Milli Piyango gerçekleri (1): Hasılat sözü tuttu mu? Ceza ödendi mi?

.

Milli Piyango'nun 2019 yılında yapılan özelleştirme ihalesini Demirören ve İtalyan ortağı Sisal'in kurduğu "Sisal-Şans Ortak Girişimi" kazanmıştı. Demirören ve Sisal'e Temmuz 2030'a kadar piyango oynatma yetkisi veren sözleşme 2019 yılı Ağustos ayında imzalandı ve Milli Piyango, 1 Ağustos 2020 tarihinde devletten özele geçti.

Demirören ve Sisal, 2020 yılı için 9 milyar 320 milyon TL hasılat taahhüt etmişti. Bu tutar 2024’e kadar her yıl yüzde 20 artı enflasyon kadar artırılacaktı. Acaba şirket taahhüt ettiği tutarı devlete ödüyor mu?

Piyango işi Türkiye Varlık Fonu tarafından Demirören’in ortak olduğu Sisal-Şans şirketine verildikten sonra çok ilginç bir şey oldu. Oyunların Milli Piyango İdaresi tarafından oynatıldığı dönemde son derece şeffaf olan hasılat ve dağıtılan ikramiye bilgilerine ulaşmak imkansız hale geldi. Devir işleminin yapıldığı Ağustos 2020’den bu yana, yani yaklaşık 20 aydır, ne elde edilen hasılat ne de dağıtılan ikramiye bilgilerine kamuya açık kaynaklardan ulaşmak mümkün. Bırakın bu bilgilerin açık ve şeffaf bir şekilde kamuyla paylaşılmasını, bu konularla ilgili olarak TBMM’de milletvekillerince verilen çok sayıda yazılı soru önergesine de cevap gelmedi ve bu önergeler Varlık Fonu’nun bağlı olduğu Cumhurbaşkanlığı ile Maliye Bakanlığı arasında ping-pong topuna çevrildi.

Neyse ki Demirören’in (Eski) ortağı Sisal İtalya’da Milano Borsası’na kote ve halka açık bir şirket! Dolayısıyla, yasal zorunluluk nedeniyle dönemsel finansal bilgilerini raporlamak ve halka açmak zorunda. Sisal 2021 yılı mali sonuçlarını geçen hafta 15 Nisan 2022 tarihinde yayınladı. Erişim linki: https://www.sisal.com/documents/94028/0/EN_Sisal_Bilancio_consolidato_2021/1c7ab750-f1aa-45aa-8ae7-2b6db3754933 Türkiye’de aranıp bulunamayan bilgiler bu raporda yer alıyor.

Sisal’in 2021 yılı mali tablolarını içeren raporun 77. sayfasında Türkiye’den elde ettiği gelir tutarları yer alıyor. Sisal, Demirören ile yaptığı ortaklık sözleşmesi uyarınca Türkiye’den elde edilen tüm gelir ve kar tutarların kendi finansal tablolarında tümüyle konsolide ediyor. Yani tablolarda Türkiye ile ilgili görülen rakamlar, Sisal’in Sisal-Şans’daki yüzde 49’lık payını değil, Türkiye’deki tüm geliri (Demirören kısmı da dahil) ifade ediyor.

Tabloda yer alan “Turkey revenues” satırına bakıldığında, Sisal-Şans’ın piyango işi karşılığında Varlık Fonu’ndan 2020 yılında 35 milyon 801 bin Euro ve 2021 yılında da 102 milyon 579 bin Euro gelir elde ettiği görülüyor. Yani Türkiye Varlık Fonu Sisal-Şans’a 2020 ve 2021 yıllarında toplam 138 milyon euro ödeme yapmış. Bugünkü Euro kuruyla hesaplarsak, tam 138 milyon € x 15,80 = 2 milyar 180 milyon LİRACIK.

“Ama bunun içinde bayi komisyonu da var” denebilir. O konuya daha sonra detaylı olarak değineceğiz. Varlık Fonu ihaleyi Demirören’e verirken işletim maliyetinin yüzde 13,5’den yüzde 9,5’e düşeceğini ve büyük tasarruf elde edileceğini açıklamıştı. Gerçekten tasarruf edildi mi? Bu soruyu yazı dizimizin ikinci bölümüne bırakalım.

Sisal’in mali tablosundan hareketle Sisal-Şans’ın 2020 ve 2021’de ne kadar hasılat elde ettiğini hesaplamak mümkün. Sisal-Şans’a Türkiye Varlık Fonu tarafından hasılattan yüzde 9,5 pay veriliyor. Dolayısıyla elimizdeki rakamları 100 ile çarpıp 9,5’a bölersek Euro bazında yaklaşık olarak yıllık hasılatı buluruz. Yapalım:

2020 için: 35,801 milyon € x 100 / 9,5 = 376,8 milyon €

2021 için 102,579 milyon € x 100 / 9,5 = 1079,8 milyon €

Buradan TL bazında hasılatı hesaplamak için 2020 ve 2021 için ortalama Euro kurlarına ihtiyacımız var. Merkez Bankası verilerine göre 2020 yılı ortalama Euro kuru 8.03 TL, 2021 yılı ortalama Euro kuru ise 10,45.

Gerekli hesaplamalar yapıldığında gerçekleşen ve taahhüt edilen hasılat tutarlarını gösteren aşağıdaki tabloya ulaşıyoruz.

Yıl

Sisal-Şans’ın

Gerçekleşen

Fark

Kamu zararı

taahhüt

hasılat

(Milyar TL)

(Milyon TL)

ettiği

(Milyar TL)

hasılat

(Milyar TL)

2020

9,320

3,025

-6,295

-983

2021

12,545

11,284

-1,261

-397

Sözleşmeye göre ilk yıl (yani 2020) cezadan muaf (Neden muaf bilinmiyor). Ancak 2021 ve takip eden yıllarda oluşacak kamu zararının şirketten tahsil edilmesi gerekiyor. Yukarıdaki hesaba göre Sisal-Şans’ın 2021 yılı için en az 397 milyon TL ceza ödemesi gerekiyor.

Konuya yakın bazı kaynaklara göre ise Sisal-Şans’ın 2021 yılı hasılatı 10 milyar TL’nin altında kalmış bile olabilir. Bizim yaptığımız hesapta hasılatın söz konusu kaynakların öngörüsünden daha yüksek çıkması, Sisal’in uyguladığı muhasebe yöntemi ve kur değişkenliği ile ilgili olabilir. Eğer uzmanların tahmini doğruysa, 2021 yılında gerçekleşen hasılat ile Demirören ve ortağının taahhüt etmiş olduğu rakam arasındaki fark 2,5 milyar TL’ye ulaşıyor. Bu durumda ödenmesi gereken ceza tutarı neredeyse 750 milyon TL’ye çıkar.

Gerçek hasılat rakamlarını Türkiye Varlık Fonu açıkladığında öğreneceğiz (tabii açıklarsa).

Ceza ödedi mi?

Gelelim en önemli soruya: Şirket eğer taahhüt ettiği hasılatın altında kaldıysa devlete ceza ödedi mi?

Bu konuda Varlık Fonu ya da Demirören cenahından herhangi bir açıklama yapılmadı. Ancak Sisal’in finansal raporunun 130. sayfasında bu konu ile ilgili bir ipucu var. Sisal, “Covid-19 nedeniyle biz Varlık Fonu ile yapmış olduğumuz sözleşmedeki minmum hasılat ve ikramiye ödeme mükellefiyetlerimizi yerine getiremedik. Ama pandemiden kaynaklı bu acil durum, dışarıdan aldığımız hukuki görüşlere göre mücbir sebep (force majeure) teşkil ediyor” diyor. Anlaşılan o ki Covid mücbir sebebe sokulmuş ve cezadan yırtılmış. Nitekim şirketin bilanço bilgilerine de bakıldığında böyle bir ceza ödemesi veya ayrılmış bir rezerv de görünmüyor.

Raporda ilgili bölüm:

Sisal-Şans Covid-19’dan gerçekten çok mu etkilendi? 2021 yılı içindeki kapanmalarda Sisal-Şans bayilerinin faaliyetlerine kesintisiz devam ettiği, şirketin satış ve çekilişlerini aksatmadan sürdürdüğü biliniyor. Bu arada unutulmaması gereken önemli bir nokta, Sisal-Şans’ın tüm oyunları online olarak, yani internet ve cep telefonları üzerinden de oynatması. Yani bayilerde geçici bir kapanma olsa bile alternatif kanallardan satış yapma şansı vardı. Bu açılardan bakıldığında cezanın Türkiye Varlık Fonu tarafından mücbir sebep gerekçesiyle affedilmesi ve devletin, taahhüt edilen hasılatın elde edilememesi nedeniyle uğradığı yüz milyonlarca lira kaybının ceza yoluyla telafi edilmemiş olması insana çok mantıklı gelmiyor. Neden mantıklı gelmiyor? Çünkü,

-Türkiye Varlık Fonu bünyesindeki Ziraat Bankası Covid nedeniyle çiftçilerin kredi borçlarına af ya da indirim getirdi mi?

-Yine Varlık Fonu bünyesindeki Halkbank, esnafın kredi borçlarına Covid nedeniyle af ya da indirim getirdi mi?

-Yine Varlık Fonu bünyesindeki Botaş, Covid nedeniyle doğalgazı daha ucuza mı sattı? Kendisine borçlu olan sanayicinin, çiftçinin borçlarına af veya indirim mi getirdi?

-Sayın Hükümetimiz, geçiş garantili yol yaptırdığı müteahhitlere “Covid mücbir sebeptir” diyerek daha mı az para ödedi?

Tüm bu soruların cevabı aynı: “Hayır!”.

Ama adınız Demirören olunca iş değişiyor demek ki…

(Pazartesi: Maliyetler düştü mü? Bayilerin başına gelen… 2022’de ne olacak?)

Ekonomi Haberleri