Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu’nun diğer muhalefet liderleriyle yaptığı görüşmeler siyaseti ısındırdı.
Davutoğlu’nun İYİ Parti Lideri Meral Akşener’le iki kez bir araya gelmesi, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile akşam yemeğinde buluşmasından sonra medyaya çeşitli iddialar yansıdı.
Davutoğlu’nun Millet İttifakı’na katılmak için Kılıçdaroğlu ve Akşener’e, “ittifakta partiler oy oranlarına göre değil eşit şekilde yer almalı, liderler masada eşit olmalı, parti liderleri cumhurbaşkanı yardımcısı olarak açıklanmalı, kabine oluşturulurken partilerin temsili sağlanmalı, partiler oy oranlarına bakılmaksızın Meclis’te belli sayıda milletvekili tarafından temsil edilmeli” gibi koşullar öne sürdüğüne ilişkin haberler yapıldı. Ayrıca Davutoğlu’nun Millet İttifakı isminin değiştirilmesini istediği de iddia edildi.
Davutoğlu’na dünkü görüşmemizde bu iddiaları sordum.
Kılıçdaroğlu ve Akşener’le yaptığı görüşmelerde bu konuların hiç konuşulmadığını ve herhangi bir koşul da öne sürmediğini söyleyerek şu yanıtı verdi:
“Tamamı gerçek dışı iddialar. Sayın Kılıçdaroğlu’yla da Sayın Akşener’le de tümüyle Türkiye’nin gelecek vizyonunu konuştuk. Ben her iki liderle de görüşmelerimden çok memnun ayrıldım. Onlar da memnuniyet ifade ettiler. Türkiye’nin geleceğiyle ilgili olarak yaptığımız fikir alış verişinde düşüncelerimizin yakın olduğu da anlaşıldı. O görüşmelerde cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, kabine oluşumu, partilerin milletvekili sayısı, temsili gibi konular hiç açılmadı. Bu tür haberlerden, yazılardan anlıyorum ki muhalefet liderleri arasında bir sorun varmış, koşullar dayatılıyormuş, pazarlık yapılıyormuş gibi bir hava yatmaya çalışıyorlar. Aslında bunu istiyorlar. O nedenle böyle yazıyorlar. Ama gerçek onların yazdığı gibi değil. Yazılanlar külliyen gerçek dışı.”
Davutoğlu’nun “liderler masada eşit olmalı” koşulunu öne sürdüğü de kamuoyuna yansıdı. Ancak, Kemal Kılıçdaroğlu liderlerin masada eşit olduğunu zaten söylemişti.
Davutoğlu, “Millet İttifakı” isminin değiştirilmesini istediğine ilişkin iddialar konusundaki soruma da şu karşılığı verdi:
“Bu konu da hiç açılmadı. Ben de herhangi bir öneride bulunmadım. İsim önemli değil. Önemli olan vizyon ortaklığı. Ben Millet İttifakı’nı başarılı buluyorum, Yerel seçimlerde de İstanbul yenileme seçiminde de iki kez çok önemli bir başarı gösterdi. Ortaya atılan bu iddialar bugün konuşulacak konular değil.”
Davutoğlu liderlerle görüşmeye devam edeceğini belirterek şu bilgileri paylaştı:
“Kemal Bey’le ve Meral Hanım’la görüştük. Yine bir araya geliriz. Şimdi Ali Babacan ve Gültekin Uysal Bey’le de görüşeceğim. Randevuları ayarlıyoruz. Temel Karamollaoğlu biraz rahatsız biliyorsunuz. Hastaneden taburcu oldu, dinlenmesi gerekiyor. Nekahat dönemi bittikten sonra Temel Bey’le görüşeceğim. Büyük bir görüş ayrılığı çıkacağını sanmıyorum.”
Davutoğlu, 6 muhalefet liderinin ilk çalışmasının daha önce genel başkan yardımcılarından oluşan komisyonun hazırladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş konusunda hazırladıkları ortak mutabakat metni olacağını da söyledi ve şu bilgiyi verdi:
“Ortak mutabakat metni bizlere verildi. Genel Başkanlar olarak üzerinde çalışıyoruz. Son şeklini alınca genel başkanlar olarak kamuoyuyla paylaşacağız. Temel Bey’in tamamen iyileşmesinden sonra önümüzdeki bir iki hafta içinde bu açıklamayı yapmış oluruz. Ortak metinle ilgili de liderler arasında bir sorun çıkacağını sanmıyorum. Arkadaşlarımız çok titiz bir çalışma yapmışlar.”
İTTİFAK KALICI OLMALI
Gelecek Partisi Lideri Davutoğlu, Millet İttifakı’nın daha geniş şekilde yapılandırılması konusunda olumlu bir izlenime sahip olduğunu belirterek, ittifak hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
“İttifak sadece seçim ittif akı olmamalı, kalıcı olmalı. Seçimden sonra da devam etmeli diye düşünüyoruz. Toplumu ikna edecek ortak bir zihin yapısı oluşturulmalı. Tanzimat’tan beri var olan ana siyasal damarları kucaklamalı diye düşünüyorum. Biz bunları konuştuk. Tarihimizden gelen ve bugün de var olan ana damarlar nelerdir? Bir batılılaşmacı, modernleşmeci, seküler bir damar var. Muhafazakar bir damar var. Milliyetçi, ulusalcı damar var. Bir de liberal damar var. Bu damarlar arasında da geçişkenlikler var. CHP’de muhafazakar partilerden gelenler var. Abdüllatif Şener var, Mehmet Bekaroğlu var. İlhan Kesici var. Bizde de CHP’den gelen arkadaşlar var, başka partilerden gelen arkadaşlar var. Böyle bir yapı ortak çalışmayı, ortak yapılanmayı kolaylaştırıyor. Bu amaçla ittifakta bu akımların hepsi olmalı düşüncesindeyim.”
Davutoğlu, “Turgut Özal’ın “dört eğilimi birleştiren ANAP’ı gibi mi” diye sorduğumda şu yanıtı verdi:
“Bir bakıma öyle söylenebilir. Tabii rahmetli Özal, ‘dört eğilimi birleştiriyoruz’ diye ANAP’ı kurduğunda koşullar çok farklıydı. Karşısında Demirel yoktu, Erbakan yoktu, Ecevit yoktu, Türkeş yoktu. Onlar yasaklıydı. O nedenle de işi kolaydı. Bugün ise bizim konuştuğumuz, farklı damarları temsil eden partilerin Türkiye’nin geleceği için ittifak kurmaları. Ben bir engel görmüyorum.”
Benim edindiğim izlenim, Davutoğlu, 6 partinin, bir ittifak oluşturması ve Türkiye’nin geleceğiyle ilgili ortak bir vizyonla hareket etmesini mümkün görüyor.
Anlaşılıyor ki bunun ilk yansıması Ortak Mutabakat Metni’nin liderlerce açıklanması olacak.