Yeni bir şey değil. 2016 yılında Stavropol kentinde Kırımlılara yönelik yaptığı konuşmada da Lenin hakkında hayli olumsuz laflar etmişti Vladimir Putin. O zaman da Ukrayna, şimdiki boyutta değilse de son derece sorunlu bir bölgeydi. ABD/NATO bu ülke üzerinden Rusya’yı kuşatma çabalarını o zaman da sürdürüyordu. Putin, söz konusu konuşmasında krizin asıl yaratıcılarını bir kenara bırakıp Lenin’i suçlamış, onun SSCB’yi oluşturan ülkelere, bu arada aslında olmayan fakat Sovyet ürünü (!) olan Ukrayna’ya da birlikten ayrılma hakkı vermiş oluşunu yanlış bulduğunu vurgulamıştı. Sovyetlerin de bu hakkın varlığı yüzünden kolayca dağıldığını ileri sürmüştü.
Övdüğünün farkında değil
Duyan da Putin’in SSCB’nin dağılmasından üzüntü duyduğunu sanır. Öncelikle belirtelim ki, Putin gibiler için SSCB bir Rus gücüydü, önemi buradadır. Bu gücün ortadan kalkmasınadır üzüntüleri. Tuhaf bir eleştiriydi yaptığı, ancak farkında olmadan Lenin’in büyüklüğünü övüyordu Putin. Çarlık Rusyası için “Milletler Hapishanesi” denirdi, malum. Lenin önderliğindeki 1917 Ekim Devrimi bu milletleri “hapishaneden” çıkarmış, birer devlete kavuşturmuştu. Hepsinin toplamı da Sovyetler’i oluşturmuştu. “Hapis milletlere” kimlik kazandırdığı ortadadır Devrim’in. Lenin Sovyet Cumhuriyetleri’nin eşit olması gerektiğini savunmuş, dileyenin de ayrılma hakkı olduğunu vurgulamıştı. İşte Putin’in eleştirdiği buydu; Birlik üyesi ülkelerin egemen, eşit ülkeler olmaları. SSCB, Çarlık Rusyası’nın son dönemlerinde baskın bir anlayış olan Rus milliyetçiliğinin ortadan kalkmasını da hedeflemişti. Pratikte bunu tamamen becerdiği elbette söylenemez.
Putin bir Rus milliyetçisi kuşkusuz. SSCB içinde Rusya’nın diğer üye ülkelerle “eşit” olmasını ulusal gururuna yediremeyenlerden. SSCB var olduğu süre boyunca, hiçbir sorun yaratmamış olan ancak şimdi NATO aracı haline gelmiş bulunan Ukrayna’nın aslında olmadığını ya da Rus olduğunu söylemesi de “milliyetçiliğinden” kaynaklanıyor. Çok ama çok yakın olmakla birlikte, ayrı bir dini, bazı inanç farklılıkları da olan Ukrayna halkı, kendilerini Rus olarak tanımlamayan ayrı bir halk. Çok sayıda Rus’un yaşaması ülkeyi bir Rus toprağı yapmıyor. Ukraynalılar Ruslardan ayrı bir Doğu Slav etnik grubuna mensuptur. Ruslardan sonra en büyük ikinci doğu Slav ulusunu oluştururlar. Hem Rusça hem de Ukraynaca, Hint-Avrupa ailesinden Slav dilleridir. Rusça, Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'ın resmi diliyken, Ukraynaca Ukrayna'nın tek resmi ulusal dilidir.
SSCB’den sonraki boşluk
Kim ne dersen desin; SSCB’nin yıkılması başta Rusya olmak üzere üye ülkelerin halklarında ciddi bir travma yarattı. Bu Rusya’da çok daha belirgin görüldü. İdeolojisiz kalmış bir kitleye dönüşmüş Rusya’da Boris Yeltisinlerle başlayan milliyetçi söylemler/tutumlar, Putin’in başkanlığa gelmesiyle birlikte yükselişe geçti. Putin’in belki de en büyük başarısı ülkede merkezileşmeyi gerçekleştirmesidir. Bunu yaparken Büyük Rusya söylemini dilinden düşürmedi tabii. Putin iktidarı boyunca “kontrollü bir milliyetçilik” yapmayı sürdürdü, buna Rusya Vatandaşlığı söylemi de eşlik etti.
Sovyetler Birliği içinde “egemen/eşit” bir ülke olarak yer alan Ukrayna’yı yok sayması bu milliyetçiliğin ürünüdür. Rus Çarlığı içinde yok sayılan bu Doğu Slav etnik grubuna Ukrayna adını vererek ona ulusal bir kimlik kazandıran SSCB’ye tahammül edememesinin de nedeni budur. SSCB Rus milliyetçiliğini de yıkmak için var olmuş bir yapıydı. Putin’in SSCB’ye saldırması bu nedenle doğaldır.
Rusya haklıdır…ama
Ukrayna’nın bugün Rusya’ya karşı ABD/NATO planlarının merkez üssü yapılmak istendiği, hatta yapıldığı doğrudur. Rusya’nın, sınırlarını AB/NATO saldırganlığına karşı koruması meşrudur. Ukrayna’da Nazilerle işbirliği yapmış olanların hala aynı düşüncedeki torunlarının sayısı fazladır. Tüm ırkçıların, sağcıların, milliyetçilerin oluşturduğu yapı Sağ Sektör adıyla son derece etkilidir ülkede. İnanılmaz bir Rus düşmanlığı vardır. Ama tüm bunlara rağmen, Rusya “aslında Rusya toprağıdır” diyerek Ukrayna’yı hedefleyemez. İlhaklarla, ele geçirmelerle sorunları çözmez, sadece ertelemiş olur. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin “kimliğini/egemenliğini” tanıdığı Ukrayna’yı Rusya Federasyonu yok sayamaz.
Elbette, Ukrayna’da yaratılmak istenen “ortam” karşısında Rusya haklı bir konumdadır. Haklılığını Ukrayna’yı Rus toprağı görmesinden değil, ABD/NATO’nun hedefi olmasından alıyor. Kara kaşı kara gözü için haklısın dediğimiz yok. Putin bunu anlamalı.
Unutulmuş bir hikaye gibi gelebilir ama sorunun çözümü sosyalizmdedir, milliyetçilikte değil. Putin bunu da anlamalı.