Bağımsızlığını kazanmasıyla beraber askerlerce kurulan bir devlet olduğu için Pakistan’da, askerin belirlediği kadar bir “demokrasi” var, biliniyor. Bu talihsiz ülkenin sorunu da bu zaten. Askerlerin müdahalesiyle, uydurdukları onlarca gerekçeyle hedef alınan hükümetler uzun ömürlü olmuyor. En son İmran Han’ı ABD’nin kışkırtmasıyla bir Meclis oylaması sonucu Başbakanlıktan uzaklaştırdılar.
Özel olarak İngiltere’de genel olarak da batıda, çok az Asyalıya nasip olan olağanüstü bir şöhrete sahipken, hatta İngiliz aristokrasisine evlilik yoluyla girmişken, tüm bunları ardında bırakıp ülkesinde politikaya soyunan, sonunda başbakanlığa kadar yükselen eski kriketçi İmran Han’ı takdir edenlerdenim. Görüşlerine bir yakınlığım olduğundan değil ama hani şu meşhur “elini taşın altına koymak” dediğimiz görev bilincinin yüksekliğinden ötürü takdir ederim Han’ı, o kadar.
Asker güdümlü yargı
Başbakanlık görevinden uzaklaştırıldıktan sonra da Han’la uğraşılmaya devam ediliyor, izliyorsanız biliyorsunuzdur. En son en yakın yardımcısı Şehbaz Gill’in tutuklanması üzerine polisle, yargıyı tehdit ettiği için İmran Han hakkında da “terörle mücdele yasalarına” göre tutuklama emri çıkarıldı. Neredeyse hiç bir iktidarın süresini tamamlayamadn devrildiği ülkede aynı akıbet Han’ı da bulmuş oldu. Yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle, asker güdümlü yargının verdiği kararla dört ay önce Han hükümeti düşürüldü.
Pakistan’da normal karşılanan müdahaleler bunlar ama Han’ın iktidarının düşürülmesinde bu sefer ABD etkisi çok ama çok belli. Ülke ordusu, ki son derece ABD yanlısıdır, ABD’nin isteği doğrultusunda Han’ı devirecek komplolarda yer aldı. Imran Han da zaten ABD yönetimini “seçilmiş hükümetinin düşmesinden ötürü” açık açık suçlamıştı.
ABD’nin kızgınlığının nedeni
ABD’nin kızgınlığının nedenlerinden biri, Han’ın görevdeyken, yani 2022 yılının Şubat ayında Ukrayna krizinin ortasında Rusya'ya yaptığı ziyaret. ABD, zaten Pakistan’ın Han yönetiminde Çin’le çok çok yakınlaşmasına da kızgınken üstüne bu ziyaretin yapılmasını hala hazmedemedi. Batıya da ABD’ye de tutumunu iktidarının son dönemlerinde sertleştiren Han ABD ile müttefiklerince istenmiyordu da.
İmran Han iktidarı boyunca, ekonomik politikaları güven verici olduğundan kolay koşullarda yabancı yardımlar aldı. Vergi toplamada da, yoksullukla mücadelede de hayli başarılıydı. Hatta IMF bile Han liderliğindeki Pakistan ekonomisinin “doğru yolda” olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştı. Han iktidarı döneminde ihracat 25.3 milyar ile tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Imran Han ayrıca Hindistan ile Keşmir meselesi hariç ikili ilişkileri onarmak için çok da uğraşmıştı.
Bu istikrarlı, kendine yeten bir Pakistan demekti, yani ABD’nin asla olmasına izin vermeyeceği bir siyasi/ekonomik ortama kavuşmuştu ülke. Han’ın önemli başarılarından biri halka açık toplantılar aracılığıyla kitleleri yozlaşmış siyasi hanedanlara karşı harekete geçirmesidir. Han, çok başarılı bir dış politika uygulayarak Rusya, Çin, Suudi Arabistan, Türkiye gibi ülkeler başta olmak üzere Orta Doğu ülkelerinin de desteğini kazanmıştı. Düşürüldükten sonra bile bu ülkelerin Han’a aynı desteği vermeye devam ettikleri görülüyor.
ABD CPEC’e karşı
Özellikle Çin’le yakınlığı yüzünden Han’ı devriren ABD, ondan sonra gelen Şehbaz Şerif hükümetini de eğer “yola getiremezse” devirmek zorunda. Çünkü Çin ile Pakistan, 60 milyar dolar tutarındaki Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) ile birbirine çok yakınlaştı. Pakistan'ın yeni Dışişleri Bakanı Bilawal Butto Zerdari, Mayıs 2022'de Çin'i ilk kez ziyaret etti. Zerdari, Çin’li yetkililerle ekonomik koordinasyonun, sanayileşmenin yanısıra CPEC'in hızlandırılması konusunu da ele aldı. Şunu anımsatayım, ABD CPEC'e karşıdır. Gerçek şu ki, CPEC, Şehbaz Şerif yönetimindeki yeni hükümet ile ABD Başkanı Joe Biden yönetimindeki ABD yönetimi arasında bir sorun olmaya devam edecek. Bunun İmran Han’a dolaylı bir zararı da olacak. Her ne kadar hala desteğini sürdürüyorsa da Çin CPEC’in devamı için Han’a yardım da edemeyecek.
Şimdiki Başbakan Şehbaz Şerif, bilindiği gibi eski Başkana Navaz Şerif’in kardeşi. Navaz Şerif’in başta Suudi Arabistan olmak üzere, diğer Orta Doğu ülkeleriyle hala samimi ilişkilere sahip olması Imran Han’ın yeniden iktidara gelme çabalarını zorlaştırabilir.
Durumu böylesine zorken, siyasi kariyeri neredeyse bitme noıktasına gelmişken ABD’nin İmran Han’la uğraşmayı bırakmaması ancak duyduğu kinle ilgili olabilir.
Hayvanlar aleminde en kinci varlık olan devenin kinine benzer ABD’nin kini. Deve yıllar geçse de kinini unutmaz derler.
ABD’de böyle değil mi?