Timur Selçuk’un “Ekonomi Bilmecesi” adlı şarkısını hatırlar mısınız:
“İşsizlik pahalılık
Konjonktür enflasyon
Milletçe fedakarlık
Kriz bunalım derken
Bilançoya bir baktık:
Bu yıl iki misli kâr
Hayret şu işe bak sen
Nerden geldi bu kârlar?
Kime gitti bu kârlar?
Aman kimse sormasın
Kim kazandı bu işten
Aman kimse duymasın…”
Borsa İstanbul’daki şirketler bu yılın üçüncü çeyreğine (Temmuz-Ağustos-Eylül) dair bilançolarını geçtiğimiz günlerde açıkladılar. Maşallahları var, birçoğu kârını yıllık enflasyon kadar artırmış. Yanlış anlamayın, kârlarını yıllık bazda TÜİK’in yıllık enflasyonu (Yüzde 85) kadar artırdıkları için “Maşallah” demiyorum, sadece üç ayda yıllık enflasyon kadar, hatta daha fazla artırdıkları için diyorum. Bilançolarını Borsa İstanbul’a bildiren bazı büyük şirketlerin ilk 6 ay ile 9 arasında (Yani çeyreksel bazda) kârlarını ne kadar artırdıklarına bakalım:
Kâr Artış Oranları (Çeyreksel)
TAV %534.19
THY %238.4
ÇİMSA %202.71
A.EFES %160.88
ODAŞ %139.29
MİGROS %134.63
BAĞFAŞ %132.84
ALARKO %129.24
ALGYO %118.63
ANADOLU GRUBU HOL. %116.83
TORUNLAR GYO %113.91
TÜPRAŞ %103.84
ENERJİSA %102.16
BERA HOLDİNG %100.53
COCA COLA %97.62
AKSA %93.15
TURKCELL %90.03
KOÇ HOLDİNG %89.62
TUKAŞ %85.17
YAPI KREDİ %84.12
GARANTİ %83.01
İPEK ENERJİ %81.48
AKBANK %80.67
Kaynak: Finnet 2000
Bir de yıllık kâr artış oranlarına bakalım mı?
ODAŞ %1,894.72
ALBARKA %1,663.01
İŞYGYO %1,554.92
ŞEKERBANK %1,551.68
ALARKO %1,406.67
TUKAŞ %1,145.92
TUPRAŞ %1,032.63
TORUNLAR GYO %884.97
BAĞFAŞ %776.65
GALATA WIND %773.3
VAKIFBANK %616.76
THY %517.67
DOĞAN HOLDİNG %474.15
SASA %469.21
İŞ BANKASI %439.25
AKBANK %420.56
YAPI KREDİ %409.45
Enerji ve gübre şirketleriyle bankaların kârlarını özellikle çarpıcı. Petrol şirketleri sadece Türkiye’de değil dünyada da kâr rekorları kırıyor. O nedenle dünyanın birçok yerinde hükümetler enerji şirketlerinin bu olağandışı kârlarını vergilendirme peşinde. ABD Başkanı Biden geçtiğimiz günlerde petrol şirketleri için şöyle diyordu: “Petrol endüstrisi inanması zor çok yüksek kârlar elde ediyor. Bu kârların nedeni innovasyon değil savaş. Fiyatlarda indirim yapmazlarsa fazla karları için daha yüksek bir vergi ödeyecekler ve başka kısıtlamalarla karşı karşıya kalacaklar. Bu şirketlerin savaş vurgunculuğunu durdurma zamanı geldi". Doğru söze ne denir? Petrol şirketlerinin olağandışı kârlarının nedeni inovasyon değil savaş. Sadece petrol şirketlerinin değil, gübre şirketlerinin de. (Yukarıdaki listede Bağfaş.)
Savaş nedeniyle enerji ve gübre fiyatları bütün dünyada yükseldi. Bu da “İnanması
zor” kârlar elde etmelerine yol açtı.
Fakat heyhat! Şahsen ben enerji ve gübre şirketlerinin Türkiye’de de ekstra vergilendirilmeleri çağrısı yapamıyorum. Çünkü biliyorum ki, alınacak ek vergi halkın yararına değil, Kanal İstanbul gibi halkın zararına projelere harcanacak!
Yine de durumu bilelim de…
Bankaların kârları da normal değil. Üç ayda yıllık enflasyon kadar kâr etmişler. Petrol ve gübre şirketleri için sorduğumuz soru onlar için de geçerli: Bu kârlar inovasyonun eseri mi? Yoksa bankalar iktidarın düşük faiz politikası nedeniyle Merkez Bankası’ndan yüzde 13’le aldıkları parayı yüzde 25-30’la (Hatta daha yüksek oranlarla) şirketlere ve halka sattılar ve taş atıp kollarını yormadan rekor kârlara imza mı attılar? Devletin vatandaşa değil sadece bankalara sattığı enflasyona endeksli tahviller de taş atıp kolu yormadan elde edilen kârlara katkı mı yaptı?
Bilançoların ortaya koyduğu gerçek: Enflasyon nedeniyle halk yoksullaşırken şirketler büyüyor. Türkiye'de ücretliler 2019 yılında milli gelirin yüzde 31.4'ünü alırken bu oran 2021'de yüzde 27'ye düştü. Şirketlerin milli gelirden aldığı pay ise son iki senede yüzde 42.9'dan 47'ye yükseldi.
“Enflasyon yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapar” diyenlerin kastettiği tam da buydu.