Hesap ortada: Milli Piyango’nun Demirören’e devri büyük hataydı

BARIŞ SOYDAN YAZILARIYLA halktv.com.tr'DE Milli Piyango’yu özelleştirmeden alan Demirören ile İtalyan ortağı Sisal’in taahhüt ettiği hasılatı elde edip etmediğini, etmediyse ceza ödeyip ödemediğini sormuştum.

Cuma günkü yazımda https://halktv.com.tr/makale/milli-piyango-gercekleri-1-hasilat-sozu-tuttu-mu-ceza-odendi-mi-673590 Milli Piyango’yu özelleştirmeden alan Demirören ile İtalyan ortağı Sisal’in taahhüt ettiği hasılatı elde edip etmediğini, etmediyse ceza ödeyip ödemediğini sormuştum. (Türkiye’de açıklanmayan bu bilgiyi Sisal’in İtalya’da açıkladığı faaliyet raporunda bulmuş ve taahhüt edilen hasılatın elde edilemediğini ama ceza da ödenmediğini görmüştük.)

Bugün önce Demirören ile yabancı ortağının bu yıl devlete ne kadar para ödemesi gerektiğini hesaplayalım (Malum seçim yaklaşıyor, yeni iktidar bu hesaba ihtiyaç duyacak), daha sonra Milli Piyango’da maliyetleri düşürme sözünü tutup tutmadıklarına ve bayilerin durumuna bakalım.

2022’de ne olacak?

Sözleşme hükümlerine göre 2022 yılının hasılat taahhüt tutarı bir önceki yılın taahhüt tutarına yüzde 20 + tüketici enflasyonu eklenmesiyle hesaplanacak. 2021 yılında Demirören ve ortağının tutturamadığı taahhüt tutarı 12 milyar 545 milyon TL idi. Bunun üzerine yüzde 20 + TÜFE eklenerek 2022 yılının hasılat taahhüt tutarının belirlenmiş olması lazım.

2021 yılında TÜFE ne kadar oldu? TÜİK verilerine göre yüzde 36,08. Buna göre 2022 yılı hasılat taahhüdünün 2021 yılı taahhüdünün yüzde 56.08 arttırılarak belirlenmesi gerekir. Yani 12,5 milyar TL’yi yüzde 56 arttırırsak, 2022 hasılat taahhüdünün 19,5 milyar TL olması gerekir. Ancak, burada bizi bir sürpriz daha bekliyor. Varlık Fonu, Merkez Bankası’ndan daha ‘öngörülü’ davranarak enflasyonun patlayacağını öngörmüş ve 2019 yılında sözleşmeye çok ilginç bir madde koymuş. Nedir sözleşmedeki bu madde? Varlık Fonu ile Sisal-Şans arasındaki sözleşmenin 13.1 maddesinde şöyle deniyor: “2021, 2022 ve 2023 Mali Yıllarında önceki yılın Yurt içi TÜFE oranına bir önceki yılın Asgari Hasılat Taahhüdünün yüzde 20 (yüzde yirmi)’si eklenmesi sureti ile Asgari Hasılat Taahhüdü güncellenecektir. Şu kadar ki, Yurt İçi TÜFE oranının herhangi bir Mali Yıl için yüzde 15’in üzerinde olması halinde ilgili yıl için Asgari Hasılat Taahhüdü’nün artış oranı yüzde 15 olarak kabul edilecektir.”

Türkçe meali: Enflasyon yüzde 50 de olsa, yüzde 100 de olsa şirketin hasılat taahhüdü arttırılırken en fazla yüzde 15 olarak uygulanacak! Gerçekten müthiş bir öngörü! Yatırımcıya işte destek böyle olur...

Neyse hesabımızı tekrar yapalım ve TÜFE oranının yüzde 15 olarak alalım. Sonuç olarak, 12,5 milyarı yüzde 35 (yüzde 20 + yüzde 15) arttıralım. Böylece 2022’de Demirören ve ortağının en az 16 milyar 800 milyon TL hasılat yapmayı taahhüt ettiğini hesaplıyoruz.

Kendilerine Varlık Fonu tarafından bu konuda da bir ‘kolaylık’ getirilip getirilmediğini bilmiyoruz. Bekleyip göreceğiz.

“Maliyetler düşecek” sözü yerine getirildi mi?

Türkiye Varlık Fonu’nun iddiasına göre oyunlar Milli Piyango idaresi yani devlet tarafından oynatılırken hasılatın yüzde 13,5’i maliyetlere gidiyordu ve bu oran yüzde 9,5’e düşecekti.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, verilen yüzde 13,5 oranı yanlış. Yani Varlık Fonu ve danışmanı Ernst&Young bu maliyeti yanlış hesaplamış. Gerçek oran yüzde 12,3’tü. (Varlık Fonu, Ernst&Young tarafından nasıl yanıltıldığını öğrenmek isterse verileri iletebiliriz.) Bu arada aynı danışmanlık şirketinin daha önce yapılan ve başarısızlıkla sonuçlanan iki Milli Piyango özelleştirme ihalesinde Özelleştirme İdaresi’nin danışmanlığını yapmış olduğunu hatırlamakta fayda var.

Geçmişte bayilere satış ve ikramiye ödeme primi adı altında yapılan ödemelerin oranı ise hasılatın yüzde 9,7’sine tekabül ediyordu. Yani yüzde 12,3’lük maliyetin yüzde 9,7’lik kısmı bayilere ödenen primlerdi. Milli Piyango’nun özelleştirme öncesinde 10,700’ü seyyar ve 4,900’ü sabit olmak üzere toplam 15,600 bayisi vardı.

Demirören bugün Varlık Fonu’ndan ne kadar pay alıyor? Satışların yüzde 9,5’i (Buna bayi primleri dahil). Oransal olarak bakıldığında sanki devletin cebinden daha az para çıkıyor, maliyet düşmüş gibi görünüyor. Ama maalesef öyle değil. Düşen tek şey var, bayilere ödenen prim oranı. Milli Piyango İdaresi zamanında yüzde 9,7 olan bayi prim oranı, Sisal-Şans ve Varlık Fonu tarafından, bayilerin ve Milli Piyango esnaf odalarının bütün itirazlarına rağmen yüzde 4’e düşürüldü. Bu da brüt rakam. Yüzde 15’lik stopaj kesintisi düşüldüğünde bayinin eline yüzde 3.4 geçiyor.

Üstelik Demirören oyunlarının önemli bir kısmını online kendi online platformundan oynattığı için yaptığı satışların bu kısmı için bayilere herhangi bir komisyon da ödemiyor. Yani aslında şirkete ödenen yüzde 9,5 in içinde bayilere ödenen pay, yüzde 3,4’ün de çok çok altında.

Biz, yine de olumlu bakarak bayilere yüzde 4 net verildiğini varsayalım ve Milli Piyango İdaresi dönemi ile Varlık Fonu/Sisal-Şans dönemini operasyonel maliyetler açısından karşılaştıralım. Bakalım, kim daha verimli işletiyormuş.

Hesap ortada: Varlık Fonu, bayilerin aldığı komisyonu yarısından daha azına indirip onları mağdur ederken, geçmişte Milli Piyango İdaresi’nin yaptığı aynı işi iki katından fazla bir operasyon maliyetiyle yaptırıyor. Olan, çoğu dar gelirli, emekli, bazıları engelli, terör gazisi ve şehit yakını olan bayilere olmuş maalesef.

Bayiler konusuna birazdan tekrar geleceğiz, ama önce son bir hesap daha yapalım. Demirören ve ortağı satışları artırdı ama satışlardan yüzde aldıkları için kendi kârları da aynı oranda arttı. Sisal’in mali raporundan daha önce hesapladığımız gibi 2021’de 11,3 milyar satış yapıldığını varsayarsak, operasyon maliyeti olarak Sisal-Şans’a ödenen paranın (bayi komisyonu düşüldükten sonra) bunun yüzde 5,5’i, yani 621,5 milyon TL olduğunu buluyoruz. Özelleştirme gerçekleştirilmemiş ve aynı satışı Milli Piyango İdaresi yapmış olsaydı, operasyonel maliyeti yüzde 2,6, yani 293,8 milyon TL olacaktı. Yani, Varlık Fonu aynı iş için devletin ödeyeceği miktarın iki katından fazla ödüyor ve aradaki fark sadece 2021 yılı için 317,7 milyon TL!

“Ama kamuya aktarılan kaynak arttı” denebilir. Milli Piyango İdaresi’nin 2018 faaliyet raporuna tekrar dönelim.

Özelleştirme öncesinde 2018 yılında Milli Piyango İdaresi tarafından kamuya 1 milyar 586 milyon TL kaynak sağlamış Bunu o yıl yapılan satışa oranlarsak, Milli Piyango İdaresi’nin satışlardan elde ettiği gelirin yüzde 46,7’sini kamuya kaynak olarak aktardığını görüyoruz.

Varlık Fonu’nun yaptığı açıklamalara göre özelleştirmeden sonra elde edilecek hasılatın yüzde 31,5’i kamuya kalacak ki, bu yüzde 10 oranındaki Şans Oyunları Vergisinden ve yüzde 21,5 Varlık Fonu payından oluşuyor. Şu anda KDV yok, çünkü sıfırlandı. Satışlardan kalan miktarın yüzde 59’u ikramiyeye yüzde 9,5’i de Sisal-Şans’a gidiyor. Yani oransal açıdan baktığımızda kamuya aktarılan kaynaklarda yüzde 46,7’den yüzde 31,5’e düşüş var!

Konuya başka bir açıdan bakalım, acaba oyunlar Sisal-Şans’a geçtikten sonra kamuya aktarılan kaynak ve devletin oyunların işletimi için ödediği para kaç kat arttı?

Aşağıdaki tabloda özetledim:

Yani devlet, bayilerin komisyondan kısarak, onları mağdur etme pahasına şirkete 2,8 kat daha fazla öderken, kamuya aktarılan kaynak ise sadece 2 kat artmış. Diğer bir deyişle astarı yüzünden pahalıya gelmiş.

Akla şu soru da geliyor. Acaba, oyunlar MPİ’deyken Sisal-Şans’a sağlanan aynı ‘kolaylıklar’ sağlansaydı, İdare aynı hasılatı ya da daha fazlasını yapamaz mıydı?

Nedir bu ‘kolaylıklar’:

Sorumun cevabını size bırakıyorum.

Bayilerin durumu?

Bayi komisyonlarının Sisal-Şans tarafından yüzde 10’lar seviyesinden yüzde 4’e düşürüldüğünü yukarıda görmüştük. Aslında bayilerin eline geçen, ödedikleri stopaj vergisi ve Sisal-Şans’ın oyunları kendi sanal platformu üzerinden de oynanması nedeniyle daha da düşük. Peki bayiler ne durumda? Onların sesine kulak verelim.

Sözcü gazetesinde 28 Aralık 2021 tarihinde yer alan bir haberde şu bilgiler yer alıyor:

“Milli Piyango’nun Şisal Şans’a devredilmesi ile primlerin yüzde 9.75’ten 4.25’e çekildiğini söyleyen seyyar bilet satıcıları para kazanamadıkları için işi bırakıyor. Yerleşik dükkanlarda ise primler yüzde 3.5. Bu gerileme ile Türkiye’de 8 bin civarında olan gezici Milli Piyango satıcısı sayısı 1000’e kadar düşerken sadece 460’ı sahada çalışıyor. İstanbul Milli Piyango Satıcıları Esnaf Odası’na bağlı üye sayısı 1500’den 600’e kadar düştü. İstanbul Milli Piyango Satıcıları Esnaf Odası Başkanı Ahmet Yazıcı, üyelerin tamamının da aktif olarak çalışmadığını söylüyor. Bu yıl sokaklarda bayi sayısındaki azalmanın nedeninin de bu olduğunu anlatıyor.

İsmini vermek istemeyen bir bayi, ‘Kazancım yarı yarıya düştü. İnsanlar güvenini kaybetti artık satış yapamıyoruz, eskiden günlük 1000 bilet satıyordum şimdi 200-300 satabiliyorum’ diyor.

Yerleşik bir bayi ise bilet satışlarının bu yıl ancak yüzde 20’leri bulabileceğini söyleyerek ‘Yurttaş kazanmıyor, bayi kazanmıyor, kim kazanıyor bu piyangodan. Geçen yıla göre yüzde 50 düştü satışlarımız’ diye konuşuyor.” https://t24.com.tr/haber/milli-piyango-biletlerinin-satisi-bu-yil-guvensizlik-nedeniyle-dustu,1003972

Sözcü’nün haberindeki bayinin sorusunu tekrarlayarak bitirelim: “Yurttaş kazanmıyor, bayi kazanmıyor, kim kazanıyor bu piyangodan?”

Ekonomi Haberleri