İster süper gücün, isterse az gelişmiş bir ülkenin olsun fark etmiyor, hükümetler gündem değiştirmek için ya fırsat yaratıyor ya da ellerindeki “malzemeyi” devreye sokuyorlar sıkıştıklarında. IŞİD lideri İbrahim Kureyşi’nin Suriye’nin Türkiye sınırına yakın İdlip bölgesinde bir köyde öldürülmesi, Afganistan’dan rezil bir biçimde geri çekilen, Ukrayna sorununda Rusya’ya karşı kuvvet toplamayı başaramayan ABD’nin “küresel anlamda” zayıfladığının düşünüldüğü bir ana denk geldi. ABD’nin bir “askeri başarıya” ihtiyacı vardı, anlaşılan.
ABD Başkanları “sıkıştıklarında” bunu yapıyorlar. Barack Obama, kendisine yönelik eleştirilerin yükseldiği bir dönemde Usama bin Ladin’i, Donald Trump da popülaritesinin azaldığı bir anda IŞİD kurucusu/lideri Ebubekir Bağdadi’yi ortadan kaldıran operasyonlara imza atmıştı.
Bağdadi'nin öldürüldüğü 2019 operasyonundan bu yana en büyük ABD operasyonu olan Kureyşi baskınının aciliyeti neydi? Geçtiğimiz hafta hapishane basıp yüzlerce mensubunu serbest bırakması gerçekten korku yaratmış olabilir ama zaten Suriye’de IŞİD karşıtı, ABD’nin de desteklediği ciddi bir güç var. Ayrıca IŞİD’e karşı mücadele eden Rusya/Suriye güçleri de mevcut. Onlar daha önce olduğu gibi bugün de IŞİD’le baş edebiliyorlar. ABD neden kendisi yaptı bu tür bir operasyonu? Yapılan açıklamaya göre Kureyşi’nin basılan evi de aylardan beri biliniyormuş, o halde neden şimdi yapıldı bu baskın? Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki’nin şu sözleri neden sorusuna yanıt olabilir mi? "Baskın ABD liderliğinin etkinliğini ve Amerikan halkını güvende tutma yeteneğini gösterdi."
Tükürdüğünü yalayan Biden
Asıl dikkat çekici olan ABD Başkanı Joe Biden’ın, Obama’nın yardımcısı iken Usame bin Ladin’in 2011’de özel kuvvetler aracılığıyla öldürülmesine karşı çıktığı stratejiyi aynen uygulaması. Bunu sivil kayıpları aza indirmek için hava saldırısı yerine özel kuvvetleri tercih etmek olarak açıklıyor. (Oysa bu operasyonda altısı çocuk çok sayıda sivil de öldürüldü). Obama aynısını yaptığında karşı çıkan Biden’a bugün tükürdüğünü yalatan ne olmuş olabilir? Ukrayna nedeniyle gerginliğin arttığı bir anda dikkatlerin kısa bir süreliğine Ortadoğu’ya çevrilmesi ilginç.
Baskınla ilgili sorularımızı sormadan önce şunları bir belirtelim; bir ABD’li yetkiliye göre Kureyşi de tıpkı Bağdadi gibi, ABD kuvvetleri yaklaşırken üzerindeki bombayı patlatarak kendisi dahil tüm ailesini öldürmüş. Bu doğrulanırsa ABD’ye ait bir başarı yok ortada demektir. Bağdadi gibi ele geçirilemeden kendisini imha eden ikinci bir IŞİD lideri durumunda Kureyşi. Her iki “lideri”i de ele geçiremeyen, bu alanda da beceriksiz olan bir ABD var karşımızda. Kureyşi, liderliğe gelmeden önce IŞİD’in küresel operasyonlarını yöneten biriydi. Ezidi katliamının mimarıdır da aynı zamanda. Kendisinden önceki lider Bağdadi’nin 2019’da öldürülmesinden sonra örgüt dağılmadıysa bunda en büyük rol Kureyşi’nindir. IŞİD içinde “Irak/Suriye” etkisinin kırıldığının işareti olmuştu Kureyşi’nin lider seçilmesi. Gerçek soyadı değil bu. Peygamberle bağına vurgulamak için peygamberin mensubu olduğu Kureyş kabilesinden gelişine vurgu amacıyla alınmış bir soyadı bu. IŞİD içinde “Suudi ekolü”nün temsilcisi idi Kureyşi.
Türkiye’ye haber verildi mi?
Biden’ın operasyonla ilgili açıklama yaparken Demokratik Suriye Güçleri’ne “bizimle tam ortaklığından dolayı teşekkür ederim" dediğini duyurdu Rudaw haber ajansı. CNN’e bilgi veren bir Pentagon yetkilisi de ABD’nin, baskını gerçekleştirmeden önce Rusya’nın bilgilendirildiğini aktardı. Yani, Türkiye’nin “terör örgütü” olarak adlandırdığı Kürt yapılar ile ABD ortaklığının sonucu olan baskından Rusya, dolayısıyla Suriye haberdar. Ama Türkiye’nin bilgisi olup olmadığı belli değil. Suriye ABD operasyonunu çok haklı olarak “egemenliğinin ihlali” olarak değerlendirse de IŞİD’e yönelik bir operasyona karşı çıkmaz. Bu arada Suriye’nin İdlip’ten IŞİD başta olmak üzere tüm cihatçı güçleri çıkarabileceğini ancak Türkiye’nin buna engel olduğunu belirtelim.
Verilse de verilmese de skandal
Türkiye’ye bölgede operasyon yapılacağı önceden bildirilmediyse bu Türkiye’nin “güvenilmez” olarak kabul edildiğini anlamına gelir. (ABD’nin güvenilir bulmadığı bir ülke olmak onur vericidir ama AKP/Erdoğan, ABD için güvenilir olmaya önem veriyor, kimse kimseyi kandırmasın tersi konusunda).
Türkiye’ye de Rusya’ya olduğu gibi operasyon önceden bildirildiyse, Türkiye de buna “onay” verdiyse bu diğerinden daha büyük bir skandal demektir. Cihatçıları söküp atmak için Suriye’nin (kendi topraklarında) operasyon yapmasına karşı çıkan Türkiye’nin, ABD’ye Suriye içinde cihatçıları vurma konusunda onay vermesi nasıl açıklanabilir? Suriye’den “teröristleri” Suriye’nin çıkarmasına engel olup, ABD’ye yol verme anlaşılır/anlatılır bir “politika” değil. Türkiye operasyondan haberdar edildiyse bunu hem dünyaya hem de Rusya’ya nasıl anlatacak merak ediyorum.
Suriye’nin kendi ülkesinin bir bölümünden “teröristleri” söküp atmasına karşı çıkıp aynı bölgeye yönelik ABD operasyonunu kabul etmek, RTE tarzı “dış politika” tuhaflıklarından en yenisi.
Bakalım, Dışişleri Bakanı’ndan başka herkesin Dışişleri Bakanlığı yaptığı AKP kabinesinde bu tuhaflığa nasıl bir açıklama gelecek?
Bekliyorum.