CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son günlerde iktidarla DEM Parti arasında gelişen diyalogu ve yakınlaşmayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmek için giriştiği bir hamle olarak değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Kürt sorununu çözmek gibi bir amaçla hareket etmediğini, yeni anayasa için DEM Parti’nin desteğini alarak yeniden aday olmaya, yeniden seçilmeye, kendisine ve ailesine yargı karşısında dokunulmazlık sağlamaya çalıştığını söyledi.
Kürt sorununun çözümü
Kılıçdaroğlu dünkü görüşmemizde iktidarla DEM Parti arasındaki yakınlaşmayla ilgili sorumu yanıtlarken şöyle konuştu:
“Temel sorun şu ki Erdoğan güvenilir bir aktör değildir. Güvenilir olmayan bir aktörle yola çıkmak sonuç vermez. Erdoğan hangi sorunu çözdü ki bu sorunu (Kürt sorunu) çözsün. Erdoğan sorunları kendi çıkarı için kullanan biridir.
Cumhurbaşkanlığı koltuğunu güvence altına almak istiyor. Bir daha seçilmeyi sağlamak için DEM’e yanaşıyor.
Kürt sorununu çözmek gibi bir niyeti yok. Ben bu sorunun çözümü için Erdoğan’a mektup yazdım, çözüm adresi olarak TBMM’yi gösterdim. Bir karşılık vermedi. Bu sorun CHP iktidarında çözülür. Kürt sorununu çözerse CHP çözer.”
Yeni anayasa
Kılıçdaroğlu, iktidarın yeni anayasa ile nasıl bir rejim kurmak istediğine ilişkin soruma ise şu yanıtı verdi:
“Erdoğan’ın yeni anayasadan amacı tek adam rejimini güçlendirmek, kendisinin ve ailesinin geleceğini güvence altına almaktır.
Bu kadar kirli bir insanın anayasa değişikliğinden amacı budur. Cumhurbaşkanlığından sonrası için dokunulmazlık sağlamaya çalışıyor. Bu tek adam rejimlerinin sürecidir, uygulamasıdır. Yargı karşısına çıkmaktan kaçmak için yeni anayasa istiyor.”
İsrail tehdidi
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın İsrail’i neden tehdit olarak gösterdiğine ilişkin sorumu da şöyle yanıtladı:
“Erdoğan yurtdışı gezilerinde ‘Libya’ya girdiğimiz gibi Kudüs’e de gireriz’ gibi açıklamalar yaptı. Ancak Türkiye’ye geldikten sonra ‘İsrail tehdittir, bize saldırabilir’ dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin gücünü kendi çıkarları için kullanan bir adamdır. Bu açıklamaları yapmadan önce keşke Dışişleri Bakanı’yla konuşsaydı.”
Ekonomik kriz
Kılıçdaroğlu, iktidarın yarattığı ekonomik krizi çözmek amacıyla yürüttüğü politikanın krizi çözüp çözemeyeceği konusunda ise, “Erdoğan ekonomik krizin baş aktörüdür. Siyasal, ekonomik, sosyal ve ahlaki krizin temel aktörü Erdoğan’dır. Uzun iktidarı döneminde sorun yaratan kişi krizi çözemez. Sorun üretir. Nitekim çözülen bir sorun da yok” dedi.
Erken seçim
Kılıçdaroğlu’nu iktidarın bir erken seçime gidip gitmeyeceği konusunu da sordum.
Şu yanıtı verdi:
“Erdoğan erken seçime gitmemek için son güne kadar direnir. Erken seçime giderse seçimi kaybedeceğini biliyor. Ömür boyu cumhurbaşkanı olmak istiyor. Bu nedenle erken seçime gitmez.
CHP seçimlerden birinci parti çıktı. CHP erken seçim istemeli ve bu talebini sürdürmelidir. Erken seçimi gündemde tutmalı, iktidarı zorlamalıdır. Çünkü geçen her günün topluma maliyeti artıyor.