EYT’lilerin emekliliği hayırlı olsun. Anayasal hakları AKP iktidarı tarafından ellerinden alınmıştı, aynı iktidar tarafından iade edildi. EYT’lilerin emekli edilmesinin devlete bir maliyetinin olacağı açık. Bloomberg’e bilgi veren ekonomi yetkilileri, ilk yıl için maliyeti 13.4 milyar dolar olarak hesapladıklarını söylemiş. 250-300 milyar lira eder. Büyük para. 2023 bütçesinin büyüklüğü 4.5 trilyon lira. EYT’lilerin emekliliğinin maliyeti bütçenin yüzde 7’sine yakın. Bu maliyet nasıl karşılanacak?
Çok fazla seçenek yok. Ya yeni vergi salınacak, ya yeni borçlanmaya çıkılacak, ya para basılacak ya da devlet tasarrufa gidecek. Acaba hangisi?
Yeni vergi salınması, halkın üzerindeki ağır vergi yükünün daha da ağırlaşması anlamına gelir. AKP iktidarı paraya ihtiyaç duyduğunda dolaysız değil dolaylı vergilere yükleniyor. Araba aldığımızda iki tane de devlete alıyorsak sebebi bu. Aynı arabanın fiyatının Avrupa’da çok daha ucuz olmasının sebebi de. Hiçbir yerde otomobil üzerinde Türkiye’deki kadar ağır vergi yükü yok. Çünkü oralarda dolaylı ve dolaysız vergiler arasında daha dengeli bir dağılım var. Türkiye’de ise vergi yükünün büyük kısmı halkın sırtında. Para mı lazım? Yükle vergiyi halkın sırtına. Hesapta olmayan bir harcama mı çıktı, Kanal İstanbul mu yapılacak? Yükle halkın sırtına…
İyi de benzinde, sigarada, alkolde, otomobilde, cep telefonunda dağ gibi vergi yükü var. Daha ne vergisi konacak? Bunu ekonomi yetkilileri görüyordur mutlaka!
Hem vergi artışı, fiyat artışı demek. EYT için vergiler artırılırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Enflasyon yüzde 20’ye inecek” vaadi suya düşer.
Bir başka seçenek, devletin EYT’lilerin 250-300 milyar liralık maliyetini piyasadan borçlanması. Bu kadar büyük borçlanma, normalde faizleri artırır. Ama bu yıl çıkarılan kararlarla bankalar düşük faizli devlet tahvili almak mecburiyetinde bırakıldı. Bu sayede enflasyonun yüzde 100’e yaklaştığı ülkede devlet tahvilinin faizi yüzde 10’un altına indi. Yani bir anlamda devlet harcamalarının önemli bir kısmı bankaların sırtına yıkılmış oldu. (Bazı münafıklar, seçim harcamalarının bu yolla bankaların sırtına yıkıldığını söylüyor.)
Ama bu politikayı çok uzun süre uygulanma imkanı yok. Yarın bir gün faizler artırılırsa (Mesela 2023 seçiminden sonra, iktidara gelecek yeni hükümetin atayacağı yeni Merkez Bankası yönetimi tarafından) bankalar düşük faizli tahviller nedeniyle çok büyük zarar yazar. Bir bankacılık krizi riski doğar.
EYT’lilerin maliyetinin para basılarak ödenmesi seçeneğini de geçiyorum. Çünkü bu da enflasyonu patlatır.
Geriye kalıyor mantıklı tek seçenek. Yani devletin başka harcamalarını kısıp tasarruf edeceği parayı EYT’lilere aktarması. Başlıkta “Makam araçları mı satılacak?” diye sordum ama bu kadar büyük maliyeti bunun kurtarmayacağı ortada. Yine de devlet büyüklerimizin Alman makam arabalarından inip yerli araçlara binmesi sembolik açıdan çok önemli bir adım olur. Devamı da gelir…
Sizce iktidar hangi seçeneği seçecek? Aklın yolu bir. Ama akıl devlet yönetiminde epey önce devreden çıktığına göre?