Batılı ülkelerin kimi ülkelere yönelik “yaptırım” uygulamalarının aslında hiçbir işe yaramadığının ilk örneği İran’dı, ilgilenenler bilir. Elbette zor durumda kalmıştır ama yaptırımlar nedeniyle ulaşamadığı ürünleri kendisi üretmeyi başarmıştı İran. Ukrayna savaşı öncesinden başlayarak savaş sonrası iyice artan yaptırımların da Rusya’yı pek etkilemediği görülüyor.
Bu bir tahmin değil tabii. IMF yaptırımlarla boğuşan Rusya’nın ekonomisinde ciddi büyüme olduğunu duyurdu birkaç gün önce. IMF'ye göre Rusya'nın üretimi bu yıl yüzde 0,3, gelecek yıl ise yüzde 2,1 oranında artacak. Bu veriler bu ülkeye ilişkin yapılan tam tersi tahminlerin gerçekleşmediğini kesin olarak ortaya koydu. Yani yaptırımlar Rusya'yı hem mali hem de askeri açıdan sanıldığı (ya da ileri sürüldüğü) kadar etkilemiyor.
İşsizlik yüzde 4’ün altında
Oysa 24 Şubat'tan bu yana Rusya'ya yöneltilen ekonomik yaptırımlar son derece ağırdı. Örneğin Rus bankalarının uluslararası işlemlerde kullanılan Belçika merkezli SWIFT mesajlaşma sisteminden çıkarılması, merkez bankasına uygulanan yaptırımlarla birlikte, bir ülke için eşi benzeri görülmemiş bir yaptırımdı. Ama buna rağmen Rusya ekonomide durumunu daha da iyileştirmeye devam ediyor. Rusya Ekonomi Bakanlığı tarafından yapılan hesaplamalara göre, Rusya ekonomisi 2022 yılında yüzde 2,5 oranında küçülmüştür. Buna karşılık aynı dönemde Ukrayna ekonomisinde yüzde 33'lük bir daralma yaşandı. Putin geçtiğimiz günlerde Rusya'nın işgücü piyasasında "istikrarı koruduğunu", işsizliğin yüzde 4'ün altına inerek rekor kırdığını söyledi.
The New York Times'a göre, küresel ticaretten koptuğu sanılan Rusya'nın ithalatı savaş öncesi seviyelere ulaşmış durumda. Gazete cep telefonları, çamaşır makineleri, bilgisayar çipleri gibi ürünlerin satışlarının Rusya'nın komşuları ile müttefikleri arasında artış gösterdiğini ileri sürüyor. Gazetede bu durum "Türkiye, Çin, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan gibi ülkelerin, Batılıların Moskova'yı cezalandırmak için kesmeye çalıştığı birçok ürünü Rusya'ya sağlamak için devreye girdiğini gösteriyor" ifadeleriyle belirtiliyor. (bknz:Russia Sidesteps Western Punishments, With Help From Friends - The New York Times (nytimes.com)
Yaptırım batıya zarar verdi
Ünlü haber ajansı Reuters'da ilginç bir analiz yer aldı. Analize göre Rusya’nın petrol/doğalgaz ihracatına uygulanan yaptırımlar şimdiye kadar batıya "yarardan çok zarar" getirdi. Analizde işgalin ilk dönemlerinde Batılı ülkelerin Rusya’dan petrol/doğalgaz alımlarının büyük ölçüde durması yüzünden enerji fiyatlarının yükseldiği, bunun da Rusya’ya kazanç sağladığı kaydediliyor. (bknz: Trying to bankrupt Russia could backfire | Reuters) Gerçekten de Rusya'nın ticaret ile yatırım akışlarının cari fazlası geçen yıl iki katına çıkıp 227 milyar dolara ulaşarak rekor kırdı.
Bazı ülkelerin bu durumu düzeltmek için Rusya'nın petrol ile doğalgaz ihracatına daha fazla kısıtlama getirmeye çalıştığı, ancak "bunu yapmanın büyük ekonomik riskler taşıdığı", hatta "Batı'nın Kiev'e verdiği hayati askeri desteği sürdürme isteğini zayıflatabileceği" de belirtiliyor Reuters’in analizinde.
Rusya’da günlük yaşamın yaptırımlardan hiç etkilenmediği de görülebiliyor. Yaptırımlara katılıp ülkeden çekilen McDonald’s’ların yerini hızlı yerel firmalar aldı örneğin. Batılı lüks malların satışı da devam ediyor. Yani yaptırımlar uygulanan günümüz Rusyası devletin, toplumun, ekonominin aynı anda çöktüğü 1990'ların başındaki Rusya’ya hiç mi hiç benzemiyor.
Tabii ünlü Amerikan dergisi Foreign Affairs yine de tersini söyleyerek yaptırımların Rus ekonomisini sekteye uğrattığını ileri sürüyor ısrarla. Rusya’nın yaptırımlardan etkilenmemiş sanılmasının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “bilgi kirliliği” yaymadaki becerisinden kaynaklandığını belirtiyor. Buna inanmak gerçekten zor, dergi ekonominin aslında iyi olmadığını yazmasına rağmen "Sovyetler Birliği'nin dağılmasının da gösterdiği gibi, uzun süredir bastırılan toplumsal hoşnutsuzluk açığa çıktığında değişim hızlı olabilir, bu nedenle politika yapıcılar yaptırımların işe yaraması için zaman tanımalıdır" diyerek önceki söyledikleriyle çelişkiye de düşüyor. (Bknz: The Sanctions on Russia Are Working | Foreign Affairs)
Yıllardır yaptırımlarla İran’ın onlarca yıldır çökertilememesi, Rusya’nın dize getirilememesi batının da artık gücünü yitirmesiyle, kendi aralarında ortak tutum almamasıyla da ilgili. Çok kutuplu dünyada uluslararası aktörlerin birbirleriyle kurduğu ilişkilerde belirleyici olan ticari çıkarlar tabii. AB içinde Rusya’yla hatta İran’la ekonomik ilişkiler kuran, bu ilişkileri korumak isteyen ülkeler olduğunu unutmayalım. Yaptırımların etkisiz olmasının en önemli nedeni Rusya’nın başta doğalgaz olmak üzere önemli ihraç kalemlerine sahip olmasıdır. Dünyanın bunlardan mahrum kalmasıyla kaos çıkacağını bilmek için falcı olmaya gerek yok.
Batının yaşadığı doğal gaz sıkıntısını hatırlamak yeter.