Kanal İstanbul için ‘Ya-pa-ca-ğız’ ısrarından ‘İstanbul’un gündeminde olmayan bizim gündemimizde olmaz’ açıklamasına…
Akbelen’de maden için ormanlık bölgeye atılan kamulaştırma imzasından sadece 3 gün içinde o kararnamenin iptal edilmesine…
Çarpıcı gelişmeler bunlar. Sonuç, kamuoyu açısından sevindirici. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Dün Demirtaş’ın ‘Bu hukuksuz uygulama sürdüğü müddetçe bir daha açık görüşe çıkmayacağım’ açıklamasının ardından ‘Üst arama uygulaması’nın kaldırılması… Önceki seçim arifesinde ‘Asla’ denilen EYT’nin kabülü…
Özellikle seçim öncesi ekonomiye ilişkin karar, tercih ve uygulamalar da aynı kapsamda değerlendirilebilir. Acaba 1 Nisan’dan sonra bizleri ne bekliyor?
Dün sabah yayın sırasında peş peşe gelen haberleri aktarırken DSP eski genel başkanı Zeki Sezer şöyle bir mesaj göndermişti:
‘Akbelen... Bir imzaya bakıyor her şey değil mi? Peki seçimden sonra bir gecede yeni bir imzayla kamulaştırmanın yeniden yürürlüğe girmeyeceği ne malum?’
Ne kadar çarpıcı değil mi?
İmamoğlu da aynı şeyi Kanal İstanbul için söylemiyor mu?
Akbelen konusundaki gelişmeleri sormak ve iddiaları doğrulatmak için Aydın Ayaydın’ı aradım. ‘Evet’ dedi Cumhur ittifakının Muğla Büyükşehir adayı... Sonra ekledi:
‘Evet Sayın Cumhurbaşkanı’nı ben aradım. Durumu izah ettim. Hak verdi. Akbelen kararnamesini iptal etti. Esasen Cumhurbaşkanının yanındakiler onunla açık açık konuşsalar, meseleleri iyi izah etseler kamuoyunun tepki gösterdiği pek çok sorun çözülür. Bugün mesele Cumhurbaşkanına çok açık konuşanların onun etrafında bulunmaması.’
Bu açıklamayı Cumhurbaşkanı ve AK Parti yöneticileri iyi irdelemelidir. Bu sözlerde esaslı bir sistem eleştirisi var. Danışma/istişare/ortak akıl gibi kavramları hatırlamalı.
Ey seçim dedik ya…
"Ey vatandaş" diye devam edelim. Ey vatandaş seçime 16 gün kaldı. Sandığa git ve oyunu kullan. Sözünü söyle. Bir mesaj ver. Zira 1 Nisan’dan itibaren 4 yıl seçim yok. 2028’e kadar...