İktidar mazeret değil çözüm bulma yeridir.
AK Parti iktidarı ise uzun süredir sadece mazeret üretiyor.
Sorunlara çözüm üretemeyince iki yol izliyor:
Birincisi sorunu reddetmek, ikincisi kabul ettiği sorunlar için de mazeret üretmek.
Ekonomik kriz halkı inim inim inletiyor ama iktidara göre ortada ekonomik kriz falan yok! Türkiye şahlanmış uçuyor! Krizi en hızlı atlatan hatta fırsata çeviren, rekor büyümelere imza atan bir Türkiye var!
İngiltere’de benzin yok! Fransa’da Almanya’da insanlar yiyeceklerini bulamıyor! Her yer kuyruk!
Türkiye’de Allah’a şükür böyle bir durum yok! Bolluk, bereket, refah içinde yaşayıp gidiyor!
Türkiye”de üniversite öğrencilerinin yurt sorunu yok! Banklarda yatanlar öğrenci değil, genç değil! Hepsi terörist!
Türkiye”de kriz nedeniyle iflas eden, kepenk kapatan esnaf yok!
Türkiye’de enflasyon yükselmiyor! Gıda, enerji fiyatlarını çıkarırsanız, enflasyon yükselmiyor aksine düşüyor! “O halde faizi düşürmek gerekir” deniliyor ve düşürülüyor.
Türkiye’de işsizlik de artmıyor! Aksine düşüyor! İŞKUR’un saptadığı kayıtlı işsizlere eklenen 118 bin yeni işsizi buharlaştırırsanız işsizlik düşüyor!
Bunlar iktidarın çözüm bulamadığı için reddettiği, yok saydığı sorunlar.
Yarım yamalak varlığını kabul ettiği sorunların sorumlusu ise kendisi değil. Dış mihraklar ve onlarla işbirliği yapan muhalefet!
Gıda fiyatlarındaki artış iktidarın yanlış ekonomi politikasından kaynaklanmıyor! Zincir marketlerin ürünlere fahiş fiyat koymasından kaynaklanıyor! Bu market zincirlerine bir denetim yapılırsa iş çözülür! Hükümet fahiş fiyatla mücadeleye kararlı, sırf bu amaçla toplantı yapıyor.
Türk lirası değer kaybediyor, dolar yükseliyor ama sorumlusu yine iktidar değil. Türkiye’ye siyaseten istediklerini yaptıramayanlar bu kez ekonomi üzerinden yaptırmaya çalışıyorlar, Türk lirası ondan değer kaybediyor! Türkiye’de döviz kurunu “dış mihraklar” yükseltiyor!
Yoksa, Türk lirasının dolar karşısında dibe vurmasının, Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarlık rezervini boşa harcanmasıyla bir ilgisi yok! TÜİK rakamlarına göre bile enflasyon yüzde 19,3 dolayındayken faizin 1 puan düşürülerek enflasyonun altına çekilmesiyle de bir ilgisi yok! Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun bu yöndeki açıklamasıyla doların yükselmesi arasında bağlantı yok! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Suriye’de gerekeni yapacağız” diyerek askeri harekât imasında bulunmasının, bunun ABD ve Rusya’yla gerginliğe yol açacağı düşüncesinin de doların yükselmesiyle bir ilgisi yok!
Bütün bunların ilgisi yoksa dolar 9 Türk lirasını nasıl aştı? Dış piyasalarda bir olağanüstülük yok. Piyasalar gayet sakin. Yani doları fırlatacak bir dış neden yok. O halde neden Türkiye’nin iç sorunlarından kaynaklanıyor.
Dolar-TL kurunun seyrine bakalım.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtiğimiz yıldan bu yana seyir şöyle:
Ocak 2018 - 3.76 TL
Ocak 2019 - 5.33 TL
Ocak 2020 - 5.94 TL
Ocak 2021 - 7.36 TL
Bugün - 9.04 TL
Bu seyir içinde iktidar bir sürü mazeret üretti. Halka, “dolarlarınızı bozun” dedi. “Dolar alan yanar” dedi. “Dolar 5 TL’yi geçer” diyenler hain ilân edildi. “Şu kadarı geçerse yüzüme tükürün” diyen yetkililer oldu. “Yastık altındaki altınlarınızı bozun ekonomiye kazandırın” denildi. “Temmuz ayında Türkiye ekonomisi uçacak” denildi. “Almanya bizi kıskanıyor” denildi.
İktidar şimdi de Almanya’da, Fransa’da yiyecek sıkıntısı olduğunu, halkın kuyruklarda beklediğini, İngiltere’de benzin olmadığını söyleyerek Türk halkının bu bolluk ve refah içinde şükür etmesini istiyor.
Oysa ne Almanya’da ne Fransa’da yiyecek sıkıntısı var, ne enflasyon var, ne de yüksek faiz var. Özellikle Almanya ekonomisi gayet iyi. Kişi başına milli gelir 42 bin Euro. Bütçe fazlası 300 milyar Euro’dan fazla.
İngiltere’de ise tanker şoförü sorununun birkaç gün aksattığı benzin sevkiyatı krizi yaşandı. Askeri şoförlerin kullanılmasıyla o da sona erdi.
Ekonomisi krizde olan Almanya, Fransa, İngiltere değil, Türkiye!
Yalan rüzgarıyla ekonomi gemisi yürümüyor.
“Yok” denilince sorunlar ve sorumluluklar yok olmuyor!