Özellikle Covid-19 sonrası ritim bozuklukları ve ağırlıklı olarak çarpıntı yakınmaları artış gösterdiğinden, bu konuda sizleri bilgilendirmek istedim.
Normalde dakikada 60-100 arasında hıza sahip olan kalp ritmimiz (nabız), sinüs düğümü olarak adlandırılan anatomik bir yapı tarafından oluşturulur. Bu düzen bozulduğunda ya da farklı bir odaktan ritim oluşmaya başladığında, bizler bunu çarpıntı hissi olarak algılarız. Bu durum genellikle zararsız olmakla birlikte, bazen de önemli sağlık sorunlarına yol açabilecek şekilde ortaya çıkabilir.
Çok yorulduğumuzda, koştuğumuzda, heyecanlandığımızda, korku hissettiğimizde kalbimiz hızlanır ve çarpıntı oluşur. Bu, fizyolojik, yani beklenen, olması gereken bedensel bir yanıttır.
Ancak kalpte normal uyarıyı oluşturan sinüs düğümü dışında, kalbin başka bir bölümünden kaynaklanan ritim bozukluğunun hızı eğer 100’ün üzerinde ise, biz bunu yüksek hızlı ritim bozukluğu olarak isimlendiriyoruz. Bunların bir bölümü tedavi gerektirmeyen masum tür iken, bir bölümü de mutlak müdahale gerektirir.
Bu ritim bozuklukları her zaman kolaylıkla teşhis edilemeyebilir. Tanı için öncelikle EKG çekilmesi gerekmekle birlikte, 24 saat ya da daha uzun süreyle ritim holteri de takılabilir. Orada da saptanamazsa, aylarca takip etmek üzere cilt altı ufak takip cihazları kullanılır.
Çarpıntılar temelde üç gruba ayrılır. Kalbin kulakçıklarından ve karıncıklardan kaynaklananlar ile, adını sıklıkla duyduğumuz ve inmelerden büyük oranda sorumlu “Atriyal fibrilasyon” denen, kalbin kulakçıklarının kasılmak yerine çok hızlı titreşmesiyle oluşan ritim bozukluklarıdır.
Kalbin kulakçıklarından kaynaklanan ritim bozuklukları, en sık rastladığımız türdür. Bazı insanların kalbinde doğumsal olarak uykuda olan odaklar vardır ve herhangi bir nedenle, hayatın herhangi bir evresinde bu odak tetiklenebilir.
Hızlı ritim bozukluğu, kişide;
Nefes darlığı hissi,
Baş dönmesi,
Kalp atışlarını hissetme ( göğüste kuş çırpınıyor gibi hissetme…) gibi etkiler yaratır.
Eğer bu bulgular ortaya çıkarsa, sakin kalmaya çalışmalı, paniklememeli, derin bir nefes alarak ıkınmaya çalışılmalıdır. Ritim bozukluğunda tansiyon da düşebilir, bu nedenle oturmak ya da uzanmak tavsiye edilir. Tetikleyici durumlardan kaçınmak en doğrusudur. Örneğin bazı kişilerde susuzluk veya stres en büyük nedenlerdendir ve bunlardan uzak durmak, atakları önlemek için yeterli olabilir. Daha sık ve önlemlerin yetersiz olduğu durumlarda düzenli ilaç kullanımı devreye girer. Tedavideki amaç ise bulguları azaltmaktır. Çarpıntının ne sıklıkta gerçekleştiğine ve bulguların ne kadar rahatsız edici olduğuna göre de tedavi şekli belirlenir.
Daha ciddi olgularda, toplardamar yoluyla kalbe girilir, EPS denen yöntemle bozukluğa yol açan nokta saptanır ve ablasyon yöntemiyle (yakarak veya dondurularak) tedavi edilir. Ancak kalbin kulakçık kaynaklı ritim bozukluklarında, 10 kişiden biri için bu girişimsel yöntemlere ihtiyaç duyulur.
Atriyal fibrilasyon dediğimiz çarpıntı türünde ise kalp hızlı ve düzensiz atar. Pıhtı atma nedenlerinin en önemlilerinden olan bu bozukluk hayati tehlike de yaratabilir. Kalp damar hastalığı, kalp yetmezliği ve kalp kapak hastalıklarının varlığında bu ritim bozukluğu daha sık görülmektedir. Ayrıca şeker hastalığı, KOAH, ileri yaş ve uyku apnesi de nedenler arasındadır. Hastalar, göğüs ağrısı, bayılmaya yol açabilecek baş dönmesi, kalp çarpıntısı ve nefes darlığı hissederler. Tedavisinde güçlü kan sulandırıcılar kullanılır. Bu hastalarda da girişimsel tedavi yöntemleri başarıyla uygulanmaktadır.
Kalbinizin karıncıklarına ait ritim sorunları ise, kalbin kan pompalamasını engelleyebileceği için, diğerlerine göre daha olumsuz sonuçlar doğurabilir. 30saniyeden fazla süren aralıksız hızlı vurular, ani kalp durmalarına yol açabilir. Bu, kalbinizdeki bir kasın seğirmesi gibidir ve tedavi edilmelidir. Kalp damar
hastalığı ve kalp kası kalınlaşması olanlarla, kalp krizi geçirenler ve kalp yetmezliği çekenlerde bu tür ritim bozuklukları tetiklenebilir. Ayrıca stres, susuz kalma ve uykusuzluk da yine önemli nedenlerdendir.
Bu çarpıntılara bayılma ya da bayılma hissi ve şiddetli baş dönmesi de eşlik ediyorsa, en kısa sürede hekime başvurmak gerekir. Diğer tiplerdeki tedavi yöntemleri bu grup hastalarda da geçerlidir. Ancak baygınlığa yol açan durumları saptamak için, girişimsel yöntemler ile kalbi incelemek ve pil ihtiyacını araştırmak gerekebilir.
Özetle; çarpıntınız olduğunda önemseyin, bir kalp hekimine giderek ne tür çarpıntı olduğunu, riskini ve nedenini öğrenerek tedavi olun. Erken atacağınız adımlar, daha ciddi sorunların önüne geçmenizi sağlayacaktır.