Geçen Pazar günü Ankara'nın Çubuk ilçesinde meydana gelen saldırı olayının ardından herkesin sorduğu soru aynıydı; "Bu saldırının arkasında kim ya da kimler var.
Öncelikle CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na açık açık yumruk atan ve serbest bırakılan AKP üyesi Osman Sarıgün'ün serbest bırakılır bırakılmaz yaptıklarına bir göz atalım. Serbest kalır kalmaz Akkuzulu köyüne dönen Sarıgün'ün elini ilçede ve köyde bulunan AKP ve MHP tandanslı bazı kişiler sanığın elini öpmeye ve öperken de fotoğraf çektirmeye başladılar.
Osman Sarıgün tahliyeden sonra AKP'nin Etimesgut Belediye Başkan Aday Adayı Önder Gökççekaya'nın sosyal medya hesabından bir kahraman edasıyla; "Devlet büyüklerimin ellerinden öperim hepsine başarılar dilerim" dedi. Bu jargon aslında tanıdık bir söylem. Genellikle yeraltı dünyasının üyeleri kendilerine verilen görevi tamamladıktan sonra bu tür mesajlar vermeyi gelenek haline getirmişlerdir.
O da öyle yaptı...
Ancak çok kritik bir gelişme var. Onu sizinle paylaşmak isterim. Cenaze gününden bir gün önceden itibaren o bölgede bulunan MİT çalışanlarının da raporladığı ileri sürülen önemli bir toplantı.
Yer Çubuk Ülkü Ocakları...Tarih 20 Nisan Cumartesi. Bir sohbet toplantısı düzenleniyor. Şehit cenazesine katılımla ilgili. Burada alınan bazı ortak kararlar var. Hatta toplantıdan çekilen görüntüler de var.
Bu arada Haber Asi haber sitesinde yer alan bir haber var. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya'nın; "Saldırıyı organize eden Çubuk Ülkü Ocakları. Saldırganlar 3 otobüs ile köye taşınmış. Saldırganlar arasında Ankara Büyükşehir Belediyesinde işe gitmeden maaş alanlar var" biçiminde açıklamaları var.
Aslıda Çubuk Ülkü Ocakları çok önemli bir yer. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de tek ziyaret ettiği Ülkü Ocağı Çubuk Ülkü Ocağı. 28 Mart 2019 tarihinde Ankara gezisini sürdüren Erdoğan Çubuk Ülkü Ocaklarını ziyaret ederek orada yöneticilerle bir sohbet toplantısı düzenliyor.
Gelelim yine 20 Nisan Cumartesi günü Çubuk Ülkü Ocaklarında yapılan sohbet toplantısına. Burayla ilgili sorularımız var;
1-O toplantıda cenazeye katılacak olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer CHP'li yöneticiler için özel bir protesto için karar alındı mı?
2-Bu protesto için Çubuk'tan Akkuzulu köyüne gitmek için özel olarak 3 otobüs ayarlandı mı?
3-Cenaze namazı öncesinde orada bulunan askeri erkan ve polise protesto olaylarından uzak durmaları için yerlerini değiştirilmesi telkin edildi mi?
4-Çubuk Ülkü Ocakları'ndan geldiğini belirten 80 kişilik özel grubun görevi neydi. Neden sloganlar atılarak halk kılıcdaroğlu'ha karşı tahrik edildi. bu planlamanın lideri kimdi?
5-Ülkü Ocakları ve MHP Genel Merkezinin bu olaydan bilgisi var mıydı? Ülkü Ocakları MHP Genel Merkezinin bilgisi dışında böyle bir eylem planlamaya yetkili mi? Kiralanan otobüslerin ve ocak mensuplarına adağıtılan harçlıkların kaynağı kimdi?
Bunlar acil yanıt bekleyen sorular. Ancak bir de bizim sormamız gereken başka şeyler var;
1-AKP grup başkanvekili Naci Bostancı 23 Nisan törenlerinde meclis genel kurulunda yaptığı konuşmada; "Kızgın demiri soğutalım sözünden sonra Çubuk'taki saldırının olması dikkat çekici" sözünü hangi amaçla söyledi. İktidar ile ana muhalefet arasında gerginilğin azaltılmasının ya da sinir harbinin bitmesinden kim rahatsız oldu? Naci Bostancı burada ismini vermeden MHP'Yi mi suçladı? MHP neden buna karşı?
2-Bahçeli'nin Antalya'da söylediği "Cumhur ittifakı bize yeter. ne demek türkiye ititfakı" sözleri aslında bunun bir hazırlığımıydı?
3-YSK'nın seçimlerin iptali konusunda karar vermesinden önce yapılan bu saldırı 7 haziran sonrasında başlatılan terör eylemleri yumağının bir benzeri miydi? Bu mesaj kimlere verildi?
Acil yanıt bekleyen sorular bunlar...
MHP'nin AKP'yi yutmaya çalışması, ya da AKP'nin MHP'nin dümen suyundan gitmeyi artık tehlikeli bir iş olarak görmeye başlaması siyasette artık sizi yşaşırtmasın...
Çünkü; "Türkiye yeni oyunlarla yeni tuzaklara çekilmeye çalışılıyor. Herkes aklını başına alsın...!"