Fransızlar kibirli mi?
Macron’un ağzından kaçan o kelime

Herhangi bir toplumu toptan değerlendiren tek bir sıfat olduğuna inananlardan değilim. Dolayısıyla Fransızların tümü için kullanılan “kibirli” tanımlaması da bana uzak. Ancak onların gerçekten de “kibirli” olduğunu düşünenler var. Sayıları da hayli fazla. halktv.com.tr yazarı Mustafa K. Erdemol kaleme aldı...

Yeni bir şey değil bu. Hayatında tek bir Fransız görmemiş olanımız bile sorulsa “Fransızların kibirli” olduğunu söyleyecektir. İngilizlerin soğuk, ABD’lilerin şımarık, İskoçyalıların cimri, İrlandalıların saf olunduğuna inanıldığı gibi. İlk ikisi için söylenenler bir parça gerçeklik taşır ama son ikisi emperyal bakışın İskoç ile İrlandalı toplumlara düpedüz iftirasıdır. Ne İskoçlar cimridir, ne İrlandalılar saf.

Var böyle değerlendirmeler. Bizde de Yahudilerin cimri, eli sıkı olduğuna ilişkin bir tevatür vardır. Son yıllarda bu güzel şakanın tadını kaçırıp ırkçılık kokan bir çirkinliğe dönüştürdüler, ne yazık ki. Şu meşhur “Bizi arkadan vuran” klişesinin muhatabı Arapların hiç hijyenle ilişkileri olmadığını söyleyenlerimiz de çoktur. Hakkında mutlaka bir iki laf ettiğimiz ne çok topluluk var.

Saçma sapan nedenler

Önyargı kötü tabii. Ama oluşuyor işte kafalarda. Bunun bir dolu nedeni vardır herhalde, çoğu da anlamsızdır kuşkusuz. Çehov’un bir öyküsünde rastlamıştım sanırım, öykü kahramanı Almanya'dayken elini bir su birikintisine soktuktan sonra “su da buz gibiymiş kahrolası Almanlar” der, örneğin. Bunun gibi yani.

Halkların birbirine bu tür yakıştırmalarından haberdarız ama Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron gibi, kendi ulusu hakkında söylenenleri doğrulayan birine pek sık rastlanmaz. Tayland'ın başkenti Bangkok'ta, Fransızların “kibirli” olduklarını şu cümlelerle ifade etmiş: “Bizi bu kadar özel kılan şey, belki de çok gururlu Fransızların sahip olduğu imajın aksine, belki bazen biraz kibirli, gerçekte kendimizden çok fazla şüphe duymamızdır”. Ülkesinde kıyamet koptu tabii. Hemen her kesimden Macron’a eleştiriler var.

Fransa'ya yolu düşenler bu ülke insanının “kibirli” olduğunu sanmalarına yol açacak deneyimler yaşamışlardır eminim. Yıllar önce Paris'e gittiğimde bildikleri halde İngilizce konuşmadıklarına tanığım karşılaştığım Fransızların. Bu kibirden çok İngilizlere duyulan tarihi husumetle ilgili tabii.

En kibirli onlarmış

Herhangi bir toplumu toptan değerlendiren tek bir sıfat olduğuna inananlardan değilim. Dolayısıyla Fransızların tümü için kullanılan “kibirli” tanımlaması da bana uzak. Ancak onların gerçekten de “kibirli” olduğunu düşünenler var. Sayıları da hayli fazla.

Şimdilerde durum nedir bilemem ama 2013'te yapılan bir anketin sonuçları (iyi ki not almışım) Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında en kibirli ülkenin Fransa olduğunu ortaya koymuştu. Ünlü Pew Araştırma Merkezi'nin "Avrupa'da Stereotipleştirme" anketinden söz ediyorum. Pew'in Almanya, Fransa, Polonya, Birleşik Krallık, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, İtalya ile İspanya'dan 7 bin 646 kişiyle yaptığı ankette çıkan sonuç Fransızların kibirli olduğuydu. Sözkonusu ankette en güvenilir ülke olarak belirlenen Almanya'nın aynı zamanda “en acımasız” ülke olarak belirlendiğini de anımsatayım.

Fransızlar gerçekten kibirliler mi? Biri bana sorsa kolayca 'evet' diyemem. Çünkü kibirden anlaşılması gerekenin ne olduğunu bilmiyorum tam olarak. Başkasına üstten bakmaksa bizim de elimize su dökülmez o konuda. Küçümsemediğimiz bir toplum yok şu yeryüzünde. Bildiğim şu; Fransız Devrimi'nin bir mirası ya da alışkanlığı olarak son derece 'eleştirel' bir kültürü var Fransızların. Bu eleştirel tutum kimilerine sevimsiz gelebilir. Tarihle övünmekse bu her toplumu kibirli yapar. Yine kendimizi hatırlayalım.

Övünmekte haklı

Ancak Fransız Devrimi'nin kimi kavramları günlük hayatımızda bile yer almış durumda. Milliyet, sağcılık, solculuk vs hep o devrimin literatüründen kalanlar. Bu nedenle herhangi bir Fransızın insanlık ailesine kattığı bu kavramlar yüzünden bile övünmesi anlaşılabilir. Ama sağcı bir Fransız bu tarihten başkalarına üstten bakmasını gerektiren sonuçlar da çıkarabilir. Sağcının işi de o zaten.

Macron “kibirli” olduklarını yarım ağızla olsa da kabul etmiş, öyle görünüyor. Aslında Macron konumundakilerin halklarına yönelik eleştiriler getirmesinde sayısız yarar var. Keşke her devlet başkanı yapsa bunu. Oy almak için işi “halk”ta olmayan özellikler uydurmaya kadar götürenler de var malum.

Bilerek mi yaptı bilmeyerek mi bilinmez ama Macron iyi bir örnek oldu bu konuda. Keşke devam etseydi. Ama o Fransız kibrinin, (biz ona emperyalizm diyoruz) genel olarak Afrika, özel olarak da Kuzey Afrika’da neler yaptığını da söylemeliydi. Cezayir'de yaptığı katliam için özür dilemedi Fransa. Ruanda'daki etnik çatışmada 800 bin kişinin ölümünden sorumlu olmasına rağmen bu konuda asla hesap vermedi. Bugün Mali’de de aynı uğursuz işleri yapıyor. Libya’ya tek başına bomba yağdırması, Lübnan’ın istikrarsızlığından fayda çıkarmaya çalışması, Ukrayna’da savaşın sürmesini isteyen koalisyonun bir parçası olması, bunların hepsi “kibir”den daha büyük suçlar.

Hadi Macron, bir başka yurtdışı gezisinde buınlardan da söz et.

Dünya Haberleri