Öyle futbolcular vardır ki; çok görünürler sahada. Daha çok topla buluşurlar, daha çok koşarlar, daha çok ikili mücadelede olurlar. yaparlar da yaparlar.
Öyle de futbolcular vardır ki; sadece sonuca odaklıdırlar. Fazla görünmeseler de sahada bir çıkarlar ortaya skoru değiştirirler. İşte bu tip futbolcuların en önemli örneğidir Anderson Talisca. Fenerbahçe'nin en önemli transferidir bence bu sezon. Yazıyorum buraya; bu ligde bir şeyler değişecekse Talisca değiştirecektir bunu.
Benim asıl garibime giden Fenerbahçe'nin Anderson Talisca'yı transfer ettiğinde bazı anlı şanlı yorumcuların küçümsemesiydi bunu. Sanki Arap Ligi'ni çok yakından takip etmişler de Talisca'yı adım adım izlemişler gibi.
Talisca Alanya'da ilk yarıda iki kez çıktı ortaya. Önce ilk golde. Tadic'e geldiğinde top defansın arkasına sarkması ve pozisyona girmesi ustalığıydı. Top kaleciden döndü ve Oğuz Aydın'a geldi. Oğuz Aydın'ın nefis asistinde de 21. dakikada Sebastian Szymanski topu filelere yolladı. Golün temelini atan adamdı burada Talisca.
Ve 2. golde. 42. dakikaydı. Kostic'in ortasında çok iyi pozisyon alan Talisca kafayla topu filelere yolladı. Bu golle durum 2-0 oldu.
Yeni demem o ki; adam sağ ayakla, sol ayakla, kafayla, firiklerde her yerde etkili. Bir iki maçla birlikte alışınca arkadaşlarına çok etkili olacaktır; eminim bundan. Bu ligi Talisca'dan önce, Talisca'dan sonra diye anabiliriz sezon sonunda. Fenerbahçe'nin kaderi değişecekse bunda en önemli rol onun olacaktır. Hele biraz daha güçlensin de.
İlk yarıda başka da bir şey olmadı zaten.
İkinci yarıda ilk bölümde Fenerbahçe'nin defansa çekilmesinin nedenini anlayamadım ben. Bu da Alanyaspor'u üstün gösterdi. Hatta 69. dakikada çok önemli bir pozisyonu değerlendiremediler. Bunun üzerine Mourinho müdahale etti oyuna. Osayi Samuel ile İsmail Yüksek'i aldı. Talisca da çıkanlar arasındaydı. Portekizli savunma oyuncularının eksikliğinde defansı daha sağlama almak istedi gibi geldi bana.
Daha sonra oyunda dengeyi kurdu Fenerbahçe. İstediğini de aldı Alanya'dan. Önemli bir galibiyet bu. Hem de bu kadar eksikken.
Maçın hakemi Cihat Aydın'a gelirsek... Kötü bir maç yönetmedi. Yalnız Richard'ın Szymanski'ye salladığı tekmeyi gördüğünü göstererek, futbolcuyu uyarmakla yetinmesi enteresandı. Bir kart gerekmez miydi?
