Dolar, Merkez Bankası rezervlerinden yapılan satışlarla TL karşısında adeta sabitlenmişken Euro yükseliyor. Bir aydan kısa sürede 20 TL’nin altından 20.36 TL’ye geldi. Neler oluyor?
Çünkü Euro bütün dünyada yükseliyor. Euro dolar karşısında Eylül’den bu yana yüzde 12 değer kazandı. Paritedeki bu değişim, Euro’nun TL karşısında da değerlenmesini getirdi.
Euro / Dolar paritesi geçen yıl uzun bir aradan sonra 1’in altına inmiş, 0.95’e kadar gerilemişti. Bunun nedeni, Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) arka arkaya yaptığı faiz artırımları ve Rusya-Ukrayna savaşının Avrupa ekonomisini olumsuz etkilemesiydi. Enflasyon Amerika’da son kırk yılın en yükseğine çıkınca Amerikan Merkez Bankası faiz artırımlarına başladı. Geçen Mart’ta 25, Nisan’da 50 baz puanlık (0.25 ve 50 puanlık) artırımlar yaptıktan sonra Haziran’da 75 baz puanlık artırımlara geçti. Temmuza gelindiğinde politika faizini 225 baz puan (2.25 puan) artırmıştı. Bu, politika faizi yıllarca yüzde 0’a yakın bir seviyede bulunan bir ülke için çok sıkı bir para politikasıydı.
Avrupa’da da enflasyon uzun yıllardır görülmeyen seviyelere çıkmıştı. Ama Avrupa Merkez Bankası faiz artırımlarına başlamakta geç kaldı, Temmuz’a kadar enflasyondaki yükselişi seyretti. İşte bu, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle birlikte Euro / Dolar paritesinin 1’in altına inmesine, yani doların Euro’dan daha güçlü para birimi haline gelmesine neden oldu. Yaz aylarında Euro’nun geleceği çok karanlık görünüyordu. Rusya’nın Avrupa’ya verdiği doğalgazı azaltmasının Avrupa sanayisini vurması, bunun etkisiyle Euro / Dolar paritesinin 0.90’ın da altına gerilemesi bekleniyordu.
Ama bu olmadı, tam tersine Euro dolar karşısında sonbahar aylarında yeniden yükselişe geçti. Bunun üç sebebi var.
Birincisi, Amerikan Merkez Bankası Ekim’in sonunda faiz artırımlarını sonlandıracağı sinyalini verdi. Buna karşılık Avrupa Merkez Bankası artırımlara daha yeni başlamıştı ve daha uzun süre devam edeceğini söylüyordu. Ne de olsa Amerika’da enflasyon düşerken Avrupa’da inatçılık ediyordu. Nitekim Euro bölgesinin çekirdek enflasyonu (Gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen enflasyon) Aralık ayında gerilemek bir yana, daha da yükseldi...
İkinci neden, Çin’in “0 Covid” stratejisinden vazgeçmesi. Çin, geçen yıl Covid’le mücadelede çok katı bir politika izliyor, üç-beş vaka görülen kentleri toptan kapatıyordu. Bu politika Çin ekonomisinin fren yapmasına neden olmuştu. Çin’in yavaşlaması, en çok ihracatı bu ülkeye yapan Avrupa’nın yavaşlamasına neden oluyordu… Çin bu yıla başlarken stratejisini değiştirdi ve katı karantina politikasını terk etti. Bu, savaşın etkisiyle resesyona (ekonomik durgunluğa) girmiş olan Avrupa ekonomisi için iyi haberdi...
Euro’yu destekleyen bir başka gelişme, korkulan doğalgaz kesintilerinin gerçekleşmemesi. Yukarıda gördüğümüz gibi yaz aylarında felaket tellallığı yapılıyor, Rusya’nın Kuzey Akım boru hattından gaz vermeyi durdurması nedeniyle bu kış Avrupa sanayisinin duracağı söyleniyordu. Bu senaryo gerçekleşmedi. Çünkü birincisi, Avrupa ülkeleri doğalgaz depolarını yaz sonunda fullemeyi başarmıştı. İkincisi ve daha önemlisi, bu kış Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da da çok yumuşak geçiyor. Doğalgaz tüketimi uzun yıllar ortalamalarının altında. Bu da Euro’yu destekliyor. Küresel ısınma sağ olsun!
İşte bu nedenlerle Euro dolar karşısında güçleniyor. Dolar karşısında yükselince, TL karşısında da yükseliyor.