Ne yazık ki çok zor zamanlardan geçiyoruz.
Dolar kuru arttıkça ülkede iğneden ipliğe her şey zamlanıyor.
Bu zamların bir kısmı yurtdışına bağımlı olan sektörler olduğu gibi durumdan çıkar sağlamaya çalışanların da olduğu bir gerçek.
En çok zam gelen sektörlerden birisi ise elektrik piyasası...
“Encazip” adlı sitenin verilerine göre 2021 yılının Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan çeyrekte tüm abone grupları için elektrik fiyatlarına yüzde 15 zam geldi.
2021 Ekim ayında evler 0.91555 TL’den, iş yerleri ise 1.2175 TL'den elektrik kullanacak.
2021 yılı toplamında ise elektriğe yüzde 21,90 zam yapılmış oldu.
2021 yılının ilk çeyreğindeki %6’lık zamla iş yerleri için elektrik birim fiyatı 1,06 TL, evler için ise 0,80 TL olmuştu. 2016 yılından bugüne elektriğe evlerde %122, iş yerlerinde ise %193 zam yapıldı.
Konut aboneleri için ise tarife değişmedi.
Neden bunları anlatıyorum biliyor musunuz?
Elektrik ücretlerini tahsil eden firmalar yurttaşlarından alacaklarına şahin kesiliyorlar. Faturaların yüksekliği, tarifeleri hane halklarının belini iyice büküyor.
Ancak alacağına şahin olan bu firmalar söz konusu ödemeye gelince ölü taklidi yapıyorlar.
Bizlere elektrik satan bu firmalar, ödediğimiz faturalar üzerinden bakanlık hesabına yatırılıp bütçeye gelir kaydedilmesi gereken Elektrik Enerjisi Fonu (EEF) tutarlarını yatırmamışlar.
Kimisi eksik yatırmış, kimisi ise hiç yatırmamış.
Bakanlık bu firmalara yazı yazıp, aynı zamanda Vergi Denetim Kuruluna da bildirmiş. Ancak çözüm yok.
Aslında 2001 yılında EEF kaldırılmış ancak “Sektör Altyapı Giderlerine Katkı Payı” adıyla uygulanmaya devam edilmiş. Ancak elektrik faturaları üzerinde halen “Elektrik Enerjisi Fonu” olarak kesilmeye devam ediliyor.
Neyse…
EEF gelirlerinin takibi ile yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin her türlü iş ve işlemlerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürütüleceği ifade edilmiş. Ancak ilginçtir yatırmayan veya eksik yatıran Şirketlerin yatıracağı tutarların tam olarak tespiti Bakanlıkça yapıl(a)mıyor.
Şuna geleceğim…
Konuyla ilgili olarak Bakanlıktan alınan verilere göre; 2019 yılında Elektrik satışı yaptığı bildirilen şirket Sayısı 174, bu sayı 2020 yılında 197 oluyor. Hiç ödeme yapmayan şirket sayısı 2019 yılında 41, 2020 yılında bu sayı 37 oluyor. Eksik veya gecikmeli ödeyen firma sayısı 2019 yılında 15 iken 2020 yılında 18 oluyor.
2019 yılında tahsil edilen rakam 831 milyon TL iken bu rakam 2020 yılında 1 Milyar TL’ye yükseliyor. 160 şirket ödemesini yaparken ödeme yapmayan 37 şirket var.
Önümüz kış.
Vatandaşımız büyük ihtimal doğalgaz faturasını ödeyemediği gibi elektrik faturalarına çaresiz kalacak. Sıradan bir ailenin elektrik faturası bile vergilerle, zamlarla, özel şirketlerin paylarıyla aylık 300 liraya ulaşmış durumda.
Hiç özelleştirilmeseydi bu rakam 90 lirayı aşmayacaktı. Bu şirketler de faturalar ödenemediği için ya kesintiye gidecek ya da icra takibi başlatacak.
Uzun süredir içerisinden çıkamadığım bir düşünce var. Dolar, faiz, enflasyon üçgeninde ekonominin geldiği nokta belli.
Markete giren boş poşete 100 lira verip çıkıyor. Bir peynir 40 lira, ayçiçek yağı 50 lira, zeytinyağını, tereyağını, pirinci, bulguru söylemiyorum bile.
Sonuç olarak bu kış zor geçecek. Umarım büyükşehir belediyelerinin başlattığı askıda fatura yardımları sürer.