Lazım Olan Kömür mü?

Köyün girişinde Ekizköy yazıyor, Akbelen Orman savunmasıyla ünlenen mahallenin adı değişmiş İkizköy olmuş.

Birileri YK Enerji tarafından istimlak programına alınan İkizköy’ün kömür maden sahası içinde yok olup gideceğinden emin olmalı ki, zahmet edip tabelayı bile değiştirilmemişler.

Ağaçları korumak için 2021’den beri Akbelen Ormanı’nda çadır kuran yaşam Savucularını desteklemek üzere Bodrum Belediyesi’nin organize ettiği 2 otobüsle İkizköy’e doğru yola çıktık.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) temsilcilerinin de içinde olan otobüs, Akbelen Ormanı’na giderken yol boyunca 4 kez trafik kontrolü için durduruldu.

Milas ilçe sınırlarındaki İkizköy’e varışımız 1.5 yerine, 2.5 saatimizi aldı.

Orman alanına 2 kilometre kala otobüslerden inip yürümeye koyulduğumuzda Naime hanım yol arkadaşım oldu.

Yeniköy-Kemerköy termik santrallarına kömür çıkaran maden havzasında kalan evi 2018’de istimlak edilmiş. Şirketin “İstimlak olmayacak artık” sözüne güvenip Ova köyünde kendilerine bir ev yapabilmişler.

Artık ne taşınmak ne de başka köy istiyor.

Komşu köylerden Sekköy,1985 yılında kömür maden sahası ilan edilip kamulaştırılmıştı. Ahalisi de Gökçeda’ya, İstanbul’a göç ettirildi.

Boşaltılan köy denince Milas’ta herkesin aklına ilk Sekköy geliyor. İyi de anmıyorlar.

Kömür santralı soğuma suyu olarak Çamköy-Karacahisar su havzasından su çekiyormuş. O nedenle de köylerde su sıkıntısı başlamış.

Aynı tehlike Bodrum’a kadar uzanıyor. O nedenle Bodrum Belediyesi’nin de YK Enerji aleyhine açılmış bir davası var.

Ormanın girişinde bizi Jandarma karşılıyor. Denetimli geçiş yapacağız. Araçlar zaten orman alanına alınmıyor.

Aynı muameleye CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer de maruz bırakılıyor.

Jandarma, Dinçer’in Akbelen nöbeti tutanlara dağıtmak üzere getirdiği yiyecek ve içeceklerle yüklü aracı içeri sokmuyor.

Dinçer de erzakları makam aracıyla direniş alanına taşıyor.

Limak Holding ve IC İÇTAŞ ortaklığındaki YK Enerji, İkizköy’deki Akbelen Ormanı’nın 740 dönümlük bölgesini, açık maden ocağına katmak için gerekli izinleri almış (Kasım 2020) ancak İkizköylüler’in direnişiyle karşılaşmıştı.

17 Temmuz’da 2021’de Akbelen Ormanı’nda yaklaşık 100 ağacın kesilmesiyle son 4 yıldır süren savunma direnişe dönüştü.

Seçim öncesi sessizlik oldu.

24 Temmuz 2023 günü devlet dişlerini çıkardı. İçişleri Bakanlığı’na bağlı jandarma ve emniyet görevlileri Akbelen Ormanı’na girişleri yasakladılar,

Bodrum Belediye Başkanı Aras tazyikli su, biber gazı ile karşı koydu. 8 kişi gözaltına alındı.

İkizköy Çevre Komitesi Temsilcisi Nejla Işık, doğa dostu gönüllülerin ormandan gelen hızar seslerini duyarken hissettiklerine tercüman oluyor:

“Hala ateş böcekleri ötüyor, karıncalar dolaşıyor. Her kesilen dalla yüreğimiz lime lime oluyor.”

Nöbet alanı taziye yerine dönmüş durumda. Civar köylerden alana gelen köylü kadınlar, İkizköylü hemşerilerine sarılıp ağlaşıyorlar.

94 yaşındaki Gülsüm nineden, 9 yaşındaki çocuğa kadar hasret korkusu sarmış içlerini...

Toprakları, kökleri, bağları bahçeleri; kül çukurlarının altında kalacak!

“Akbelen’in Ozanı” deniyor Aytaç hanıma; “Yerinden kalkan taş yosun tutmuyor” diyor ellerini böğrüne vurarak.

Kendisinin köyün en fakiri olduğunu söyleyen Aytaç hanım “2017’den beri Işıkderesi, Karadağ, Ova, Kaşıkderesi mahallesinde parayla kandırdılar evlerini aldılar” diye de ekliyor.

Akbelen Ormanı halktan alınıp, devlet konrolünde özel sektörün kucağına oturtuluyor.

Devlete ait Türkiye Elektrik Üretim Anonim Şirketi (TÜAŞ)’nin 18.04.2014 tarihinde gerçekleştirdiği Yeniköy-Kemerköy termik santralleri özelleştirme ihalesinde 3’üncü tura; Limak, Kalyon, Çelikler ve IC İçtaş kalmıştı. 2 milyar 671 milyon dolar ile en yüksek teklifi veren IC Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş. ihaleyi kazandı.

2 ünite Yeniköy, 3 ünite Kemerköy termik santralının tüm varlıkları ve Yeniköy Linyit şirketinin maden ruhsatları; IC İçtaş Enerji ile Limak Enerji ortaklığında kurulan Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YK Enerji) devredildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı, 28 Kasım 2011 tarihinde dönemin bakanı Bekir Pakdemirli’nin imzası ile Akbelen Ormanı’nın kömür ocağı haline getirilmesine izin verdi.

Akbelen Orman savunmasında kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alınan İkizköy Temsilcisi Deniz Gümüşel’in “Yurt dışına çıkış ve Milas il sınırlarına girmeme” cezası verilerek serbest bırakıldığı saatlerde, nöbet alanında bekleşirken biz de biber gazı soluyorduk.

İkizköylülerin çok temel bir talebi var: Akbelen Ormanı’nın kömür madenine tahsisi iptal edilsin.

Muğla Çevre Platformu Menteşe Sözcüsü Mustafa Tuncaelli, “Maden ruhsat sahası içinde 60 köy yer alıyor. 23 köyün tahliyesi planlanmış. Bugüne kadar 8 köy/mahalle tahliye edildi. 15’inde kısmi tahliye oldu. Kömür maden sahası içinde kalan İkizköy, Çamköy ve Karacahisar mahallesinde köylüler evlerini terketmemek için 2019 yılından beri Akbelen Ormanı savunmasında birleştiler” diyor.

Köylülerin avukatlığını üstlenen İsmail Hakkı Atal yaptığı basın açıklamasında, “Akbelen’de 300- 350 bin civarında ağaç kesilecek. 760 bin metrekarelik alan. Her 2 metre kareye 1 ağaç desek 350 bin ağaç yapar. Bu ağaçların arasında 180 yaşında ağaç var. Karbondioksit emisyonu açısından kesilen bir ağacın sera gazı emisyonu kapasitesi ile yeni dikilen fidanın aynı değil. Bir ağaç yeni dikilen fidandan 50 kat daha fazla sera gazını emiyor, iklimi düzenliyor. 1 fidan tutarsa 20 yılda ağaç olur. Akbelen doğal bir orman.” diyor.

İsveç’in NATO’ya girişine yeşil ışık yakarken “Hadi bizi Avrupa’ya alın” diyen AKP iktidarının aklına, neden küresel ısınmanın birincil sorumlusu termik santral kapasitesini artırırken 2015 yılında sıfır karbon ve yeşil enerji taahhütlerinde bulunduğu Paris İklim Anlaşması gelmez?

Bu da benim önerim; devlet 2014 yılında YK Enerji ile imzaladığı sözleşmeden geri dönsün. Kapatsın 1987’de açılan Yeniköy Santralını da, dönemin Başbakanı merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yeşil ve mavinin kucaklaştığı Gökova Körfezi’ne ihaneti olan Kemerköy Termik Santralı’nı da…

AYDEM Enerji’ye verilen Yatağan Termik Santralı da büyük dert. Zira kapalı ocak madenciliğini zorluyor. Stratonikiea antik şehrinin (Eskihisar) canına okuyacak.

Doğa nefes alsın, sular çekilmesin; köylü hayvanını otlasın, tarlasını ekip biçsin; köklerinden kopmasın. Türkiye çoraklaşmasın.

Kömür santralı lobisinin; ormanını, suyunu, havasını özetle yaşam hakkını savunanlara karşı ortaya attığı “Biz olmazsak Ege elektriksiz kalır” iddiası safsatadan ibaret…

Madem nükleer ülkesi olduk, devlet kursun bakalım Sinop’ta projelendirdiği ikinci nükleer santralı…

Enerji uzmanları parasal değer üzerinden bir değerlendirme yapıyorlar. Devlet yerli-yabancı enerji kaynaklarına yılda 100 milyar dolar ödüyor. Yeniköy ve Kemerköy Santrallarından üretilen enerji, 1 milyar dolarlık tasarruf sağlıyor.

Evet ne olacak?

Devlet yılda 100 değil, 101 milyar dolar öder! Kömür santrallerinin çıkardığı zehirli gazlarla kanser olanların sağlıklarını korumaya değmez mi?

Sağlık ve Çevre Birliği’nin 2022 yılı raporlarına göre; ilk işletmeye girdikleri tarihten 2020’ye kadar Muğla’daki 3 termik santral 68 binden fazla erken ölüme, 43 binden fazla erken doğuma, 455 binden fazla çocukta bronşit vakasına ve 98 milyar Euro’nun üzerinde sağlık masrafına neden oldu.

YK Enerji Genel Müdürü M. Serhat Dinç, 24-25 Nisan tarihlerinde Ankara’da düzenlenen “4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi” nde Çamköy’den santrala çekilen suyu teyit eden ya da günah çıkartan diyelim; şu konuşmayı yapıyor:

“Kısa bir süre önce Milas’ta S.S. Çamköy Sulama Kooperatifi’ne ait sulama sisteminde bulunan akım trafolarının tamamını yenileyerek, çiftçinin kuraklıkla mücadele ettiği bu dönemde yüzlerce dönümlük tarım arazisine can suyu olundu.”

Dinç, santrallerin kapasitesinin yüzde 64’ten yüzde 83’e çıkarıldığını, 280 milyon Euro’luk rehabilitasyon projesiyle hava kalitesi yönetiminde Avrupa Birliği standartlarının ötesine geçildiğini söylüyor.

Ne kadar teşvik aldıklarını belirtmiyor.

“Orman Genel Müdürlüğü ile imzaladığımız protokol çerçevesinde 2.5 milyon ağaç dikimi yaptık. İmzaladığımız protokol doğrultusunda bu sayıyı 2025 yılına kadar 5 milyona çıkaracağız” diyen Dinç, hangi bölgeye fidan dikildiğini belirtmiyor.

YK Enerji, bilgi notunda turpun büyüğünün heybede olduğunu itiraf etmiş:

“Özelleştirme öncesi dahil şimdiye kadar kamulaştırılan alan toplamı 1650 hektardır. Mevcut durumda buna ilave 285 hektarlık kamulaştırma ve Akbelen ormanı için 2020 yılında tahsis edilen 78 hektar orman izninin uygulanması önem taşımaktadır.

2023 Eylül ayına kadar Akbelen sahasına madencilik faaliyetleri devam etmediği takdirde elektrik üretimimiz 2024 yılı içerisinde durmak zorunda kalacaktır.”

Türkiye Haberleri