Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusunda uzlaşan altı muhalefet partisinin liderleri kamuoyunun beklediği fotoğrafı verdi.
Zirve sonrasında yapılan ortak açıklama da muhalefet patilerinin izleyecekleri yol haritasını ortaya koydu.
Çankaya Belediye’sinin Ahlatlıbel Atatürk Parkı’ndaki tesisinde gerçekleşen zirvede liderler hem Türkiye’nin, hem bölgenin hem dünyanın sorunları üzerinde görüş alışverişinde bulundular. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in Covid testi pozitif çıktığı için liderleri karşılayamadı. Ancak hazırlıkları evinden yakın şekilde takip ve kontrol etti. Taşdelen’e bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
'Önemli bir kilometre taşı'
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugünkü görüşmemizde zirveden çok memnun kaldığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Altı parti genel başkanının bir araya gelip yüz yüze ülke ve dünya sorunlarını konuşmalarını çok değerli buluyorum. Bu yönüyle siyasi tarihimiz bakımından bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum. Bir araya geldik ve Türkiye’yi bu koşullardan nasıl çıkarırız diye konuştuk. Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak için, demokrasiyi, insan haklarını, eşitliği hayata geçirmek, ekonomik sorunları çözmek üzere yola çıktık. Bir görüş ayrılığımız yok. Bundan sonra da böyle çalışacağız yine bir araya geleceğiz. Bir program etrafında çalışacağız”
Kılıçdaroğlu’na, zirveye HDP’nin neden davet edilmediği yolunda eleştirileri anımsattım, “Bu masada HDP de olmalıydı, HDP yok sayılıyor” yorumlarını aktardım ve görüşlerini sordum. Şu yanıtı verdi:
“HDP’yi yok saymıyoruz. Hiçbir partiyi de yok sayamayız. Öyle yaparsak bu demokrasiye inanmadığımızı gösterir. Bu çalışma, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi geçiş çalışmasını yürüten altı parti arasında yapıldı. Biliyorsunuz altı partinin genel başkan yardımcıları birlikte çalıştılar ve bir metin hazırladılar. Çok iyi çalışılmış, çok zengin bir metin. Metin üzerinde altı genel başkanın bir görüş ayrılığı yok. Bu süreçte biz her parti ile görüştük. Bu görüşmelerimiz sürecek. HDP’yle de görüşüyoruz. İhtiyaç olduğunda yine görüşeceğiz. Onlar görüşlerini paylaşmak isterlerse bize gelebilirler, ihtiyaç olduğunda biz gideriz. Görüşlerimizi paylaşırız. Kamuoyuyla da zaten paylaşıyoruz. Bir sorun yok”
'28 Şubat’ı özellikle seçmedik'
Kılıçdaroğlu’nun bir sonraki toplantının 28 Şubat’ta yapılacak olmasının özel bir anlamı olup olmadığını, geçmişteki 28 Şubat bildirisiyle veya CHP’nin helalleşme çağrısıyla ilgisi bulunup bulunmadığını sordum. Şu yanıtı verdi:
“Hayır, özellikle 28 Şubat olsun diye bir düşüncemiz olmadı. Çalışmamızı mümkün olduğu kadar zaman yitirmeden yürütmek istiyoruz. Bir sonraki toplantı için hazırlıklar yapılması gerekiyor. O açıdan mümkün olan en uygun zamanı belirledik. Yoksa bir hafta sonraya Mart başına da bırakabilirdik. Ama hazırlıkların o güne yetişebileceği düşünüldüğü için 28 Şubat olarak belirledik"
Toplantı geniş olacak
Kılıçdaroğlu, 28 Şubat toplantısının altı genel başkanın dışında başka katılımcıları olacağını belirterek şu bilgiyi verdi:
“28 Şubat’ta sadece altı genel başkan olmayacak. Daha geniş bir toplantı olacak. Bizim için meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları çok önemli. O nedenle toplantıya meslek kuruluşları, barolar, sendikalar da katılacak. Sonra genel başkanlarla hep birlikte kamuoyuna açıklama yapacağız”
'Adaylık konuşulmadı'
CHP Lideri’ne zirvede muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kimin olacağı konusunda görüş alış verişinde bulunup bulunulmadığını da sordum.
Kılıçdaroğlu, “Hayır. Hiç gündeme gelmedi, konusu açılmadı. Biz ilkeler ve Türkiye’nin sorunları ile çözüm yolları üzerinde konuştuk” yanıtını verdi.
'Büyük Millet İttifakı'
Altı liderin toplantısı sürerken Ankara kulislerine Millet İttifakı’nın büyüdüğü bu nedenle ittifakın “Büyük Millet İttifakı” olarak anılacağı yönünde duyumlar geliyordu.
Kılıçdaroğlu’na bu duyumları anımsatarak, “Millet İttifakı bundan böyle Büyük Millet İttifakı olarak mı isimlendirilecek” sorusunu yönelttim. Şu yanıtı verdi:
“Biz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasını yürüten altı parti olarak bir araya geldik. Millet İttifakı’nı oluşturan partiler ile Gelecek ve DEVA partileri. O nedenle henüz erken. Millet İttifakı büyüdü veya küçüldü demek için erken olduğunu düşünüyorum. Önemli olan Türkiye’yi bugünkü koşullardan çıkarmak üzere bir yola çıkılmış olmasıdır. Bu çok değerlidir. Seçim yaklaşınca bu konular da konuşulur”