"İnsan yaşlanmayı bıraktığı gün gençtir." – Jean Cocteau
Futbol, çoğu zaman gençlerin oyunu olarak görülse de, gerçek ustalık yaşla değil, disiplinle, adanmışlıkla ve mesleğe duyulan saygıyla ölçülür. Bunun en iyi kanıtlarını şu an Süper Lig'de izliyoruz: Edin Dzeko ve Dries Mertens.
Fenerbahçe'nin 38 yaşındaki Boşnak golcüsü Edin Dzeko, sadece dört gün içinde iki kritik maça çıktı. Midtjylland deplasmanında bir gol attı, bir asist yaptı. Ardından dinlenmeye bile fırsat bulamadan Çaykur Rizespor karşısına çıktı ve iki golle galibiyetin mimarı oldu. Yorgunluk bahanesinin arkasına saklanmadan, her maçta aynı özveriyi ve kaliteyi sergiledi.
Galatasaray’ın 37 yaşındaki Belçikalı yıldızı Dries Mertens de benzer bir hikayeye sahip. Ajax deplasmanında 70 dakika sahada kaldı, takımının en iyisiydi. Dört gün sonra, Gaziantep deplasmanında Ahmed Kutucu’ya adrese teslim bir asist yaparak kilidi açan isim oldu.
İki oyuncu da ilerleyen yaşlarına rağmen futbolun sadece fiziksel değil, zihinsel ve profesyonel bir oyun olduğunu kanıtlıyor. Onların sahadaki varlığı, yetenekten çok daha fazlasını temsil ediyor: Çalışkanlık, disiplin ve mesleğe duyulan saygı.
Genç futbolcular için buradan alınacak büyük bir ders var: Bedenin sınırlarını zihin belirler. Dzeko ve Mertens, sadece gollerle değil, tutkularıyla, çalışma azimleriyle ve örnek profesyonellikleriyle de iz bırakıyorlar.
"Yaş sadece bir sayıdır" klişesi belki herkes için geçerli olmayabilir, ama hayata ve işine duyulan aşk insanı zamanın ötesine taşır. Dzeko ve Mertens bunu kanıtlıyor. Önemli olan kaç yaşında olduğun değil, ne kadar diri bir ruh taşıdığındır.