“Kabahatin Çoğu Senin, Canım Kardeşim”

İsmail Pehlivan Yazdı: “Kabahatin Çoğu Senin, Canım Kardeşim”


“Haksızlık karşısında susan,
dilsiz şeytandır”
Hz. Muhammed Mustafa

Siyaset kurumu saygınlığını yitirmiş. Adalet kurumu iktidarın arka bahçesi olmuş. Cemaatler, tarikatlar devletin kılcal damarlarını bile ele geçirmiş. Eğitim kurumlarımızda laik bilimsel eğitim yok edilmiş. “Din” siyasi iktidarın elinde karşı konulmaz bir güç; yoksulun “afyon”u olmuş…
İktidar sahibi politikacılar emellerini yalan ve iftira üzerine bina etmiş. Halkı aldatmakla görevlendirilmiş; haksızlığı, hukuksuzluğu topluma nakşeden bir misyon yüklenmiştir.
Halk, siyasetçiye güvenmiyor.
Halk, siyasi iktidara güvenmiyor.
Halk, orduya güvenmiyor.
Dolayısıyla devlete de güvenmiyor.

★★★

Ne yazık ki bu halka da güvenilmiyor… (Yüzde 48’i tenzih ediyorum.)
Cumhuriyet elden gidiyor. Demokrasi ayaklar altında…
Hak, hukuk, adalet rafa kaldırılmış.
11 ilimizdeki depremzedeler karda, kışta sağlıksız barakalarda yaşamaya mahkum edilmiş.
Buralarda salgın hastalıklarla boğuşuyor. Doktor yok, sağlık personeli yok veya yetersiz.
Zamlar ve hayat pahalılığı cana tak etmiş.
Halkın gıkı çıkmıyor.

Önümüzde bir yerel seçim var.
İktidar mensupları ortalıkta bolca yalan söyleyerek, iftira atarak halktan oy istiyor.
AKP’li Cumhurbaşkanı açıktan halkı tehdit ediyor. Hem de depremin en çok yaraladığı Hatay’da…
Halkın gıkı çıkmıyor.

Erzincan’ın İliç ilçesindeki vahşetin sorumlularından ve çıkardığı sözde “İmar Barışı” ile 11 ilimizde onbinlerce vatandaşımızın katline sebep olan eski bakan, AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum kalkmış İstanbul’u kurtarmaktan bahsedebiliyor.
Halkın gıkı çıkmıyor.

Siyasi iktidar bloku saldırdıkça, saldırıyor. Destici denen kişi haksızlıklar karşısında sokağa çıkacak olan halkı alenen “terörist” ilan ediyor.
Halkın gıkı çıkmıyor.

★★★

Bu iktidardan en çok zarar gören, eşit yurttaş bile kabul edilmeyen, ibadetini yaptığı cemevleri yasal olmayan, AİHM ve Yargıtay kararlarına rağmen temel insani hakları verilmeyen Aleviler’in de gıkı çıkmıyor?
On yıllardır teröre muhatap olmuş, yerinden yurdundan edilip zorunlu göçe tabi tutulmuş, köyleri yakılıp yıkılmış, aç kalmış, susuz kalmış Kürtler’in de gıkı çıkmıyor.
Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de kaderimiz oylanacak. Aleviler ve Kürtler Türkiye’nin kaderinde önemli rol oynayacak olan toplumsal varlıklardır. Sağduyuya ve bilince sahipler mi bilmiyorum, göreceğiz…
Gördüğüm şudur:

Nazım’ın dediği gibi,

“Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
…….
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlûkusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada,
bu zulüm senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, al kan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!”

Muhalefet ise kendi iç sorunlarından kurtulamadığı için halka inemiyor. İnse bile kendini halka anlatamıyor, sesini halka duyuramıyor.
Tam bir kaos ortamı.
Kurt kaosu sever.

Siyaset Haberleri