Son yıllarda kadınların öncülüğünde rejim karşıtı büyük protestolara sahne olan İran’ın en az 15 kentinde, 30 Kasım 2022’den bu yana yüzlerce kız öğrencinin zehirlendiği haberleri dünyayı şaşkına çevirdi. Olayla ilgili olarak İran medyasında yer alan haberlere göre çoğu kız olmak üzere yaklaşık 1200 öğrenci nasıl olduğu henüz bilinmeyen bir biçimde zehirlendi. 1979 İslam “Devrimi”nden bu yana böyle bir durumla karşılaşılmadığını anımsatalım.
Olağan Şüpheliler
Gelişmenin kadınların başörtüsü eylemlerinin tam ortasında gelmesi haklı olarak “zehirlenme vakalarının” kasıtlı yapıldığı kuşkusuna yol açtı. Kuşkunun artmasında Sağlık Bakan Yardımcısı Yunus Penahi’nin 26 Şubat’ta düzenlediği basın toplantısında söylediği, sonradan da “yanlış bilgilendirildiği gerekçesiyle” geri aldığı “okulların kapanmasını isteyenler var” sözlerinin de payı bulunuyor. Penahi sözlerini geri alsa da parlamento üyesi Ali Rıza Monadi’nin zehirlenmeleri "kasıtlı" olarak nitelendirerek "şeytanın kız çocuklarının eğitimini engelleme isteğinin varlığı ciddi bir tehlikedir" demesi sözleri kuşkuyu haklı kılıyor.
Yetkililer başlangıçta vakalar arasında bağlantı kurmayarak İran'da kış mevsimi nedeniyle birçok okulun genellikle doğal gazla ısıtıldığını, bu nedenle de kızların karbon monoksitten zehirlendiğini ileri sürmüştü. Ancak etkilenen okulların çoğunda sadece kadınların eğitim gördüğünün ortaya çıkması, nihayet yetkililerde olayın tesadüfi olmadığı şüphesini uyandırabildi. Yani durum son derece ciddi. O kadar ciddi ki zehirlenmeleri ya “hafif” olarak değerlendiren ya da “stres”e bağlayan hükümet, durumu kabul edip soruşturma açmak zorunda kaldı. İran Başsavcısı Muhammed Cafer Muntazari’nin geçen hafta bir soruşturma emri vererek zehirlenmelerin "kasıtlı suç eylemleri” olasılığı taşıdığını vurgulaması tabii ki önemli bir gelişme.
Tahran merkezli reformist bir haber sitesi olan Shargh'ın haberine göre, ebeveynler şimdiden çocuklarını okullardan almaya başladı. Bazılarının korkusu, kız çocuklarının sırf eğitim almak istedikleri için zehirlenebilecek olmaları. Bazı erkek öğrencilerin de zehirlendiğinin bildirildiği olayda ne mutlu ki herhangi bir ölüm yaşanmış değil.
Kum’da gösteriler
İran resmi haber ajansı IRNA'nın haberine göre, çok sayıda öğrenci velisi zehirlenmelerin ilk başladığı kent olan Kum’un valilik binasının önünde toplanarak gösteri yaptı, yetkililerden açıklama istedi. Zehirlenmelerin nedeninin yanı sıra failleri de bilinmiyor henüz. Ancak bazı İranlılar seri zehirlenmelerin arkasında kız çocuklarının eğitimine karşı çıkan dindar sertlik yanlılarının olduğunu düşünürken, diğerleri saldırıları Mahsa Amini'nin ölümüyle başlayan, öğrencilerin öncülük ettiği kitlesel protestoların intikamı olarak görüyor.
Ülkede yaygın kanı, zehirlenmelerin Afganistan'daki Taliban'ı ya da Nijerya'daki militan İslamcı grup Boko Haram'ı taklit eden kişiler tarafından, aileleri kız çocuklarını okula göndermemeleri için korkutma amacıyla yapıldığı. (Bu arada, Taliban sadece kız öğrencilerin eğitimine karşıyken Boko Haram ise eğitime tamamen karşı, zaten Boko Haram da Eğitim Haram anlamına geliyor)
İran’ın önde gelen siyasetçilerinden Muhammed Ali Abtahi’nin Instagram hesabından yaptığı paylaşımda "Boko Haram İran'a mı geldi?" sorusu elbette haklı bir soru. Bir diğer önde gelen reformist siyasetçi Azar Mansuri de İsfahan'da yakın bir tarihte yaşanan asitli saldırıları anımsatarak şüpheli zehirlenme saldırılarını sertlik yanlısı gruplarla ilişkilendirdi. Şu sözleri dikkat çekici: "Asit saldırılarının organize olduğunu söyledik. Eğer saldırıların failleri o zaman tespit edilip cezalandırılsaydı, bugün bir grup gerici okullardaki masum kızlarımıza saldırmazdı".
Hükümetin politikası bu değil
İran’da mollalar rejimine elbette sempati duymayan, kadınların öncülük ettiği gösterileri de destekleyen biri olarak İran rejiminin kız çocuklarının eğitimine karşı olmadığını belirtmeliyim. Bunu Amerikan gazetesi Washington Post da kabul ediyor. Gazete, Dünya Bankası'na atıfta bulunarak "İran hükümetinin eğitime büyük önem verdiğini", "İran'daki üniversite öğrencilerinin yüzde 50'sinden fazlasını kadınların oluşturduğunu" belirterek “Tahran, komşu Afganistan'daki Taliban'a kız çocuklarının eğitimi üzerindeki yasağını kaldırması için defalarca baskı yaptı" diyor.
Ülkede yaşanan zehirlenmeler eğer “fanatikler”den kaynaklanıyorsa bu, İran için bile fazla demektir. Aşırılığın nerede başladığı bilinir ama nerede biteceği bilinmez.
İran’da yaşananlar örnektir buna.