Fenerbahçe, Başakşehir karşısında adeta “yedek kuvvetlerini” sahaya sürdü. Tedesco da maç öncesi “Tazelik ve iştah istedik” diyerek oyunun ruhunu tarif etmeye çalıştı.
Turfanda meyve sebze tazedir, kıtır kıtırdır; ama bir o kadar da kırılgandır.
Fenerbahçe de aynen böyleydi: taze ama kırılgan.
Peki ya iştah?
O ise gram hissedilmedi.
İlk yarıda Fred’in direkten dönen o şutu olmasa, Fenerbahçe’nin sahada varlık gösterdiğini söylemek bile güç olurdu.
Çünkü tempo kuramadı, pas ritmi oluşmadı, kanatlar işlemeyi reddetti, ileri uçta top tutmak mümkün olmadı. Başakşehir savunmasının arkasına tek bir dişe dokunur sızma bile yapılamadı.
Rakip kaleye sadece bir isabetli şut, Fenerbahçe’nin ilk devrede oynadığı futbolun en sade, en acı, en dürüst özeti buydu.
Ya ikinci yarı?
Aslında sahnede büyük bir değişim yoktu. Oysa Fenerbahçe son haftalarda ilk yarıları adeta çöpe atıp, ikinci devre bambaşka bir kimlikle geri dönen bir takım görüntüsü veriyordu. Bu gece o senaryo işlemedi.
Sarı-lacivertliler sadece zaman zaman vitesi yükseltti, pas trafiğini hızlandırdı ve 64. dakikada bir duran toptan Skriniar’ın golü geldi.
Bu gol aynı zamanda maçtaki ilk isabetli şuttu ve tabelayı değiştirmeye yetti.
Ama Fenerbahçe’nin futbolu rüzgârda sallanan bir mum ışığı gibiydi:
Bazen parladı, bazen söndü.
Ve ışığın söndüğü bir anda sahneye Başakşehir çıktı; Bertuğ’un golüyle dengeyi sağladı.
Fenerbahçe adına kötü futbol, kaybedilen iki puan ve liderle arada açılan üç puanlık fark…
Bunlar sadece tabelanın rakamları değil, aynı zamanda takımın iç sesindeki çatlakların dışa vurumu.
Futbolcular yorgun, isteksiz, sanki zamanın akışına karşı koymak yerine onunla sürükleniyorlar.
Oysa futbolda zaman kimseyi beklemez; bekleyen sadece kaderdir. Ve kader, sahada ter dökmeyene değil, “an”ı sahiplenene güler.
Brann maçı öncesi bu tablo, bir teknik sorun olmanın ötesinde, bir varlık sorusuna dönüşüyor.
Bu takım gerçekten neyi arıyor?
Gücü mü, ritmi mi, yoksa kaybettiği o içsel ateşi mi?
Cevabı sahada verecekler.
Ama futbol, yorgunları affetmez, ruhu eksik olanları hiç affetmez.