Erdoğan'ın "Topal Ördek" benzetmesi aslında açık bir tehdit mi..!

Aslında bu söz "lame duck" sözüyle Amerika'da kullanılan bir sözcük. Başkanlık sistemiyle yönetilen Amerika Birleşik Devletleri'nde Başkan ile Kongre'nin...

Aslında bu söz "lame duck" sözüyle Amerika'da kullanılan bir sözcük. Başkanlık sistemiyle yönetilen Amerika Birleşik Devletleri'nde Başkan ile Kongre'nin çoğunluğunun aynı partiden olmaması durumunda başkan için "topal ördek" kavramı kullanılıyor.

Anlaşılan biri ya da birileri sayın Cumhurbaşkanının kulağına fısıldamış; "Bunlar İstanbul'da da Ankara'da da topal ördekler" diye. Zaten Cumhurbaşkanı da şöyle diyor; "Çoğunluğu bizde. Şu anda hâlâ her şey devam ediyor. Öyle de olsa, bunlar neye dönmüş biliyor musun, bunlar topal ördek” .

Biraz önce söylemiştim Topal ördek kavramı Amerikan siyasetinde görev süresinin sonuna gelen başkanlar için de kullanılan bir kavram. Zira ABD'de, yeni başkan seçildikten sonra 'geçiş süreci' adı altında eski başkan 3 ay daha göreve devam ediyor.

Peki Erdoğan neye işaret etti. Neden hem Ekrem İmamoğlu hem de Mansur Yavaş için aynı sözcükleri kullandı. Böyle bir şeye bir Cumhurbaşkanı olarak neden ihtiyaç duydu.

Aslında yanıt açık; “Çoğunluğu bizde. Şu anda hâlâ her şey devam ediyor. Öyle de olsa, bunlar neye dönmüş biliyor musun, bunlar topal ördek” .

Erdoğan bu açıklamayı bir Cumhurbaşkanı değil AKP genel başkanı olarak yaptı. Çünkü bu açıklamasından şu anlam çıkıyor Cumhurbaşkanı İstanbul ve Ankara'ya seçilen CHP'li belediye başkanlarını çalıştırmayacak. yani Belediye meclisini kilitleyecek.

Peki Erdoğan bunları söylerken hangi verilere dayandı. O da şöyle;

AKP'ye göre itirazlar dahil sonuç ne olursa olsun İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerindeki belediye meclis üyesi sayısı ve çoğunluğu AKP'den yana. Örneğin  Ankara'daki 25 ilçede yarışı kazanan AK Parti'den 19, MHP'den 3, CHP'den 3 belediye başkanı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin belediye başkanlığı kontenjanındaki üyelerini oluşturdu. İstanbul'da ise İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde çoğunluk AKP ve Cumhur İttifakı'nda olacak.

Peki nasıl olacak derseniz;

"2014 yerel seçimlerinde göreve gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, başkanla birlikte 310 üyeden oluştu. Meclis'te AK Parti'li 180, CHP'li 123, Saadet Partili 1, İyi Parti'li 2 ve 4 bağımsız üye görev yaptı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yeni nüfus bilgilerine göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinde artış yaşandı. Bu dönem Büyükşehir Belediye Meclisi'nde başkan ile birlikte 312 üye görev yapacak.Yeni dönemde 39 ilçeden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gelecek üye sayıları şöyle:

"Adalar 3, Arnavutköy 8, Ataşehir 8, Avcılar 8, Bağcılar 10, Bahçelievler 10, Bakırköy 7, Başakşehir 8, Bayrampaşa 8, Beşiktaş 7, Beylikdüzü 8, Beyoğlu 7, Büyükçekmece 7, Beykoz 7, Çatalca 6, Çekmeköy 8, Esenler 8, Esenyurt 10, Eyüpsultan 8, Fatih 8, Gaziosmanpaşa 8, Güngören 8, Kadıköy 8, Kağıthane 8, Kartal 8, Küçükçekmece 10, Maltepe 8, Pendik 10, Sancaktepe 8, Sarıyer 8, Silivri 7, Sultanbeyli 8, Sultangazi 10, Şile 4, Şişli 8, Tuzla 8, Ümraniye 10, Üsküdar 10, Zeytinburnu 8."

Tabi buna göre oluşacak yeni büyükşehir belediye meclisinde AKP itirazlarla sonucu değiştiremezse 312 üyeden 180'i AKP'Li olacak. CHP'nin itirazlar sonrası bile alacağı meclis üyesi maksimum 135.

 Peki Ankara'da durum ne diye sorarsanız orada da Yavaş'ı Erdoğan'ın nasıl "Topal Ördek" yapacağı ile ilgili de bilgi var. O da şöyle;

" Ankara'daki 25 ilçede yarışı kazanan AK Parti'den 19, MHP'den 3, CHP'den 3 belediye başkanı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin belediye başkanlığı kontenjanındaki üyelerini oluşturdu. Bunların dışında nüfus ve oy oranına göre ilçelerin Büyükşehir Belediye Meclisi'ne gönderecekleri üye sayısı belirlenecek. Mevcut tabloya göre Büyükşehir Belediye Başkanı ile 147 üyeden oluşan Büyükşehir Belediye Meclisi'nde Cumhur İttifakı'ndan 105, Millet İttifakı'ndan 42 üyenin bulunması bekleniyor."

Yani...

Tarafsızlığı üzerine namusu ve şerefi üzerine yemin eden Cumhurbaşkanı Erdoğan bu iki belediyeyi belediye meclis üyelikleri üzerinden kilitleyeceğini şimdiden ilan etti. Peki Erdoğan eğer yeniden oy sayımıdan Ekrem İmamoğlu çıkarsa (ki kesinlikle onun çıkacağı şimdiden belli);  belediyelerin meclislerini nasıl kilitleyecek. Yani hangi görevlerini durduracak. Onu da söyleleyelim;

"-Stratejik plan ile yatırım ve çalışma programlarını, belediye faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini görüşmek ve kabul etmek.

-Bütçe ve kesin hesabı kabul etmek, bütçede kurumsal kodlama yapılan birimler ile fonksiyonel sınıflandırmanın birinci düzeyleri arasında aktarma yapmak.

-Belediyenin imar planlarını görüşmek ve onaylamak, büyükşehir ve il belediyelerinde il çevre düzeni planını kabul etmek. (Ek cümle: 1/7/2006-5538/29 md.) Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyelerinde il çevre düzeni planı ilgili Büyükşehir Belediyeleri tarafından yapılır veya yaptırılır ve doğrudan Belediye Meclisi tarafından onaylanır.

-Borçlanmaya karar vermek.

-Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisine karar vermek."

Anlamadıysanız bir kez daha anlatayım. 16 Nisan referandumuna Evet vererek bir daha sandıktan çıkacak sonucun siyaseti değiştirme olasılık ve ihtimallerini ellerinizle yok ettiniz. Büyükşehirde "CHP'ye ilçelerde AKP'ye oy veririm. Böylece iktidarın hafifçe kulağını çekerim"  kurnazlığını sizden daha kurnaz bir siyasetçi büyükşehirleri felç etmek için bir manivela kolu olarak kullanacak.

Size bir şey söyledikleri zaman kızmayın.

Çünkü bunlar akıllı adamların yapacakları işler değil.

Demokrasi mi...? Milli İrade mi...?

Hep beraber;

"Merhumun ruhuna El Fatiha...!"

Türkiye Haberleri