Biz artık kanıksamış durumdayız. Recep Tayyip Erdoğan’a ağzına geleni söyleyip de sonra yanında saf tutan tiplere alıştık. Safa girince milletvekili, genel başkan yardımcısı, Cumhur İttifakı üyesi, büyükelçi yapıldı bunlar bilindiği gibi. Değerler sistemimiz aşındığı mahcubiyet duygumuz da berhava oldupundan bu tipler aramızda rahat rahat dolaşmakta, görüş bildirmekte. Hiç de utanıp sıkılmadan hem de. Onların rahatlığı bize de yansımış olmalı ki bu tür “çene kapama” ikramlarına “alıştık” artık.
Donald Trump’ın Başkan Yardımcılığına aday gösterdiği J.D. Vance’a da Amerikalılar alışacak zamanla. Çünkü ABD sağının en hızlı yükselen figürü olan Vance, bu tür tutumları sık tekrarlayacak biri çünkü. Yakın zamanlara kadar Trump’a ağza alınmayacak hakaretler yağdıran bu parlak senatör yüz seksen derece dönüş yaparak tam bir Trump hayranı olup çıktı. Ama bizdeki benzerlerinin aksina dürüstlük göstererek sözlerinden pişmanlık duyduğunu belirtip özür diledi.
Geçen yıl Trump’a “aptal” , “Hitler” diyerek hakaret eden Vance, Cumhuriyetçi Senato önseçimi sırasında desteğini alınca Trump’ı “harika bir başkan” olarak değerlendirmeye başladı. Oysa öncesinde neler neler söylemişti. Örneğin “Trump'ı sevmeyen biri olarak, Trump'ın seçmenlerinin nereden geldiğini anlıyorum. Ama Trump'ın kendisinden de hoşlanmıyorum. Bu da belki de her iki dünyanın da tam olarak bir parçası olmadığımı fark etmemi sağladı" sözleri örnektir. Tweetlerinden birindeki “Tanrım ne aptal” ifadesini de Trump için kullanmıştı. Bu, sonradan sildiği yüzlerce mesajından biriydi.
Vance, Yale Hukuk Fakültesi'nden sınıf arkadaşı olan, Demokrat senatör Josh McLaurin'e yazdığı mesajlarda da Trump'ın "ya Hitler ya da Nixon gibi alaycı bir pislik" olacağını yazmıştı. Bu “kalbi Ali diyor, dili Muaviye söylüyor” lafı kadar ağır bir ifade tabii. New York Times için kaleme aldığı bir yazıda "Trump ulusumuzun en yüksek makamı için uygun değildir” demekle kalmamış "Trump'ı midem kaldırmıyor" demişti.
2016’da Trump’a oy vermeyi planlamadığını söylediğini de ekleyeyim. Dolayısıyla bu son derece hızlı değişimi -bizim için değil tabii- ABD’liler için hayli şaşırtıcı bulundu. Ama geçecektir kuşkusuz. Bir iki yadırgar sonra alışırlar. İlk zamanlar böyle oluyor ama sonra kanıksanıyor malum. Örneğin bizde artık gayet doğal.
Bu tür ani değişimler yaşayanların büründükleri son hal, şefi herkesten daha çok seven “gevşeklik” halidir. O kadar laf ettiği Trump’a toz kondurmadığı gibi, Trump’ın bile kolay söylemediği kelamlar ediyor Vance. rump’ı Hitler’e benzettiğini unutarak eski başkana yapılan suikasttan sonra Demokratlarla Biden için "Biden kampanyasının temel önermesi, Başkan Donald Trump'ın ne pahasına olursa olsun durdurulması gereken otoriter bir faşist olduğudur" açıklamasını yaptı örneğin.
Yani ABD’de Vance’ın bu ani değişiminin şaşkınlıkla karşılanması çok doğal. Çünkü bir ara Trump yerine Hillary Clinton'a oy vermeyi bile düşünmüş. "Sanırım Trump'ın kazanma şansının gerçekten yüksek olduğunu hissedersem, Hillary Clinton'a oy verebilirim” dediğini anımsatıyorlar habire.
Demokrat Partili California Temsilcisi Eric Swalwell artık dayanamamış olacak ki Vance'in eski mesajlarına dikkat çekerek “sosyal medyada Trump'a ‘Amerikan Hitler'i’ dedin. Hadi şimdi kalk, çocuk bölümüne git otur, yerin orası” diye çıkıştı.
Vance’ın dönüşünün getirisi bizimkilerden yüksek. Bizimkiler büyükelçi, genel başkan yardımcısı, danışman olabiliyorlar sadece o kadar dönmelerine rağmen.
Oysa Vance Başkan Yardımcısı olacak.
Dönmeye değer hiç değilse