Nasılsınız fakirler?

Ayşenur Arslan yazdı: Nasılsınız fakirler?

Ayşenur Arslan

Medya Mahallesi’nde sormuştum bir sabah: “Nasılsınız fakirler?” diye!
Benim fakirlerle alay ettiğimi zanneden birkaç kıt akıllı dışında, öylesine dile pelesenk oldu ki ben bile inanamadım.
Ekranda olsam yine her sabah sorarım. Çocuklarını yatağa aç göndermek zorunda olan anne babalara başka neyi sorarsınız ki!
Aslında nasıl olduklarını sormanın manası yok. Neden fakirler, farkındalar mı? Sorumlusu kim, biliyorlar mı? Asıl bunları sormak lazım değil mi!
Lazım da, kime soracaklar!!
Biliyorsunuzdur, sosyal medya “halkı yanıltmak üzere” görevlendirilmiş zannedeceğiniz hocalarla dolu.
Onlardan biri, kafada gösterişli bir sarık, az önce vahiy gelmiş gibi ağır bir ciddiyetle anlatıyordu:
Evi gece süpürmek fakirlik getirir. Yalan söylemek fakirlik sebebidir. Çöpe ekmek kırıntısı atmak fakirlik sebebidir..”
Listesi uzayıp gitti hazretin!
Hepsi de aynı kapıya çıkıyordu: Fakirsen suçlusu sensin!

* * *
Bakın, zeka eksikliğine bir şey diyemem. Ama cehalet suç olmalı. Cahil kalmakta direnmek ve cehaleti övmenin cezası ise ağır!
İktidarın son 20 yılda milli eğitimle neden bu kadar uğraştığını, neden çocukları tarikatlara, onlar olmazsa “kafir” sayılacakları yalanını söyledikleri şeyhlere yönelttiğini daha net ne anlatabilir?
Ortalık akıl, bilim, kadın, özgürlük düşmanlarına bırakılmış.. Biz ne hayaller kuruyoruz! Neler tartışıyoruz.
20 yılda nerelerden buralara geldik.
Cübbeli diye bilinen adamı komik buldukları için ekranlarını açanlar.. “İslam ve cinsellik” gibi dikkat çekici bir başlıkla hayatımıza giren Ali Rıza Demircan’a ordinaryüs profesör muamelesi yapanlar.. Yani Erdoğan iktidarının master planını uygulamaya sokan medya baronları.. “TARİH SİZİ AFFETMEYECEK”.
O Demircan çıkmış yine ortaya. “Erdoğan yüzyıldır bu ülkenin başına gelen en büyük lider. Bugün neyimiz varsa onun sayesinde..” diyor.

* * *
Neyimiz varmış bugün?
Maydanoz alırken düşünür olmuşuz mesela.
Annelerimiz birikimleriyle ev alırdı.
Bizim kuşak arabayla yetinir oldu.
Şimdiki gençler birikim yapamadığı için, böyle bir sorunları yok.
Şöyle bir baktım, 2019 Kasım başında 1 dolar 5.72 tl imiş.
Dün 1 dolar 34.54 tl idi.
Sorsanız, “maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz” diyenler çıkacaktır. “Ah keşke” deyin..
Hayat yeterince zor. Hiç değilse azıcık da komik olsun!!

* * *
Zaten başımıza gelenlere gülmekten öleceğiz.
Bahçeli çıkıp “Öcalan Meclis’e gelsin” dedi, şu malum medya baronları “akil lider” diye alkış tuttu.
Hemen sonrasında da bizzat Devlet Bey’in söyledikleriyle devlet politikası gereği Ankara-Kandil arası mesaj trafiği yaşandığını öğrendik.
Bir dakika neler oluyor” demeye kalmadı, Esenyurt Belediye Başkanı PKK ile bağlantı kabilinden bir suçlama ile Silivri nüfusuna katıldı.
Onu Nasuh Mahruki izledi.
Derken Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında soruşturma başlatıldı.
Hafta, Tunceli ve Ovacık belediyelerine de kayyum atanmasıyla noktalandı.

* * *
Sırada kim var dersiniz?
İmamoğlu mu?
Şaşırmayız elbette.
Ama size şu kadarını söyleyeyim; Şaşırmayız.. Zira sırada
ekonomik krizin feriştahı ve ağzımdan yel alsın “savaş” var gibi görünüyor.
Rica edeceğim sayın savcılar: Savaş söylentisi çıkartarak etki ajanlığı yaptığımı sanmayın. Bunu söyleyen asıl, eski Genelkurmay başkanı ve savunma bakanımız Hulusi Akar:
'Efendim İsrail bize tehdit mi, değil mi?' Tehdit, kocaman bir tehdit."
İktidar cephesinden günlerdir aynı mesaj geliyor.
İsrail bize saldırabilir.
Bunun hiçbir rasyonel açıklaması, gerekçesi olmayabilir. Ama sokaktaki adam sizi mi ciddiye alır, eski Genelkurmay başkanını mı?
Peki, bu çıkışların asıl nedeni ne?
Hiç kuşkunuz olmasın, ama baskın, ama erken “seçime hazırlık”.
Başkomutan üniformasıyla verilecek şöyle afili bir poz.
Teröre ve İsrail’e kafa tutan lider klipleri.
Onun için el yükseltiyorlar.
Memleket ellerinden kayıyor zira.

* * *
Bu toz bulut arasında, sakın unutmayın.
Bir yandan savaş iddiası tedavüle sokulurken diğer yandan Türk askeri bu kez teğmenler üzerinden hedef alınıyor.
Askerin yıpratılması konusunda neredeyse her şey göz yumulduğunu
biliyorduk zaten.
Başta Ebru teğmen olmak üzere TSK’nın genç kadrosuna yönelik “Ordu’nun itibarını yok ediyorlar” suçlaması nereye varır kim bilir.
Ama Ece Üner’in Halk TV Ana Haber’de söylediği gibi, bizler daha nice itibar suikastına tanık olmadık mı!
Askerimizin başına çuval geçirildiğinde CHP Genel başkanı Deniz Baykal Meclis’te çok sert bir konuşma yapmış ve “ABD’ye nota vermeliyiz” demişti de de Erdoğan nasıl yanıtlamıştı, hatırlıyor musunuz: “Ne notası bu, müzik notası mı?

* * *
Trump ne notası olduğunu, hem de nasıl ağır ifadelerle göstermişti de, yine unutuldu gitti.
Bugün, FETÖ kumpasını ben bile anlatmışken görmeyen Hulusi Akar..
MİT Müsteşarı sıfatıyla burnunun dibindeki gelişmeyi fark edemeyen bugünün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan..
Savaş geliyor.. İsrail vuracak” diye ortalığı ateşe veriyor.
Çok değil, birkaç hafta içinde asgari ücretten elektrik zammına “NEYİN SAVAŞI” olduğunu görürüz.
Siz yine de evinizi gece süpürmeyin, ekmek kırıntısını çöpe atmayın.
Neme lazım!

Türkiye Haberleri