Günümüzde iletişim kanalları neredeyse tamamen mobil uygulamalar üzerine kurulduğundan, özellikle akıllı telefonlar hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş ve dijital cihazlarla tanışma yaşı 2-3 yaşa kadar inmiş durumda... Aileler çocuklarına cep telefonu veya tablet kullandırma konusunda farklı yaklaşımlar içindeler. Ben de bu konu üzerine biraz araştırma yapıp, edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.
İlk bakışta, çoğu sosyal medya platformunun asgari kullanma yaşı 13 olduğundan, bu yaşın altındaki bir çocuğun akıllı telefona sahip olması bir gereklilik olarak görünmemektedir. Bununla beraber, çocukların okula gidiş ve gelişlerinde, okul sonrası etkinliklerde ebeveynlerini bilgilendirme amaçlı, sadece mesajlaşma ve aramalara izin verecek, son model olması gerekmeyen bir telefonun 12 yaşından itibaren de kullanılabileceği belirtilmektedir. Bu noktada önemli olan çocuk istediği için veya arkadaşının telefonu olduğu için değil, gerçekten ihtiyaç olduğu zaman telefon alınmasıdır.
Çocuğunuzun cep telefonu kullanmasına izin vermeden önce, kendisinin cihazı uygun bir şekilde kullanacak kadar sorumlu olup olmadığını düşünmeniz, mesaj gönderme, iletişim kurma, hatta oyun oynama eylemini bile, başka işlerini aksatmayacak şekilde yapma sorumluluğunu bildiğinden emin olmanız gerekiyor.
Akıllı telefonlarla artık birçok şey yapılabildiğinden, çocuğunuza telefon almadan önce gerçekten bütün işlevlere ihtiyacı olup olmadığını sorgulamanız yerinde bir yaklaşım olacaktır. Çocuğunuzla teknolojiye olan merakını, sevdiği oyun veya uygulamaları konuşmanız, alacağınız cihaz ve onu nasıl kullanabileceği hakkında da fikir edinmenize yardımcı olacaktır. Ayrıca, güvenli kullanım, siber zorbalık, sosyal medya kullanımı, sosyal ağlar üzerinden yabancı insanlarla iletişim, sokakta yürürken kullanılmaması gibi konular, çocuğunuza bir telefon vermeden önce kendisine açıkça anlatılmalıdır. Hatta telefonun kırılması veya kaybolması durumunda sonuçların netleştirilmesi, cihaza gereken özenin gösterilmesi de çocuğunuzla paylaşılması gereken konulardan olmalıdır.
Telefon kullanımı ve genel ekran süresi için sınırlar koymak, çocuğunuzun cihaz ile saatler geçirmesinin de önüne geçecektir. Çocukların cep telefonu kullanımı konusunda hassas olan ebeveynlerden biri de Bill Gates’tir. Kendisi çocuklarının hiçbirine 14 yaşından önce mobil bir cihaz almadığını, ekrana bakma süresini kısıtladığını, böylece çocuklarının daha makul saatlerde yatmalarını sağladığını, ayrıca yemek masasında cihaz kullanımını yasakladığını söylemiştir.
Telefon kullanımı konusunda uygulanacak kuralları belirlerken çocuğunuzla ortak bir karar vermeniz, kuralların anlaşılması açısından önemlidir. Böylece çocuğunuz kurallara uyduğu için mutsuz olmayacak ve sizinle her zaman iş birliği içinde kalacaktır. İnternet kullanımında filitreleme özelliklerinin kullanılması, çocuğunuzun özel alanını ihlal etmeden zaman zaman telefon kullanımının incelenmesi de onun güvenliği için yararlı bir yaklaşım olacaktır.
Bu arada çocukların 2-3 saatten fazla bu cihazları kullanması bazı göz rahatsızlıklarının gelişmesine neden olabilmektir. Bunların başında, göz numaralarında büyüme ve göz kuruluğu gelmektedir. Gözyaşı, gözün ön yüzeyini nemli tutarak korneanın optik kalitesinin yüksek düzeyde kalmasını sağladığından, daha net bir görüş için sağlıklı gözyaşı gerekmektedir. Bu bağlamda, ekrana bakarken göz kırpma sayısı, normal değerin üçte birine kadar indiğinden, göz kırpma sayısındaki bu azalma kornea tabakasının nemlenmesine engel olmakta, bu durum da göz kuruluğu yaratmaktadır.
Bununla beraber cep telefonu gibi ışık yayan cihazların karanlık ortamlarda kullanılması sadece gözleri yormakla kalmayıp, uykuya dalmayı da zorlaştırmakta ve uyku kalitesini bozabilmektedir. Bu da çocuğunuzun okul başarısı üzerinde bir risk oluşturabilmektir.
Araştırmalar, cep telefonu/tablet başında uzun vakit geçirenlerde boyun ve omuz kas sorunlarının daha çok yaşandığını göstermektedir. Baş öne eğildiğinde, omurga üzerindeki baskı önemli ölçüde artmakta ve erken yaşlarda kas-iskelet sistemi sorunlarını tetikleyebilmektedir. Bu bakımdan, çocuklarınıza bu cihazları kullanırken, cihazı göz hizasına yakın tutarak kullanmaları hatırlatılmalıdır.
Cep telefonları her yere kolaylıkla taşınabildiğinden kirlenmeye açık olup, bakteriler için uygun bir üreme alanı olabilmektedir; bu farkındalığı yaratmak ta onların sağlığı için önemlidir.
Uzun süreli cep telefonu/tablet kullanımı, daha hareketsiz bir yaşam tarzı sebebiyle kilo almaya (hatta obeziteye) neden olabilmekte, hobilerin, aile ve arkadaşlarla sosyalleşmek gibi yararlı faaliyetlerin yapılamamasına neden olabilmektedir.
Akıllı telefonların hayatımızdaki yeri günümüzde tartışılmaz; ancak bizlere de onları akıllıca kullanmak ve kullandırmak düşüyor.
Prof. Dr. Bengi BAŞER
17 Şubat 2024