Petrol ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan akıl almaz yükseliş bu yıl bütün dünyada enerji şirketlerinin kârlarında olağanüstü artışlara neden oldu. Rekor bu yılın ikinci üç aylık döneminde kârını yüzde 90 oranında artırarak 48 milyar dolara çıkaran Suudi Arabistan’ın petrol şirketi Aramco’da. Dile kolay, üç ayda 48 milyar dolar kâr… Bu, tarihte bir şirketin elde ettiği en yüksek kâr rakamı. Bu rekoru kıran bir teknoloji veya ilaç şirketi değil, iklim değişikliğine karşı alınan sert önlemler nedeniyle yakında tarihe karışacakları iddia edilen “fosil yakıt” şirketlerinden biri.
Aşağıdaki grafikte diğer enerji devlerinin bu yılın birinci ve ikinci çeyreklerinde (Ocak-Mart ve Nisan-Haziran dönemleri) açıkladıkları kârlar var (Milyar dolar):
Türkiye’de de durum farklı değil. Petrol ve enerji şirketleri bu yıl kârlarını rekor oranda artırdılar. İlk 6 ayda geçen yılın aynı dönemine göre kârlarını ne kadar artırdıklarına bakalım:
Tüpraş: % 1.082
Aygaz: % 567
Naturelgaz: % 3.037
Aydem Enerji: % 1.232
Ayen Enerji: % 1.397
Aksa Enerji: % 377
Galata Wind: % 3.635
Tüpraş’ın kâr artışı petrol fiyatlarındaki, Aygaz ve Naturelgaz’ın doğalgaz fiyatlarındaki artıştan kaynaklanıyor. Diğer şirketlerdeki artışlar ise elektrik fiyatlarına yapılan zamlardan.
Petrol, doğalgaz ve elektrik fiyatları neden arttı? Türkiye’yle ilgili olan ve olmayan iki sebep var. Bizimle ilgili sebep, doların Türk Lirası karşısında geçen yıl yaklaşık yüzde 45, bu yıl da yüzde 25 değer kazanması. Petrol ve doğalgazı ithal ediyoruz. Dolar patlayınca haliyle fiyatları patladı. Peki dolar neden patlamıştı? İktidarın “Faiz neden, enflasyon sonuç” teorisi nedeniyle. Bir de tabii “Nass ortadayken sana bana ne oluyor” var… Enflasyon yüzde 80’e giderken Merkez Bankası politika faizini indirince herkes Türk Lirası’ndan kaçtı. Bu da doları patlattı. Dolardaki patlama da yurtiçindeki benzin, mazot, doğalgaz ve elektrik fiyatlarını. (Türkiye’nin elektriğinin yaklaşık üçte biri doğalgazdan üretiliyor.) Bunun sorumlusu net bir şekilde AKP iktidarı.
Bizimle ilgisi olmayan sebep ise Rusya-Ukrayna savaşı. Petrolün varil fiyatı geçtiğimiz yılı 80 doların altında kapatmıştı. Savaş 130 doların üzerine çıkmasına neden oldu. Uzunca bir süre 110 dolar civarında kaldı. Şu anda 100 doların altında ama petrol şirketleri kazanacakları parayı çoktan kazandılar. Ayrıca hâlâ geçen yılın fiyatının ciddi şekilde üstünde. Ve önümüzdeki dönemde fiyatların yeniden yükselişe geçmeyeceğinin bir garantisi de yok. Avrupa Birliği ülkeleri yıl sonuna kadar Rusya’dan petrol ithalatını sıfırlamayı hedefliyor. Rus petrolü dünyadan çekilirse ortaya çıkan arz-talep dengesizliği petrol fiyatlarının yeni rekorlar kırmasına neden olabilir. Tabii şirketlerinin kârları da...
Bu, işte kapitalizmin en çirkin yüzü! Karşımızda karbon salımıyla küresel ısınmaya neden olduğu bilimsel araştırmalarla sabit bir sektör var. Aynı bilimsel araştırmalar petrol tüketimi kısıtlanmazsa dünyanın 50 yıl sonra yaşanmaz bir yer hale geleceğini de söylüyor. Ve buna rağmen petrol şirketlerinin satışları, kârları azalacağına daha da artıyor. Hatta artmak ne kelime, rekor kırıyor. Acı bir şaka gibi.
Bu böyle gitmez. Ne Türkiye’de, ne dünyada. Türkiye’deki meseleyi sandık çözer.
Dünyanın işi ise çok daha zor. Petrol petrol şirketlerinin ahlaksız kârlarını sınırlandırmak için küresel bir işbirliği gerekiyor.
Veya geleceklerini çaldığımızı fark eden Z Kuşağı ve sonraki kuşakların yapacağı küresel bir devrim.