“Karacoğlan der ki konup göçerken
Ecel şerbetini tas tas içerken
Yine buldum beni senden kaçarken
Var git ölüm bir zamanda yine gel”
Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF) ile elitler örgütü olan Cem Vakfı’nın desteğini alan, Kültür Bakanlığı’na bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın (ABKCB’nin) 61 Ulusal 35 Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri’nde korsan çalışmalar yaparak bir kışkırtma hazırlığı içinde olduğu iddia ediliyor.
Alevi toplumu tarafından asimilasyoncu ve ihanet odağı olarak kabul edilen ABKCB bu girişimi ile toplumun huzurunu bozacak kadar ileri gitmiştir.
61 yıldır Hacıbektaş Belediyesi’nin önderliğinde ve Alevi demokratik kitle örgütleriyle ortaklaşa yapılan Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri’ne alternatif ve korsan bir etkinlik tertipleyen Kültür Bakanlığı açıkça bir ayrımcılığa ve bölücülüğe daha imza attı.
Hiç milli güvenlik sorunu olmayan toplum…
Cumhuriyetimizin hiçbir döneminde onca haksızlıklara uğramasına karşın hiçbir koşulda "milli güvenlik sorunu" olmayan Alevi toplumu, böylesi ayrımcılığa maruz kaldığı için büyük bir güven sorunu ile karşı karşıyadır.
Devletin ve hükümetlerin bu olumsuz tavrı Alevi toplumu tarafından sorgulanır hale geldi.
Yargıtay’ın AİHM’de Alevilerin lehine olan kararları iç hukukta onamasına rağmen Alevi haklarının verilmemesinin yarattığı haksızlıklar toplumsal barışı zedelemektedir.
Devletin tüm olanaklarını kullanan bir tabela, bir bina ve bir Türkçü-ülkücü-ilahiyatçı başkandan ibaret olan Cemevi daire başkanlığının tüm girişimlerinin toplumu bölmeye yönelik olduğu gün gibi aşikar iken, hükümet yetkilileri bir önlem almamakta kararlı görünüyor.
16 Ağustos’ta başlayacak olan Hacı Bektaş Veli Anma programına korsan etkinlik tertip ederek, daha önce Hacıbektaş Belediyesi’nin önderliğinde her yıl dergahın avlusunda gerçekleştirilen cem ayini ile paneller, sempozyumlar, bilimsel oturumların yapıldığı kültür merkezi bu yıl Kültür Bakanlığı’nca gasp edilmiştir.
Bu gasp olayına ABKCB’nin emrine giren Cem Vakfı’nın ve üyesi olduğu AVF ile birkaç tabela derneğinin desteğine tepki koyan Alevi demokratik kitle örgütleri, Alevi Pirleri, akademisyenleri, yazarları Hacıbektaş Belediyesi’nin programına tam destek veriyor.
Kültür Bakanlığı’nın daire başkanlığı olan ABKCB, korsan etkinliğine 15 Ağustos’ta başlıyor, 17 Ağustos’ta sonlandırıyor.
Türkiye’nin dört bir yanından yüz binlerce Alevi yurttaşın katıldığı Hacı Bektaş Veli Anma Etkinliği’nde devlet ve AKP-MHP hükümeti tarafından bir ikilik yaratılmaktadır. Bu gergin ortamda bir provokasyon girişimi olmayacağının ve katılan yurttaşların bir katliamla karşılaşmayacağının garantisini kimse veremez. Böyle bir girişimin sorumluluğu da kuşkusuz devlet ile hükümetin başı AKP’li Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan’a aittir.
Alevi toplumunu hiçe saymak Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet aklı olamaz. Siyasi iktidar bu girişimleriyle toplumu bölmeye yönelirken; önlem alınmadığı takdirde bunun zararını tüm yurttaşlar görecektir.
İktidarın Pervasızlığı…
Diyanet İşleri Bakanlığı'nızın 211 bin 164 kişilik personeli varken;
Yakın zamanda kurulan Diyanet Akademileri,
61 İlâhiyat Fakültesi ve 38 İslamî İlimler Fakültesi,
4 bin 413 İmam Hatip Lisesi,
15 bin 918 Kur'an Kursu,
Her derecedeki bütün ilk, orta, liselerdeki Din Dersleri,
ÇEDES projeleri,
Bir de 24 saat tekçi (Sünni-Hanefi-Vahabi) din anlayışını topluma enjekte ederek yayın yapan Diyanet TV…
Yetmedi mi?
Bu nasıl bir doyumsuzluk!
Nasıl bir hırs!
Devleti soydunuz.
Yetmedi!
Yurttaşların cebini boşalttınız, açlığa mahkum ettiniz.
Yetmedi!
Gerçek adaleti gömüp, kendi emellerinize çark ettirdiniz. Yetmedi!
Eğitimi dinselleştirdiniz.
Yetmedi!
ÇEDES denen proje için yandaşlarınıza binlerce kadro verdiniz.
Yetmedi!
5’li, 10’lu çetelerinize doğa katliamları yaptırdınız; devletin vergisini peşkeş çektiniz.
Yetmedi!
Allah gözünüzü doyursun!
Şimdi de kalkmışsınız kötü emellerinize kurban etmek için Alevileri bölerek asimile etmeye çabalıyorsunuz.
Bundan Vazgeçiniz!
Alevileri devşirirseniz; devşirilen Alevi’den insan çıkmaz. Başınıza bela olur. Hain bugün bana ise yarın sana vuracaktır unutma!
Bu toplumunun bir ferdi olarak biliyorum ki hiçbir saldırı Alevilerin geri adım atmasını sağlayamaz. Alevi inancında ilahi boyutta kime karşı olduğu Kerbela'dan bu yana nettir. Alevi süreğinde Hakk Muhammed Ali öğretisi yüzyıllardır dağların filozoflarının himmetiyle toplumsal bellekte yer etmiştir ve kimsenin değiştirmeye kudreti yetmez. Dolayısıyla artık farklılıkların tanınması ve bir zenginlik olarak kabul edilmesi zorunluluktur.
Alevilerden bağımsız Sünni irticacı ilahiyatçıların ve AKP-MHP iktidarının Aleviliğe yeni gömlek giydirme çabaları nafile bir girişimden öteye gidemez.
Var git zulüm benden uzağa!