Her şey değişir.
Filozof Heraklitos saptadığı bu gerçeği “aynı nehirde iki kez yıkanılmaz” sözüyle tarihe geçirmiştir. Aynı nehre ikinci kez girdiğinizde geçen sürede çok sular akmış olur.
Doğa için geçerli olan bu temel yasa toplum için de geçerlidir. İnsanların toplum halinde yaşamak zorunluluğu kurallar gerektirir. Kurallara dayalı yaşam da yönetim doğurur. Yönetim iktidar demektir. İktidar olgusu politiktir. Antitezi muhalefettir. İkisinin çatışmasından yeni iktidar doğar. Demokratik siyasette değişim budur. Koşullar oluştuğunda iktidar muhalefet, muhalefet iktidar olur.
Türkiye bir süredir siyasi alanda değişim sancıları yaşıyor.
Ülkeyi 20 yıldır yöneten AK Parti, iktidarını sonsuz sanıyor.
Değişmez kabul ediyor.
Oysa koşullar oluştuğunda değişim kaçınılmazdır.
Doğal olmayan yollarla iktidar değişimini belki bir süre erteleyebilirsiniz ama engelleyemezsiniz. Sonuçta değişim yasası hükmünü icra eder. Ne yaparsanız yapın bunu engellemeniz mümkün değildir. Tarih bunu kanıtlamıştır.
Koşullar gösteriyor ki Türkiye bir iktidar değişimine doğru ilerliyor.
İktidar ise bunu durdurmaya, engellemeye, iktidarını sürdürmek için önlemler almaya çalışıyor.
Bir yandan başarılı olduğu konusunda bir algı yaratmaya çalışıyor, bir yandan devlet gücünü kullanarak muhalefeti baskılıyor, bir yandan da seçim kurallarını değiştirmek yoluyla iktidarını devam ettirme hesabı yapıyor.
Oysa halk iktidarı değiştirmeye karar vermişse hangi seçim kuralını getirirseniz getirin sonucu değiştiremezsiniz. Değişime engel olamazsınız, iktidar değişir.
İktidar, kuralları değiştirerek sonucu değiştirebileceği yanılgısını son olarak Türkiye Barolar Birliği (TBB) seçiminde yaşadı.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nu yeniden seçtirmek için kuralları değiştirdi. Bir yasa çıkararak çoklu baro sitemine geçti. Yargının savunma ayağını bölmeye çalıştı. Ancak sonuç alamadı. Bir iki ikinci baro kurulduysa da yaygınlaşmadı. İktidarı destekleyen avukatlar bu kural değişimini desteklemedi. Zorla kurulan bir iki ikinci baro varlık gösteremedi. Baroların bölünmesini destekleyen Feyzioğlu avukatların desteğini kaybetti.
İktidar TBB’yi bir aparatı haline getirmek için delege sistemini de değiştirdi. En çok üyeye sahip İstanbul, Ankara, İzmir barolarının TBB genel kuruluna göndereceği delege sayısını da Anadolu’daki küçük baroların sayısını da azalttı. Böylece Feyzioğlu’nu yeniden seçtirmek istedi. Ancak başaramadı.
Baro başkanları, Meclis’in giriş kapısı önünde, duvar önlerinde, yerde, tahta belediye sıralarında kıvrılıp yatarken TBB Başkanı yanlarında değildi. Avukatlar Feyzioğlu’nu o zaman değiştirmeye karar verdiler ve ilk seçimde değiştirdiler.
TBB seçimini sadece Feyzioğlu kaybetmedi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da kaybetti. Cumhur İttifakı da kaybetti.
Sadece Erinç Sağkan kazanmadı, Millet İttifakı da kazandı.
TBB seçiminin sonucu iktidar değişiminin ayak seslerinden biridir.
İktidar, TBB seçiminde uyguladığı kural değiştirme yöntemini cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde de uygulamaya hazırlanıyor.
Seçim sistemini değiştirecek.
Seçim bölgelerini yeniden belirleyecek.
Bu değişikliği yaparak Cumhur İttifakı’nın daha çok milletvekili çıkarmasını ve Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamaya çalışacak.
Sonuç alınması garanti mi? Değil.
Garanti olmadığını TBB seçiminde gördü.
Genel seçimlerde de bir garantisi yok.