Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, cumhurbaşkanı adayı olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Mansur Yavaş’ı önerdi.
Özdağ, bir sosyal bilimci olarak toplumun değişik kesimleriyle yaptıkları temaslarda Türkiye’nin sorunlarını çözecek cumhurbaşkanı olarak Mansur Yavaş’ın görüldüğünü belirterek, Yavaş’a çağrı yaptı. Millet İttifakı’nın aday göstermesi halinde Yavaş’ı destekleyeceklerini söyledi.
Mansur Yavaş cephesinden ise basın müşaviri aracılığıyla bu haberlerle ilgileri olmadığı açıklaması geldi. Özdağ da bu açıklamayı yapmadan önce Yavaş’la görüşmediğini açıkladı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na dünkü görüşmemizde bu konuyu sordum. Özdağ’ın Munsur Yavaş’ı aday olarak önermesini, bu yönde çağrı yapmasını nasıl karşıladığına ilişkin sorumu şöyle yanıtladı:
“Cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu olunca akla bir CHP’li ismin gelmesi memnuniyet verici. Sayın Özdağ’ın cumhurbaşkanı adayı olarak bir CHP’liyi önermesi güzel bir şey. Buna memnun oldum. Kimse merak etmesin. Bu kötü gidişi durduracağız. Millet İttifakı’nın adayı cumhurbaşkanı olacak. Kimin aday olacağı konusunda anahtar 6’lı masa. 6 lider adayı belirleyecek. Biz 6 genel başkan bir kader birliği yaptık. Demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü, medya özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, ekonomik krizin çözülmesi, vatandaşlarımızın insanca yaşama koşullarına kavuşturulması, hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi gibi demokratik, sosyal hukuk devletinin tüm kurallarını ve kurumlarını hayata geçireceğiz. İktidara geldiğimizde 5 ay içinde Türkiye rahatlayacak, vatandaşlarımız nefes alacak.”
'Macaristan’la 6 rakamı dışında ortak yön yok'
Macaristan’da yapılan seçimleri 6’lı muhalefet bloğuna karşı Başbakan Orban kazandı. Bu sonuç Türkiye’ye uyarlandı ve 6’lı muhalefet masasına karşı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki seçimleri de kazanacağı yorumları yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Macaristan’ı örnek göstererek Türkiye’de 6’lı masayı eleştirdi.
Kılıçdaroğlu’nu Macaristan seçimlerini ve Türkiye ile karşılaştırılması konusunu da sordum. Şu yanıtı verdi:
“Türkiye ile Macaristan arasında “6” rakamı dışında otak bir yön yok. Bu nedenle böyle bir karşılaştırma yapıp ‘Türkiye’de seçimleri iktidar kazanır’ gibi bir çıkarımda bulunmanın gerçeklerle bir ilgisi yok. Macaristan’da ağır bir ekonomik kriz yok. Türkiye’de çok ağır bir kriz var. Macaristan’da kişi başına düşen milli gelir 18 bin dolar, bizde 8 bin dolar. Macaristan’a enflasyon yüzde 6 civarında, Türkiye’de resmi rakama göre yüzde 60’ın üstünde. Macaristan’da otoriter bir yönetim var, bu konuda Avrupa Birliği’nin gözetimi var. Biz de ise çok daha ağır bir otoriter yönetim var. Tek adam yönetimi. Her şeye tek kişi karar veriyor. Türkiye’de halk gerçekleri görüyor. Her şeyin farkında. Her gün gelen zamların altında eziliyor. İşsizlik rekor düzeyde. Halkın mutfağında yangın var. Anketlerde Türkiye’nin iyi yönetilmediğini düşünenlerin oranı yüzde 70’i buluyor. Bu gerçekleri gören ve yaşayan halk sandığa gittiğinde sağduyu ile oy kullanacak ve bu iktidarı gönderecektir. Macaristan’ı bakıp boşuna heveslenmesinler. Bu iktidarı önümüzdeki seçimde göndereceğiz.”
Seçim güvenliği
İktidarın seçim yasasında değişiklik yaparak seçim kurulu başkanlıklarına en kıdemli hakimin atanması hükmünü kaldırması, başkan olacak hakimin kura ile belirlenmesi hükmünü getirmesi seçim güvenliği konusunda endişe yarattı. Kılıçdaroğlu’na 6’lı ittifakın seçim güvenliği konusunda nasıl bir çalışma yaptığını sordum. Şöyle yanıtladı:
“Elbette bu sorunun farkındayız. Nitekim Sayın Ali Babacan’ın ev sahipliğinde 6 genel başkanın yaptığı toplantıda bu konuyu ele aldık. Seçim güvenliği konusunda bir komisyon kurulmasını kararlaştırdık. Komisyon çalışmaya başladı. Seçim sonuçları izlenmesi, ıslak tutanakların alınması ve bildirilmesi konusunda çok güçlü bir dijital altyapımız var. Her bir sandıkta 6 partiden mutlaka temsilcilerimiz, sandık görevlilerimiz olacak. Barolar bu konuda katkı verecekler. Kimse merak etmesin halkın oyuna sahip çıkacağız. Alicengiz oyunlarına fırsat vermeyeceğiz.”