Allah nazardan saklasın derler ya, işte tam da öyle…
Gerçekten saklasın. Çünkü Barış Alper Yılmaz’ı nereye koyarsan koy, orada gökyüzünü yaran bir şimşek gibi parlıyor.
Orta saha, kanatlar, santrfor… Hiç fark etmiyor. Her yerde, her rolde aynı enerji, aynı mücadele.
Sahanın her metrekaresinde var, her topa basıyor, her nefeste mücadele ediyor. Atom karınca misali, dur durak bilmiyor.
Bu çocuk sadece Galatasaray’ın değil, sanki tüm tribünlerin kalp atışı. Takımın lokomotifi, ateşleyici gücü, yorulmaz savaşçısı….
Hele hele attığı o gol.
Karagümrük’ün en diri oynadığı dakikalarda orta sahadan bir mermi gibi fırladı. Rakibi Doh’u geçti, topla buluştu, ceza alanına girdi, vurdu!
Hız, enerji, hırs ve teknik… Bir gol değil, adeta bir manifesto.
O koşu ve vuruş, Karagümrük’ün ipini çekti. Doh’un kırmızı kartıyla da saha tamamen Galatasaray’a kaldı.
Şimdi kulislerde konuşulan şey şu. Arabistan Ligi’nden talipler var. Galatasaray yönetimi bu oyuncusunu oraya satarsa, bu futbola ihanet olur.
Satacaksanız, Avrupa’nın bir devine satın.
Çünkü bu çocuğun ayakları Asya kumlarına değil, Avrupa çimlerine yakışır.
İkinci yarıda Okan Buruk, önce Osimhen’i, ardından Icardi’yi oyuna sürdü, Barış’ı ise kenara aldı. Ancak tabeladaki ikinci golde yine Barış’ın izi vardı. Osimhen’e, şut mu pas mı olduğu tartışılır sert bir top gönderdi; meşin yuvarlak Fatih’in ayağına çarpıp Karagümrük ağlarına gitti. Kayıtlara “Fatih’in kendi kalesine golü” olarak geçti ama aslında asist Barış’ındı.
Galatasaray, zaman zaman zor anlar yaşasa da sahadan 3-0’lık net bir galibiyetle ayrıldı.
Yeni transfer Leroy Sane’nin uyum sancıları sürüyor. Osimhen ise yavaş yavaş ritmini buluyor gibi.
Icardi, uzun sakatlık dönemine rağmen sahalara golle döndü ve skoru tayin etti.
Ve kaleci Günay… Onu ayrı bir paragraf hak ediyor. İkinci yarının başında skor hala 1-0 iken öyle kritik bir kurtarış yaptı ki, belki de maçın kaderini orada çizdi.
Skor tabelası farklı bir hikaye anlatsa da, ben Karagümrük’ü beğendim. Hızlı, cesur, atak… Özellikle Barış’ın golüne kadar sahanın hakimi onlardı.