Erdoğan’ın marketi ‘arpalık’ çıktı

Türkiye Tarım Kredi Kooperatif Marketleri adında satış zinciri var. Yolununuz düştü mü bilmiyorum ama Cumhurbaşkanı’nın kızdığı market zincirlerinden...

Türkiye Tarım Kredi Kooperatif Marketleri adında satış zinciri var.
Yolununuz düştü mü bilmiyorum ama Cumhurbaşkanı’nın kızdığı market zincirlerinden değil. Cumhurbaşkanı’nın sevdiği övdüğü market zinciri.
Ucuzmuş!..
Ucuzluk kısmına geleceğim önce neden niçin kurulduklarına nasıl market zincirine dönüştüklerine kısaca değineyim…
2017 yılında ilk marketlerini açtılar. Patates/ soğan krizi(!) baş gösterince hızla büyüdüler.
Hani damat bakan patates /soğanın konulduğu soğuk hava depolarını bastırtıyordu ya!..
Hani gazetelerde şu soğuk hava deposunda şu kadar, bu soğuk hava deposunda bu kadar soğan yakalandı haberleri yapılıyordu ya!..  
Hani stokçular yüzünden patates ve soğanı çok pahayı satın alıyoruz diye manşetler çekiliyordu ya!..
(O günlerde biri çıktı patates /soğan soğuk hava depolarında saklanmayacak da nerede saklanacak diye sordu ve büyü bozuldu. Dönemin Maliye Bakanı dilini yuttu, soruya yanıt veremedi, günlerce terörist muamelesi gören depo sahipleri aklandı. Patates/soğan terörist silahı olmaktan kurtuldu)
İktidar bugün olduğu gibi o gün de gıda işine el koymuştu!
Önce çadırdan yapma tanzim satış noktalarıyla sonra Tarım Satış Kooperatifi Mağazaları’yla gıda sektörüne girdiler.
Amaç, tüketiciye ürünü mümkün olan en düşük fiyata ulaştırmaktı.
2021 yılının mart ayında 205 inci mağaza büyük törenle açıldı. Bu yıl sonu hedefinin 500 mağaza olduğu ilan edildi.
Ne güzel demeyin.
2020 yılı zararı 12 milyon 246 bin lira.
Üç yıllık zararı 58 milyon 253 bin lirayı bulmuş.
Cumhurbaşkanı geçen gün Kısıklı’daki şubelerine gitti. Fiyatları çok makul buldu.
1000 yeni şube açılması talimatını verdi.
Yazı ile bin!..
200 şubenin yıllık zararı 12 milyon lira ise 1000 şubenin zararı sizce ne kadar olur?  
Beş misli mi? Sekiz, dokuz misli mi? on iki misli mi?
Hesabını siz yapın.
Zararına çalışan market mi olur?
Devlet bazı şeyleri sübvanse etmeli, gıda da bunların başında demeyin.
Eğer tarım kooperatifinin mağazaları zararına satış yapıyorsa, genel müdürü, mağaza müdürleri, yönetim kurulu üyeleri,  iyi ücretlerle koltuklarına yaslanmışlarsa, zarar her yıl katlanarak artıyorsa bilin ki o para sizin cebinizden çıkıyor demektir.
Bilin ki orası arpalık olmuştur…
Medyaya yansıdı, Yönetim Kurulu Başkanı beş ayrı yerde görev yapıyormuş!..
Hayırlı uğurlu olsun.
Fiyatları düşük tutuyorlar, zararına satış yapıyorlar, Cumhurbaşkanı denetleyecek  ‘ örnek market’ gösterecek diye mutlaka fiyatları iyice aşağı indirmişlerdir., Buna rağmen çoğu üründe etiket iki yıl öncesine göre yüzde yüz artmış.
Nerden biliyorsun diyeceksiniz?
Cumhurbaşkanı iki yıl önce de aynı markete gitmiş (Patates/soğan krizi günlerinde) alışveriş yapmış. Yine o mağazayı alkışlamış, örnek göstermiş.
O zaman 5 litrelik natürel sızma zeytinyağı 99 liraymış şimdi 193 lira olmuş…
İki yılda 99 liradan 193 liraya…
TÜİK hala enflasyonu düşük göstermek için dokuz takla atsın. Zararına satış yapan yılda 12 milyon lira zarar eden kooperatif mağazalarında bile ürünler iki yılda yüzde yüz arttı.
Gerisini düşünün…
Özel sektör ne yapsın!
Cumhurbaşkanı’nın danışmanları kötü. Hep ofsaytte düşürüyorlar.  Örnek gösterdiği mağazalar zinciri üç yılda 58 milyon lira zarar ettiyse bu zararı kim karşılıyor bu bir…
İkincisi tarlada ürün ucuz onu mağazaya getirmenin maliyeti çok yüksek ki makul denilen etiket
fiyatı bile zarar ettiriyor.
Batırıyor!..
Durum anlaşıldı…
Mesele polisiye tedbirlerle, devletin domates, patates, semizotu, maydanoz satmasıyla çözülemeyecek kadar kapsamlı.
Mesele yapısal.
Mesele iktidarın her konuda olduğu gibi tarım alanında da politikasının olmamasında.
Mesele ülkenin bir kişinin o günkü ruh haline göre idare edilmesinde.
Mesele tek kişilik hükümetin her şeyin en iyisini, en doğrusunu kendisinin bildiğini zannetmesinde.
Mesele çok derin çok.  

Türkiye Haberleri