CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK’nın Mersin Mezitli’de gerçekleştirdiği ve bir polisi şehit ettiği saldırı sonrasında iktidarın CHP’yi suçlamasına verdiği sert yanıtları dün aktarmıştım. Kılıçdaroğlu, iktidarı şehit kanı üzerinden kumpas kurmakla suçlamıştı.
Bugün Kılıçdaroğlu’nun bir başka tartışma konusundaki görüşlerini aktarayım.
Kılıçdaroğlu’na görüşmemizde İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in, “6’lı masa noter değildir. Bizim CHP’ye bir borcumuz yok. 31 Mart seçimlerinde ödedik. Hatta alacaklıyız” sözlerini anımsattım. Bu sözlerin “Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı” biçiminde yorumlandığını anımsatarak, Akşener’le önceki gün gerçekleştirdiği görüşmesinin nasıl geçtiğini, bu konuyu konuşup konuşmadıklarını sordum.
Yanıtı şu oldu:
“Bu konu açılmadı. Gayet sıcak, gayet samimi, çok verimli bir görüşme oldu. Bir sorun yok. Yandaş medya bir kriz varmış gibi yansıtıyor ama bir kriz yok. Biz ortak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Meral Hanım, soru sorulunca daha önce mutabakata vardığımız ilkeleri söyledi. Tabii bunu gazeteciler kriz diye yansıtıyor. Gazetecilere bir şey demeye hakkımız yok, kendi anlayışlarına göre yansıtıyorlar. Ancak bizim aramızda en küçük bir sorun yok. Adaylık konusunu da konuşmadık. Bunun acelesi yok. Önce ülke sorunlarını nasıl çözeceğimiz konusunu berraklaştırmamız gerekiyor. Nasıl bir yol haritası izleyeceğiz: Bu konuyu çalışıp netleştirmemiz gerekiyor. Daha önce de söylediğimiz gibi cumhurbaşkanı adayını 6’lı Masa belirleyecek. Henüz seçim takvimi bile belli değil. Seçim takvimi belli olunca 6’lı Masa olarak toplanacağız ve adayımızı belirleyeceğiz.”
Kılıçdaroğlu, 2 Ekim Pazar günü liderler arasında yapılacak ikinci tur görüşmelerinin ilkine ev sahipliği yapacak.
Toplantı öncesi diğer liderleri ziyaret ederek gündemde yer alacak konuları görüştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, toplantıda yol haritası ve ortak program üzerinde çalışacaklarını, toplantı sonrası yayınlanacak ortak bildiri konusunda da çalışmaların sürdüğünü vurguladı.
Kılıçdaroğlu, 6’lı Masa’da kriz yaratmak isteyenlerin boşuna uğraştıklarını da belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Biz 6 lider sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Ülkeyi iktidarın getirdiği bu durumdan birlikte çıkaracağız. Bu bizim tarihi sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluk duygusu ve bilinciyle hareket ediyoruz, etmeye devam edeceğiz.”
Kılıçdaroğlu’na seçimi kazanmaları halinde yeni cumhurbaşkanının yürütme yetkisini nasıl kullanacağını sordum. Bu konuda DEVA Partisi Lideri Ali Babacan’ın ve Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu’nun yeni cumhurbaşkanının bu yetkisini diğer liderlerin de yer alacağı “Cumhurbaşkanı Kabinesi” ile mutabakat içinde kullanması gerektiğini savunduğunu anımsatarak, bu konuyu görüşüp görüşmedikleri sorusunu yönelttim.
Şu yanıtı verdi:
“Bu konuyu henüz görüşmedik. Bu öneriyi de 6’lı Masa olarak görüşüp karara bağlarız. Geçiş sürecinde nasıl bir yol haritası izleneceği, alınması gereken acil önlemleri, uygulanacak temel politikaları, yetki kullanımı gibi konuları ortak biçimde zaten çalışıyoruz. Sorumluluğumuzun farkındayız. Bütün konular ele alınacak ve bir karara bağlanacak.”
Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden anlaşılıyor ki, İYİ Parti Lideri Akşener’in sözleri iktidarın beklediğinin aksine iki lider arasında veya 6’lı Masa’da bir soruna, bir krize yol açmamış.
CHP cephesinde Akşener’in “Bizim CHP’yi borcumuz yok. 31 Mart seçimlerinde ödedik. Hatta alacaklıyız” sözleri de bir tepkiye neden olmuş gibi görünmüyor. CHP yönetimi, “Sayın Kılıçdaroğlu da CHP yöneticileri de zaten İYİ Parti bize borçlu, diye bir ifade hiç kullanmadık. CHP’nin İYİ Parti’nin seçime girmesini garanti etmek için milletvekili vermesi demokrasi için atılmış bir adamdı. Bir borç-alacak ilişkisi değildi” yorumunu yapıyorlar.
Bu ifadeler gösteriyor ki 6’lı Masa, güçlendirilmiş parlamenter sisteme nasıl geçileceği, nasıl bir geçiş dönemi olacağı, nasıl bir ortak program uygulanacağını, hangi temel politikaların uygulanacağı üzerinde çalışıyor ve mesafe almış görünüyor.
Ortak aday konusunda ise aceleleri yok.
Seçim tarihinin ilân edilmesini bekliyorlar.