Nasrallah’ın ölümü zayıf düşürecek Lübnan artık daha korumasız

Mustafa Kemal Erdemol yazdı: Nasrallah’ın ölümü zayıf düşürecek Lübnan artık daha korumasız

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Abdülkerim Nasrallah’ın otuz iki yıl boyunca çoğunlukla yeraltında yaşamasına rağmen İsrail tarafından öldürülmesi kuşkusuz çok önemli bir gelişme. İsrail, en büyük düşmanlarından birini ortadan kaldırmış oldu. Çünkü Nasrallah herhangi bir örgüt lideri değildi. Hizbullah’ı dar dini ideolojik kalıptan çıkarıp onu sosyal bir hareket haline getirmeyi başaran bir liderdi.

Dini örgütlerde asla rastlanmayacak biçimde kendisine “şeyh” ya da “imam” dedirtmeyen Nasrallah, komünist partilerde olduğu gibi pozisyonunu “genel sekreter” olarak tanımlamıştı. Bu kararları tek başına vermediği, bir yürütme kuruluyla yani ortak akılla kararlar aldığını gösteriyor. Hiçbir dini örgütte bu yoktur.

Lübnan’ın çok dinli, çok milletli bir yapısı olduğunu bildiği için “biz dindarız ama bir İslam devleti dayatmayacağız. Çünkü Lübnan’ın çeşitliliği buna engel” demişti. Bu tutumundan ötürü ülkedeki Hıristiyanlar ile diğer din mensuplarının da desteğini almıştı. Bu desteğin sembolik ama hayli etkili bir örneği Lübnanlı Maronit Hıristiyan şarkıcı Julia Boutros’tur. Ülkenin eski Kültür Bakanlarından birinin eşi olan Boutros dünya kamuoyunda “Hizbullah’ın şarkıcısı” olarak tanınıyor. Şarkılarından birinin güftesi Nasrallah’ın bir konuşmasındaki sözlerinden oluşturulmuştur.

ASIL VAZİFE YURT SAVUNMASI

Ülkede kiliseler başta olmak üzere Müslüman olmayan kesimlerin ibadethanelerini koruyan Hizbullah yoksullara yemek dağıtan yüzlerce aşevine, okullara, hastanelere sahipti. Hükümet krizlerinin yaşandığı zamanlarda koalisyona bakanlar vererek krizleri önlüyordu. Etkisiz, zayıf Lübnan ordusunun yerine ülkenin asıl savunma gücünü de 50 bin askeri, ağır silahları olan Hizbullah oluşturuyordu. Tüm bunlar, “asıl vazifemiz ülke savunmasıdır” diyerek dini dayatmalar yapmayan bir liderin marifetidir. Bu tür liderlere tarihte pek az rastlanır.

Ortadoğu’nun son elli yılda gördüğü en önemli figür olan Nasrallah, vatandaşı olduğu Lübnan’da bir din devleti mücadelesi vermemiş, ülkesinin bağımsızlığının korunması için örgütünü bir direniş hattı haline getirmişti. Suriye’de cihatçılar galip gelemediyse, bölgede Suriye merkezli bir IŞİD ya da Nusra yönetimi kurulmadıysa bu Nasrallah’ın sayesindedir. Bu nedenle ölüm haberi duyulduğundan beri kutlamalar yapıyor bu çevrelere yakın olanlar.

“HEPİMİZ LÜBNANLIYIZ”

İsrail’i hem de iki kez yenilgiye uğratan bir lider olarak Nasrallah, Lübnanlılık bilincinin oluşmasında da büyük katkı sağladı. “LÜbnan’ın herkesin yurdu olduğuna” çoğunluğu ikna eden de odur. Çünkü örgütün Lübnanlı karakterini kendilerine “Lübnan Hizbullahı” diyerek göstermişti. Öldürülen böyle bir liderdi. Dolayısıyla Hizbullah için çok ama çok büyük bir kayıptır kuşkusuz. Ancak Nasrallah'ın, Hizbullah'ın ülke içinde çatıştığı hem Sünni hem de Dürzi siyasi güçler de dahil olmak üzere çok sayıda iç düşmanı da vardı tüm bunlara rağmen.

El Cezire kanalına açıklama yapan askeri analist Elijah Magnier, “Direnişe inanan Lübnan halkı için bu suikastı, ölüm haberini kabullenmek son derece zor olacak. Direnişi destekleyenler arasında Nasrallah'ın Lübnan ile tüm Ortadoğu'da sahip olduğu karizmaya sahip başka bir lider yok” demekte haklı.

NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?

Nasrallah suikastına ilişkin sonraki günlerde daha çok ayrıntıya ulaşacağız ama ben İsrail medyasında rastladığım bilgileri paylaşayım. Nasrallah’ın nasıl öldürüldüğüne ilişkin olarak Jerusalem Post’ta bir haber vardı. Habere göre İsrail Nasrallah'ı aylarca İzlemiş.

Haberde yetkililerin verdiği bir bilgi de yer alıyor. Bilgiye göre İsrail ordusu Hizbullah liderini vurmaya Nasrallah’ın tespit edilen yerden bir başka yere gitmeye hazırlanması üzerine karar vermis. Yani Nasrallah öldürülmeseydi daha güvenli bir yere geçecekti demektir bu.

Haberde İsrail ordusunun Nasrallah’ı öldürmek için birkaç dakika içinde 80'den fazla füze fırlattığı belirtilerek Hizbullah yetkililerinin Nasrallah'ın cesedini dün (Cumartesi) erken saatlerde örgütün üst düzey askeri komutanlarından Ali Karaki ile birlikte bulup teşhis ettiği de aktarılıyor. Nasrallah'ın kuzeni olan, hareketin siyasi, sosyal çalışmalarında kilit rol oynayan Haşim Safieddine'nin, saldırının gerçekleştiği yerde bulunmayan az sayıdaki üst düzey Hizbullah liderinden biri olduğu da haberde vurgulanıyor. Uzun süredir Nasrallah'ın potansiyel halefi olarak görülen Safieddine'nin kısa süre içinde Hizbullah'ın yeni genel sekreteri olarak ilan edilebileceğine de haberde yer veriliyor.

Gazeteye bilgi veren iki İsrailli yetkiliye göre operasyon hafta başından beri, İsrailli siyasi liderler Amerikalı mevkidaşlarıyla Lübnan'da ateşkes olasılığını konuşurken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Birleşmiş Milletler'de bir konuşma yapmak üzere İsrail'den ayrılmadan önce planlanmıştı.

ADIM ADIM OPERASYON

İsrail güvenlik kaynaklarına göre Nasrallah'a suikast için siyasi, istihbari, operasyonel koşullar Çarşamba günü itibariyle olgunlaştı.

Perşembe gecesi kabine, İsrail saatiyle sabah dörtte, toplantı için bir araya geldi. Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Mossad Şefi David Barnea ile yaptığı istişarelerin ardından ABD'deki otel odasından hazırlıkları yönetti. Netanyahu ile Gallant, gelen istihbarata dayanarak suikast operasyonunu konuştu.

Cuma günü İsrail saatiyle 10:00 sularında Netanyahu, hem Savunma Bakanı hem de Genelkurmay Başkanı ile son istihbarata dayalı olarak bir güvenlik istişaresi daha gerçekleştirdi. İsrail kaynaklarına göre istihbarat Netanyahu'nun BM konuşmasından kısa bir süre önce alınmıştı. İsrail ordusu hazırlıklarını tamamlayarak teyakkuz durumunu arttırdı.

Bir istişare daha yapıldıktan sonra Netanyahu suikast için onay verdi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı uçakların sığınak delici bombalarla donatılmasına yeşil ışık yaktı. Genelkurmay Başkanı ile Savunma Bakanı, Askeri İstihbarat Başkanı Tümgeneral Shlomi Binder, Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Tomer Bar, Harekat Başkanı Tümgeneral Oded Basiuk eşliğinde Tel Aviv'deki ordunun yeraltı üssü olan “çukura” indi. Çok sayıda savaş uçağı havalandı, sinyal verildikten sonra teker teker düzinelerce bomba atmaya başladı. Nasrallah ile Hizbullah'ın güney cephesi komutanı Ali Karaki diğer üst düzey isimlerle birlikte olay yerinde öldürüldü.

Tam otuz iki yıl İsrail’in yüzlerce suikast girişiminden kurtulan Nasrallah, hiç beklemediği bir anda, üstelik kimi “müttefiklerince” “yalnızlaştırılarak” öldürüldü. Yerine geçici bir atama yapıldı ama bir süre sonra Haşim Safieddine’nin Nasrallah’ın yerini alacağı tahmin ediliyor.

Ortadoğu’da bir defter daha kapandı.

Sayfalarını zalimlerin kanla yazarak doldurduğu bir defter.

Dünya Haberleri