Bir önceki lig maçında sahasında Rize’ye kaybeden ve oynadığı temposuz futbolla eleştirilen Galatasaray, bir benzer performansı Hatay deplasmanında da sergileyince ev sahibi, net bir galibiyet aldı. Cimbom hem ağır yara aldı hem lige neredeyse havlu atıp zirvede Beşiktaş’ı tek başına bıraktı.
Hatay deplasmanına 2 stoperinden yoksun çıkan Galatasaray, tıpkı iç sahada kaybettiği Çaykur Rizespor maçında olduğu gibi bence en büyük defosunu yine hücumda gösterdi. Rize maçı aksine Arda ve Feghouli ile başlayan sarı kırmızılıar, Hatay’ın yerleşik savunmasını koca ilk yarı boyunca hiç tehdit edemediği gibi, kalesinde de 2 gol gördü. İlk 45 dakikada Galatasaray, tamamı isabetsiz olmak üzere kaleye sadece 2 şut gönderebildi. Çünkü Gedson Fernandes’in merkezde olduğu hücum hattının kanatları Feghouli ve Arda sazı eline alamadı. Beklere alan açamadı, merkeze yanaşıp adam eksiltemedi. Bunun neticesinde pivot santrfor Mustafa Muhammed, sahada giderek yalnızlaştı. Hatay da aktif kontra oynayarak oyunun temposuna ayak uydurup, topu konuk ekibe bırakarak son derece rahat bir ilk yarı geçirdi.
Hücum yok tempo yok
İkinci yarıya 4 değişiklik ile başlayan Galatasaray, elbette rakibini geri itti. Ancak beklenen hücum zenginliği hala gelmemişti. Arda, Feghouli, Mustafa Muhammed ve Saracchi çıkmış, Linnes, Halil, Falcao ve Babel girmişti. Bu değişiklikle amaç neydi anlamadım ama sanırım takımın üzerinde bir şok etkisi yaratmak istemişti Fatih Hoca. Rize yenilgisinden sonra artık oyunu okumak ve oyun kurmak konusunda eksik kaldığını söylemiştim. Hatay maçındaki ilk planı ve sonrasındaki değişiklikleri, bu tespitimi doğrular nitelikteydi. 2-0 yenik başladığı ikinci yarıda üçüncü golü yiyene kadar Galatasaray’ın organize atağını izleyemedik. Dönen topları toplasa da, baskı kursa da, tempoyu yükseltip rakibi bunaltamadı. Usta ayakları da dışarı aldığından duran toplarda da kilidi açamadı. Feghouli ve Arda çıkınca duran topları Ömer Bayram kullandı. Beşiktaş’ta Ghezzal’ın duran topları nasıl etkili kullandığını ve kilit maçları nasıl açtığını görüyoruz. Ömer Bayram’ın maç boyunca kullandığı hiç bir duran top, savunma ve kaleci arasındaki tehlikeyi bölgeye düşmedi. Hatay, kolayca tüm topları karşıladı. Haliyle tempo yok, organize atak yok, kurgu yok, işe yarar plan yok; Galatasaray farklı kaybetti.
VAR hakemi kural bilmiyor
Bir parantez de hakeme açmak isterim ancak öncelikle kazanan takımın hakkını verelim. Ömer Erdoğan, Galatasaray’ın son haftalarda devam eden statik, temposuz oyununu çok iyi gözlemlemiş ve oyuncularından kazandıkları toplarla hızlıca genişleyip kanatlardan rakibi eksik yakalamalarını öğütlemiş. Takımı da bunu ortalamanın üzerinde bir hızla başarınca neticeyi aldılar. Hatayspor, çok net bir taktik kurgu takımı olduğunu gösterdi çünkü şampiyonluk adayı Galatasaray’ı en önemli oyuncusu Boupendza yokken çok net bir skorla yendi.
Maçın hakemi Abdülkadir Bitigen, hakem inisiyatifine bırakılan pozisyonlarda gördüğü ve süzebildiği ölçüde kararlar verdi. Zaten bunları tartışmanın manası yok. Ancak VAR hakemi tarafından izlemeye davet edildiği pozisyonda bence kafası karıştı. Ayrıca kusura bakmasın ama VAR hakemi Koray Gencerler, kuralı bilmiyor. Çünkü ekran başından izlediği pozisyonu doğru süzemedi. Bariz gol pozisyonlarında kural, 1 sene önce değişti. Savunma oyuncusunun rakibe müdahalesinde topla oynama isteği varsa kırmızı kart verilmiyor. Sadece çok açık şekilde hücum oyuncusunu engellemeye yönelik itme, çekme, çelme takma gibi müdahalelere kırmızı veriliyor. Değerli meslek büyüğüm Sabri Ugan abi, uygulamanın ve kırmızı kart kararının doğru olduğunu söyledi ancak ben onunla aynı fikirde değilim. Abdülkadir Bitigen, VAR’ın hatalı yönlendirmesi ile bence hatalı bir kırmızı kart gösterdi. PFDK’dan 1 maç ceza gelirse bu kararın hatalı olduğu tasdik edilmiş olacak. Her hafta “ama bize operasyon çekiyorlar” diye dert yanan büyük kulüplerimiz, hakemlerimizin formsuz olduklarını ve VAR protokolü nedeniyle üzerlerinde oluşan baskıdan son derece olumsuz etkilendiklerini görürlerse belki konuya böyle şüpheci bakmaktan vazgeçerler ve ülke futbolunun gelişmesi için hakemlerin de vazgeçilmez bir payda olduğunu kabul ederler. İşte o zaman her şey daha hızlı iyiye doğru gidebilir diye düşünüyorum.
Bu sefer çok daha pahalıya patladı
Özetle hakem iyi niyetli, VAR hakemi de öyleydi ancak bence hatalı bir kırmızı kart verildi. Neyse ki skora etki etmedi ancak önemli olan kuralı yorumlamak noktasındaki tercih hatasıydı. Bu da oyunun ruhunu doğru okuyamadıkları noktasında beni endişelendiriyor. Galatasaray adına ise Rize maçındaki benzer etkisiz oyun, bu sefer çok daha pahalıya mal oldu çünkü hem atamadan 3 gol yediler hem de ligden büyük oranda koptular. Hatay adına ise Ömer Erdoğan yönetimindeki bu atletik, hızlı hücum edebilen kadro, üzerine gelen her rakibi perişan eder. Kapanan rakiplerini açmak için bir B planları da olursa ve o B planı, A planı kadar işlerse çok daha iyi yerlere gelebilirler.