Türkiye'de siyasetin 12 Eylül döneminden bu yana ikinci büyük toplum mühendisliğidir AKP projesi. Bu siyaset mühendisliğinin arkasındaki "T" cetvellerinin sahipleri Amerika , İngiltere ve Almanya'dır. AKP'nin asıl kurucuları (şimdi çok pişman olsalar da sonuç değişmiyor) halkı aldatmaya ve kandırmaya yönelik yeni bir popülist kültür anlayışını Recep Tayyip Eroğan ve Adalet Kalkınma Partisi ile halka enjekte başarmışlardır.
Gelinen noktada; çökmüş bir ekonomi, yerle bir olmuş bir dış politika, ülkenin tüm kurum ve kurullarının yıkılması ve yeni bir rejim oluşkurma hevesiyle Cumhuriyetin temelinden dinamitlenmesi kaçınılmaz bir son olmuştur.
Gelelim içinde bulunduğumuz ahval ve şerait'in ne kadar namüsait olduğuna...
1 Nisan'dan beri AKP iktidarı halkın kafasına balyoz gibi inmiştir...
Zamlar yağmur gibi yağmıştır...
2 Nisan'da elektrik toptan satış fiyatına yüzde 37, 3 Nisan'da benzin pompa fiyatlarına 19 kuruş zam gelmiştir. Ancak bununla kalmamış ve devam etmiştir; 6 Nisan'da sigaraya 2 TL zam, 10 Nisan'da tekrar benzin ve motorine 6 kuruş zam, 15 Nisan'da beyaz ete yüzde 40 zam, 22 Nisan'da kırmızı ete yüzde 28 zam, 25 Nisan'da Ankara ve İzmir'de ekmeğe yüzde 25 zam, 1 Mayıs'ta cep telefonu ÖTV'sine yüzde 50'ye varan zam (ortalama 2 bin 500 liralık bir telefona 500 TL vergi zammı gelmiştir).
Okurken nefes alabildiniz mi...
Alın biraz; çünkü;
Daha bitmedi...
Zamlar ve yaşam pahalılığı neyi getirecek; elbette ki çöküşü...
Bakın nasıl çöküyoruz;
-Batık krediler Mayıs ayına kadar olan dönemde yüzde 13 artışla 107 milyar (eski parayla 107 katrilyon) oldu..
-Yem fiyatlarına yüzde 10 zam geldi
-1 Yılda 872 bin kişi işsiz kaldı. 200 bini sanayi ve madencilikte
-İnşaat maliyetleri yüzde 50 arttı, inşaat sektöründe 480 bin kişi işsiz kaldı. Ekonomik krizin en büyük hasarı verdiği inşaat sektöründe yeni inşaat projeleri yüzde 40 oranında küçülürken, 2019’da inşaat malzemeleri sektörünün de yüzde 10-40 arasında küçülmesi bekleniyor. Sektörün ana tedarikçilerinden olan boya sanayicileri zirve yapan kurların ardından ithal hammaddelerde yüzde 50'lik maliyet artışları yaşadığını açıklarken, krizin yarı yarıya artırdığı maliyet artışlarının yüzde 20'sini tüketici, yüzde 30'unu üretici ödedi.
-Makine Mühendisleri Odası, 2019 yılında asgari ücrete yüzde 26 zam yapılmasına rağmen, bu miktarın üzerinde ücret alanlar için aynı artışın söz konusu olmadığını, tam tersine sürekli bir gerileme yaşandığını açıkladı. Krizin sanayi sektörüne odaklandığına dikkat çekilen açıklamada, işsiz mühendis sayısının 91 bine çıktığı bildirildi.
-Tüketicilerin tüketici kredisi ve kredi kartı borcu 521 milyar oldu. Kredi kartı harcamalarında 100 milyar lira sınırı aşıldı 103 milyar liraya ulaşıldı.
-Vatandaşın takibe alınan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu ise 1,6 milyar lira daha artarak 12 Nisan itibariyle 20,3 milyar lira oldu.
-Son 5 yılda Ankara’da 624 bin 57 abonenin faturalarını ödeyemedikleri için suyunun kapatıldığı ve suyunu tekrar açtırmak isteyen abonelere 20 milyon 166 bin 801 TL açma kapama bedeli yansıtıldığı ortaya çıktı. 70 bin 692 abone su faturasını ödeyemediği için yasal takibe alındı
-İETT Genel Müdürü Ahmet Bağış'ın verdiği bilgilere göre, İETT 2018 yılını 80 milyon 299 bin 388 lira zararla kapattı. Rapor, 286 oyla İBB Meclisi’nde kabul edildi.
-Çalışan maaşı 1 yıılda en az yüzde 20 eridi.
-"Ramazan geldi avanta dağıtacaklar" diye bayram edenlere kötü bir haberim var. Ramazan paketlerine yüzde 30 zam geldi. AKP bu yıl avanta dağıtımını sınırlı tutma kararı aldı.
-İşsizlik ödeneği alanların sayısı 1 yılda yüzde 56,4 oranında arttı ve 682 bine çıktı.
Peki el değişitiren belediyelerde bir umut var mı derseniz orası başka hikaye. Bunu sonra yazacağım. Ancak şu kadarını söyleyeyim;
Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni 4,5 milyar TL borçla devralırken, bu rakam AKP’li isimleri karşı karşıya getirdi. Melih Gökçek, “Mustafa Tuna dönemine ait” dese de hem Tuna hem de Gökçek döneminde büyük borçlara imza atıldı.Yerel seçimlerin ardından Ankara’da 23 yıllık belediye başkanlığı dönemi mercek altına alınan Melih Gökçek, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla belediyenin kendi döneminde kâr ettiğini savundu. Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) 2015, 2016 ve 2017 yıllarında kâr ettiğini, 2018 yılında kaydedilen 90 milyon TL’lik zararın ise Mustafa Tuna yönetiminin zaafı nedeniyle oluştuğunu ileri sürdü.
Peki bu rakamlara göre bu ülkede yatırım yapacak bir enayi var mı diye soracaksınız. Evet yatırım yapan var o da şöyle;
"Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2021 yılına kadar yapılması planlanan 48 cezaevinin toplam büyüklüğü 6 milyon metrekare olacak. Maliyeti ise 9 milyar lirayı aşacak olan cezaevlerinin tamamlanmasıyla toplam kapasitenin 500 bine ulaşması bekleniyor. "
Hala avanta ve soygun peşinde koşan bazı aklı evveller "şu belediyenin seçimi iptal edilsin de bize geri dönsün, olmazsa tümden seçimleri yok sayalım" gibi garip hayeller peşindeler...
Olan bu ülkede alın teriyle namusuyla çalışan, avanataya, bedavaya yüz veremeyen bu ülkenin onurlu emekçilerine oluyor...
Haa...Bir de şu var...
24 Haziran seçimleri sonrasında sosyal medya hesaplarımıza; "Nasıl koyduk" diye yazan bazı kaz kafalılara şunu söylemek isterim;
"Öyle konulmaz, bak böyle konulur...!"