Erdoğanomics nedir?

“Türkiye ekonomi modeli” iktidar partisi yetkililerinin dilinden düşmüyor. Peki ama “Türkiye ekonomi modeli”ne ve daha önemlisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi modeli, yani Erdoğanomics’e dair ne biliyoruz? Türkiye’ye tamamen yabancı biri son yirmi yılı, Erdoğan'ın ekonomi modelini incelese ne bulabilir, ne söyleyebilir?

“Türkiye ekonomi modeli” iktidar partisi yetkililerinin dilinden düşmüyor. Peki ama “Türkiye ekonomi modeli”ne ve daha önemlisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi modeli, yani Erdoğanomics’e dair ne biliyoruz? Türkiye’ye tamamen yabancı biri son yirmi yılı, Erdoğan'ın ekonomi modelini incelese ne bulabilir, ne söyleyebilir?

Erdoğan’ın ekonomiyle ilgili temel fikirlerini biliyoruz:

-Faiz enflasyonun sonucu değil, nedenidir.
-Düşük faiz yatırımlar için gerekli ve şarttır.
-İnşaat büyümede çok önemlidir.
-Her firma bir iki kişi ilave istihdam etse işsizlik azalır.
-Enflasyonun nedeni stokçulardır.
-(Daha sonra) Enflasyonun nedeni içeride değil, dışarıdadır.

Bu söylemleri yaklaşık yirmi yılın sonunda ve bunca uygulama tecrübesinden sonra derli toplu, iç tutarlılığı olan ve test edilmeye uygun bir modele dönüştürmek mümkün mü? Sahi ortada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomik modeline dair üç-beş köşe yazısı dışında ne var? Cumhurbaşkanı’na yaranmak isteyen veya onu destekleyen yüzlerce akademisyenden herhangi biri neden Erdoğan modeline dair tek bir çalışma yapmadı?

Erdoğan hiçbir zaman teorik yönü güçlü bir siyaset veya devlet adamı olmadı. “Erdoğanomics”te üretim, emek, verimlilik, rekabet, katma değer, bölüşüm, refah ve kalkınma gibi en temel kavramlara dair hiçbir iz yoktu. Bunlar olmadan yapılan her uygulama, atılan her adım, siyaseten ayakta kalma ve seçim kazanmaya ayarlı hale gelir. Cumhurbaşkanı’nın odağı da ip üzerinde kalabilmek, seçimi kazanmasını sağlayacak oy oranını bir araya getirebilmekti. Bu konuda başarılı bir siyasetçi olduğu belki söylenebilir ama Türkiye büyüklüğünde bir ülkeyi yönetebilmek için bu yeterli değil. Bir ülkeyi A noktasından B noktasına götürebilmek için bir vizyon ve o vizyonu hayata geçirmek için geliştirilmiş bir model gerekir. Geçmişte Turgut Özal’ın böyle bir modeli vardı. Dünyada sayısız örnek var: İsmini “Abenomics” olarak adlandırılan ekonomik modele veren eski Japonya Başbakanı Shinzo Abe’nin bir modeli, bir stratejisi vardı. İngiltere’de eski Başbakanlar Tony Blair’in, Margaret Thatcher’ın modelleri, stratejileri vardı. Modellerini kıyasıya eleştirebiliriz ama ülkelerini bir strateji çerçevesinde yönettikleri gerçeğini yadsıyamayız. Peki ama Erdoğan’ın stratejisi (“Önümüzdeki seçimleri kazanmak” dışında) neydi?
Erdoğan’ın ortaya çok büyük hedefler koyarken (“En büyük 10 ekonomi arasına gireceğiz”, “21. asır Türk asrı olacak”), bu hedeflere ulaşmayı sağlayacak bir vizyona, modele sahip olmaması aslında son yirmi yılın en ilginç yanlarından biri. Yirmi senede tek bir konuda bile ciddi bir analiz yapmaya ihtiyaç duyulmaması, bilgi-veri ve analize hiç değer verilmemesi, gerçekten yapısal anlamda tek bir projenin bile hayata geçirilememiş olması, bunun sonucuydu.

Ortada bir model olmadığı için, yola Anadolu sermayesi (“Anadolu kaplanları”) ile çıkan bir siyasi hareket günün sonunda, kendi inanç ve hayata bakışıyla hiç alakası olmayan beş müteahhide dayanmak zorunda kaldı. Çünkü Anadolu sermayesi öncülüğünde büyüme iddiası bile bir ekonomik model gerektiriyordu. AKP’nin buna yeteneği de, istediği de yoktu. Ortada bir büyüme modeli olmadığı için her şey siyasetin finansmanı çerçevesinde kurgulandı. Bunu da en iyi beş müteahhitle yaptılar. “Anadolu Kaplanları” gündemden düşüverdi.

20 yılın sonunda “Erdoğanomics”i şöyle özetlemek mümkün:

-Erdoğanomics döngüseldir, taktiksel hareket eder, makro denge yaklaşımından uzaktır.
-Sebepleri değil sonuçları yönetmeye odaklanır.
-Refah artışı ve kalkınma konusunda kafası karışıktır.
-Kredi çekişli büyüme dışında bir büyüme modeli yoktur.

Bu nedenlerle Erdoğanomics düzenli ve istikrarlı bir makro denge sağlamak yerine tepkisel, müdahaleci, kontrolcü/baskıcı, kalkınma görünümlü kısa vadeli büyüme hedefli, tüm toplumu değil belli segmentleri önceleyen bir düzen ortaya çıkardı.

Ortada bir model olmadığı için ekonomi politikaları aşırı mekanik (Bu nedenle müdahaleci) bir anlayışla şekillendi. Politikalar hep geriden geldi, ince yönetim ve planlama gerektiren her dönemde sorunlar bir biçimde ötelendi. Ötelenemez noktaya geldiğinde iktidar komik piyasa müdahalelerine sarıldı. Algıyı yönetip zaman kazanmaya çalıştı.

Bir dönem daha Erdoğanomics’le devam etmek bunlardan farklı hiçbir sonuç ortaya koymayacak.

Ekonomi Haberleri