Filistinliler güvende mi?

 YÖN
Fikret Bila yazdı: Filistinliler güvende mi?

ABD Başkanı Trump, Gazze için alınan ateşkes kararını şova dönüştürdü.

Vücut dili ve kullandığı dil devlet başkanı ağırlığından çok uzaktı.

Mısır’daki zirveye gitmeden önce İsrail’de tarihe kötü bir örnek olarak geçecek bir tavır sergiledi.

Örneğin…

Gülerek, İsrail Başkanı Netanyahu’yla ilgili şöyle dedi:

“Bibi (Netanyahu) beni defalarca aradı ve silah istedi. Benden adını bile duymadığım silahları istedi. Biz de bu silahları verdik ve çok güzel kullandı. Barış güçle geldi.”

“Çok güzel kullandı” dediği Netanyahu’nun bu silahlarla çocuk, kadın demeden 67 bin Filistinliyi katletmesiydi.

Trump’ın şakacılığı da üstündeydi, Netanyahu’ya şöyle seslendi:

"Artık biraz daha nazik olabilirsin Bibi, çünkü artık savaşta değilsin bebeğim."

Evet ABD Başkanı Trump’ın, 67 bin kişinin katledildiği Gazze katliamıyla ilgili ateşkes kararından sonra şakaları ve kullandığı dil tarihe kara bir leke olarak geçecektir.

Trump bu tutumunu Mısır’daki liderler zirvesinde de sürdürdü.

Şarm el-Şeyh’te konuşurken İngiltere Başbakanı Keir Rodney Starmer’i kürsüye çağırdı.

Starmer kürsüye geldi.

Konuşma yapacağını sandı ancak Trump, İngiltere Başbakanını yerine gönderdi.

Şarm el-Şeyh’te açıklanan niyet mektubunu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Mısır Devlet Başkanı Sisi, Katar Emiri Temim Bin Hamad el-Sani imzaladılar.

İmzalanan bu belgeyi Hamas veya Gazzeli Filistinliler için güvence sağlayan bir “barış antlaşması” olarak nitelemek mümkün değil.

Şarm el-Şeyh’te imzalanan belgelerde İsrail Başbakanı Netanyahu’nun imzası yok. Belgeler İsrail’i bağlayan bir hüküm ve imza taşımıyor.

Adı üzerinde “niyet” belgesi.

Belge Trump’ın Netahyahu ile birlikte yürüttüğü süreci öven ve destekleyen bir içeriğe sahip.

Sonuç olarak Gazze’nin Trump’ın başkanlığında bir heyet tarafından denetleneceği kabul ediliyor. Kıdemli teknokrat Filistinlilerden oluşan yönetim kurulunun oluşması öngörülüyor. Ancak Gazze’yi fiilen İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair’in bir kayım gibi yöneteceği anlaşılıyor.

Bu belge Filistinlilerin sorununu çözen bir barış anlaşması değil.

Örneğin “iki devletli çözüm”den söz edilmiyor.

İsrail’in 1967 sınırlarına çekilerek Filistin topraklarını boşaltması gibi bir ifade de taşımıyor.

Dolayısıyla Filistin sorununun kalıcı olarak barış içinde çözülmesinden çok uzak bir belge.

Bu belgeye dayanarak Filistin’e kalıcı barışın geldiğini, Filistinlilerin özgürlüğüne ve devletlerine kavuştuğunu söylemek mümkün değil.

Gazze’de katliam yaparak 67 bin Filistinliyi öldüren, Gazze’yi taş üstünde taş bırakmayacak şekilde enkaza çeviren Trump ve Netanyahu’nun çizdiği çerçeveyi onaylayan bir zirve yapılmış oldu.

Elbette barış savaştan iyidir.

Daha fazla Gazzeli Filistinlinin ölmeyecek olması çok olumlu bir gelişmedir.

Barış süreci bu nedenle desteklenmelidir.

Ancak bundan sonra Filistinlilerin öldürülmeyeceğinin bir güvencesi olmadığı gibi Filistin sorununu da çözülmüş değildir.

Dünya Haberleri