç: "Politik doğruculuk tam da Protestanların azami güvenlerini kaybettikleri noktada ortaya çıktı, bu yüzden adalete, eşitliğe, kapsayıcılığa sarıldılar. Bu onlar için, bir nesil önce cennet ile cehenneme koyacakları tüm ütopik özlemleri için bir emniyet kemeri oldu."
Düşüş daha keskin olacak
Hümanistler Birleşik Krallık'ın CEO'su Andrew Copson The Guardian’a verdiği demeçte, "Bu nüfus sayımı sonuçlarının en çarpıcı yanlarından biri, nüfusun devletin kendisiyle ne kadar çelişkili olduğudur" demiş ki, haklı. Geleneksel İngiliz kimliğinin 1960'lardan bu yana hızla etkisizleşmesinin din konusunda 2031'de daha keskin bir düşüşe yol açacağını savunanlar da var. Yani ülkede Hıristiyanlık gelecekte baskın bir kimlik olmaktan çıkacak.
Müslümanların sayısı artıyor
Sürekli göç alan iki ülke olan İngiltere ile Galler’de Hıristiyanlık dışındaki dinlere inananların sayısında ise artış var, yine aynı araştırmaya göre. Örneğin 2021’de, 2011’e kıyasla 1,2 milyondan fazla kişi kendisini Müslüman olarak tanımlıyor. Yani İngiltere’de dine inanmayanların çoğalması evrensel bir olgu değil. Müslüman nüfusunun artmasında ise sanıldığı gibi din değiştirmenin etkisi yok. Aslında olan, gelen Müslüman göçmenlerin kimlik koruma kaygısıyla daha da dindarlaşması.
Ancak şu da var; tüm modernleşme önerilerine karşı İngiltere'deki cemaatlerle din adamları dişe diş bir mücadele veriyor. Bazı din adamları ise umudunu yitirmiş değil. Hıristiyanlığın seküler toplumda önemli bir rol oynamaya devam ettiğini, özellikle de mevcut hayat pahalılığı krizi sırasında, umutsuzca ihtiyaç içinde olan insanların, sadece manevi umut için değil, aynı zamanda pratik yardım için de yerel kiliselere döneceklerine inanan din adamları da var.
Hıristiyanlık için gelecekte İngiltere’de işler iyi gitmeyecek gibi görünüyor. Bu dinsizleşme özellikle temelsiz bir Hıristiyan mezhebi olan, İngiltere’ye özgü Anglikan Kilisesi’nin sonunu getirebilir.
Yani din İngiltere’de gerçekten elden gidiyor.