İtalya’da neofaşist İtalya’nın Kardeşleri Partisi (Fratelli d’Italia) yapılan seçimlerden zaferle çıktı. Beklenildiği gibi Giorgia Meloni’nin liderliğini yaptığı parti üçlü bir koalisyon hükümeti kuracak. Matteo Salvini’nin Lig’i ile Silvio Berlusconi’nin Forza Italia’sı Meloni ile önceden anlaşmışlardı.
Küçük bir partiyken
En son 2018’de yapılan genel seçimlerde oyların sadece yüzde 4,4’ünü alan küçük bir partinin şimd ülkeyi yönetecek kadar büyümesinin nedenleri üzerinde durmak gerekir. Bundan öncelikle seçim öncesi bir koalisyon kuramayan merkez ile sol partileri sorumlu tabii. Böyle bir koalisyon kurulabilirdi, çünkü kısmen çoğunlukçu, kısmen de orantılı olan seçim sistemi, seçim öncesi anlaşmalar yapan partilerin lehinedir her zaman. Ancak Demokratlar, Mario Draghi hükümetinin düşürülmesindeki rolü nedeniyle Beş Yıldız Hareketi ile anlaşmayı reddetmişti.
İki küçük partinin oluşturduğu merkezci bir "üçüncü kutup" daha var. Bunlar da Demokratları Yeşil Sol ile flört ettikleri için reddetmişti. Eğer bir koalisyon kurulabilseydi İtalyan parlamentosundaki sandalyelerin üçte ikisinden fazlası kazanılmış olacaktı. İtalya’nın Kardeşleri’nin nasıl iktidara itildiğini görebiliyoruz.
Faşistlerin mirasçısı
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde “merkez sağ”ın dışında kabul edilen sağ partilerin iktidara geldiklerine tanık olduk, ancak İtalya’da İtalya’nın Kardeşleri’nin yönetime gelişi bir başka. Çünkü partinin faşist olduğu bir yakıştırma değil, tamamen gerçek. Kökleri İkinci Dünya Savaşı’ndan önceki dönemin neofaşistlerine kadar gidiyor. Partinin üç renkli bir alev olan sembolü faşist Ulusal İttifak ile faşist lider Mussoli’nin arkadaşlarınca kurulan İtalyan Sosyal Hareketi’nin sembolünün hemen hemen aynısı.
Tehlike şurada, faşist partinin aldığı oy oranı anayasayı değiştirmeye de, cumhurbaşkanının doğrudan seçilmesini sağlayacak yasal düzenlemeler yapmaya da yetecek bir oran. Şimdi koalisyon kurması beklenen partiler bunu daha önce dile getirmişti. Meloni yapılacak değişiklikleri “parlamenter demokrasinin yerine halk demokrasisini getirmek” olarak tanımlıyor. Bu eski faşist söylemlerden biri.
Şu belki sağcı iktidarın kimi planlarına engel olabilir; çünkü koalisyon hükümeti kurması beklenen partilerin arasında Avrupa’yla entegrasyon, göç, enerji krizi, Ukrayna gibi konularda önemli farklılıklar var. Belki de kuracakları hükümet sağlam temellere dayalı olmayacak bu nedenle.
Meloni’nin Avrupa Birliği ilişkileri de biraz sorunlu olacak gibi görünüyor. AB’ye bağlı olduğunu söylemesine rağmen Birlik’te mali düzenlemeler yapılmasından yana olduğu biliniyor Meloni’nin. Koalisyon ortakları olan diğer partiler ise AB’ye pek sıcak değiller. Daha az bürokratik bir AB istediklerini dile getiriyorlardı sık sık.
Olası zorluklar
İtalya'nın Kardeşleri Partisi de aslında kimi zorluklarla karşı karşıya kalacak. Her şeye rağmen benimsenmediğini bildiği için Meloni seçilmesi halinde aşırı olmayacağını söylemek durumunda kalmıştı zaman zaman, öte yandan militanlardan, son derece fanatik bireylerden oluşan parti üyelerini de hoş tutmak zorunda. Bu tutumlarında denge bulmasını zorlaştıracak bir zorluk.
Rusya faktörü
Meloni liderliğindeki hükümetin Rusya'ya yönelik yaptırımlar ile Ukrayna'nın silahlandırılması konusunda da farklı bir bakışı olacağı belli. Rusya yanlısı gibi görülen tutumu Avrupa cephesini Rusya karşısında zayıflatabilir endişesini duyanlar var İtalya’da. Bu arada ABD Ulusal Güvenlik Konseyi bir süre önce Rusya’nın Moskova’ya destek amacıyla bazı İtalyan partilerine de gizlice fon aktardığı iddiasını ortaya atmıştı. Bu yeniden dillendirilmeye başlandı.
İtalya’nın da bir çok Avrupa ülkesi gibi Rus gazına ihtiyacı olduğu bir gerçek. Ayrıca IMF’nin Rus gazına ambargo koyması durumunda İtalya’da yüzde 5’in üzerinde bir ekonomik daralma yaşanacağı tahmin ediliyor. Bu oranın Macaristan, Slovakya ile Çekya hariç diğer tüm AB ülkelerinden daha yüksek olduğu kaydediliyor. Dolayısıyla Meloni hükümetinde sert bir Rusya karşıtlığı görülmeyecek tahminleri yapılıyor.
Gelişme tatsız ama şu da var; İtalya’da bu kadar sert değilse de daha önce de bir sağcı yükseliş olmuştu. Sağ eğilimli Beş Yıldız Hareketi 2018 genel seçimlerinde yüzde 32,7 gibi olağanüstü bir oy oranıyla Salvini'nin Lig'i ile bir hükümet kurmuştu. Ancak hükümet daha sonra önce bölünmüş bir yıl sonra da çökmüştü. Bugün Beş Yıldız artık önemsiz bir siyasi güç.
Bu kez farklı, kabul ama İtalya siyasal sistemini değiştirmek de hayli zor.
Umarım yanılmıyorumdur.