Ne yapmaya çalışıyorsunuz Devlet Bey?

Ayşenur Arslan yazdı: Ne yapmaya çalışıyorsunuz Devlet Bey?

Devlet Bahçeli’yi 1980’lerin başlarında tanıdım.
Datça’da, annemlerin evinin de olduğu sitede evi vardı.
Henüz MHP’de kurumsal bir kimliği yoktu. Akademisyendi. Ancak Ülkü Ocaklarından Ülkücü Maliyeciler derneğine kadar MHP’nin arka bahçesinde ciddi emeği ve “ismi” göze çarpıyordu. Nitekim, Datça’daki birkaç sohbetimizde işaretini aldığımız üzere 80’lerin sonlarında arka bahçeden ana binaya, MHP’ye geçiş yaptı. Sonrası malum; partide yükseliş ve Türkeş’ten sonra genel başkanlık.
Bu süreçte bir kez partideki makamında ziyaret ettim. Birkaç kez de Meclis’teki muhalefet kulisinde karşılaşıp ayaküstü sohbet fırsatı buldum.
Aklımda ondan kalan, Ankaralı gazetecilerin bildiği şu meşhur titizliği.. El sıkıştıktan sonra kolonyaya hamlesi.. Ve etrafta partiden kimse yoksa -mesela makam odasında- bayağı neşeli hoşsohbet olabildiği!

*. *. *
Bunlar elbette benim kişisel tarihimin dipnotu olmaktan öteye gitmeyecek anılar.
Oysa tarih bugünleri temize çekerken bambaşka sayfalar yazacak.
Her şeyden önce, Erdoğan ve onun temsil ettiği faşizan rejimin harita kadastro sorumlusu olarak…
Bu cümlenin çok çok çok daha hafifi için grup toplantısında beni “ya hasta ya da vatan haini” diye tanımlayan Bahçeli şimdiki yorumuma ne der bilmiyorum.
Ama herhalde şunu yadsıyamaz: Erdoğan memleketi tek başına idare etmeye başladığında formül ondan gelmişti: “Bu durum Anayasa’ya uymuyor. O yüzden Anayasa’yı bu duruma uyduralım.” Yani Anayasa’ya aykırılığı aşmanın yolunu göstermişti.
AKP 2015 seçimlerinde tek başına iktidar şansını kaybedince formülü bulan.. Sandığı “seçim yenileme” diye Erdoğan’a uyduran yine Bahçeli değil miydi!

*. *. *
Erdoğan ve Bahçeli bu “yan yolda” müthiş bir ikili oldu.
Erdoğan koltuğunu koruyabildi.
Bahçeli de oy oranının çok üstünde bir güce kavuştu.
Gençliğinde MHP’nin arka bahçesinde siyasi güç deviren Bahçeli şimdi iktidarın arka bahçesinde.. Ve yine başta asker - polis olmak üzere hassas mahallerde başlıbaşına bir güç sahibi.
Dahası, sayısız örnekle de gördük ki, “sokağı harekete geçirme” potansiyeli, en büyük gücü.
Sinan Ateş suikastının “adli vaka” haline getirilmesi mesela..
Ya da Suavi’ye ve onun nezdinde iktidar karşıtlarına verilen mesaj..

*. *. *
İnsan hayret ediyor. Zira ima falan etmeden, açıkça ve hiç çekinmeden öyle hedef gösterip tehdit ettiler ki! “Neredeyiz” diyorsunuz.
MHP Beykoz İlçe Başkanı sosyal medya hesabından Suavi’nin konser vermesini “kabul edilemez” bulduğunu ilan etti. Sonra bir de ne görelim, ülkücüler -hem de polisin gözü önünde- konseri bastı. “Terörist” sloganları atıldı.
Neyse ki Suavi de izleyicileri de sakin davranarak olayın yangına dönüşmesini önledi.
Ama ya yarın.. Ya başka bir yer, başka bir konser..
Nasılsa MHP kurmaylarının elinde “vatan hainleri” listesi var.
Seçer seçer işaret ederler. Hedef gösterirler.
De.. Niye?
Sahiden ne yapmaya çalışıyorsunuz Devlet Bey?

*. *. *
Sol, sosyalist partileri gayrimilli ve hatta gayrimeşru ilan ettiniz.
Can Atalay’ın cezaevinden çıkmasını engelleyen antidemokratik hamleye destek verdiniz. Dahası, uzun süredir gözünüze kestirdiğiniz Anayasa Mahkemesi’ni çöpe attınız!
Biliyoruz; başta ekonomi, eğitim gibi kritik alanlarda yükün sizin omuzlarınızda olmaması en büyük avantajınız.
Ancak..
Toplumsal kutuplaşmanın “sertleşme ve hatta çatışma” boyutuna varması önce sizin hanenize yazılacak.
Bunun farkında olmadığınızı düşünmüyorum. Tam aksine belli bir plan üzerinde yürüdüğünüzü düşünüyorum.

*. *. *
Can Atalay oylamasına bakıp “Milli irade tecelli etti. AK Parti Türkiye’nin birinci partisidir” sözlerinize kendinizin bile inanmadığına eminim.
Anketler ortada.. Sokağın tavrı ortada..
Demokrasi güçleri karanlık planları boşa çıkartacaktır. Eminim.
Sorumun nedeni sadece merak.
Yurttaş ve gazeteci olarak merak..
Yaptıklarınızın ardında nasıl bir maksat var?
Yaptıklarınızı neden yapıyorsunuz? Kim-ler için ya da ne adına yapıyorsunuz?
Erdoğan’ı yakın geçmişe kadar en ağır biçimde eleştiren.. Odasına 17 - 25 Aralık takvimini yerleştiren biri..
Şimdi o takvimi FETÖ’yü hatırlayıp hatırlatmak için muhafaza ettiğine bizi nasıl inandırır?
Gerçekten çok merak ediyorum.
Belki ben göremem ama gelecek kuşakların sorularımın yanıtını alacağına inanıyorum.
Tarih sizi de yazacak.. Can Atalay, Osman Kavala, Suavi ve daha nice temiz insanı da!

Siyaset Haberleri